#smrgKİTABEVİ Toprak Ateş Sır: Tarihsel Gelişimi Atölyeleri ve Ustalarıyla Kütahya Çini ve Seramikleri - 2005
Osmanlı sanatında bu olgunun çok belirgin bir örneğini, İznik çinilerinin gözalıcı parıltısı yanında Kütahya çiniciliğinin görece "ihmal" edilmişliğinde görüyoruz. Osmanlı çiniciliği denince akla önce İznik ve İznik çinileri gelir. Geçmişte de bu böyle olmuş ve önce Kütahya, sonra da Çanakkale seramikleri, İznik işlerinin ardına, ikinci üçüncü sıralara itilmişlerdir. Oysa biraz dikkatli bir inceleme, genellikle bir "saray sanatı" sayılan görkemli İznik çiniciliğinin yanında, bir "kent sanatı" olarak nitelenen Kütahya ve daha çok bir "halk sanatı" gibi görünen Çanakkale çiniciliklerinin, ilk bakışta benzer şeyler üretiyor gibi görünseler de aslında farklı ve kendi içinde özgün yaratıcılık alanları olduğunu hemen ortaya koyar.
Bu kitap, işte bu gölgede kalmış alanlardan birine, Kütahya çinilerinin benzersiz zenginliklerle dolu dünyasına yeni ışıklar tutmak amacıyla hazırlandı. Seramik üretiminin Frig, Yunan, Roma, Bizans ve Osmanlı dönemlerinden günümüze dek kesintisiz devam ettiği bir bölgede yaşanan bu uzun zanaat/sanat serüveni, bu kitapta daha yakından mercek altına alındı; tarihsel gelişim çizgileri, malzemeleri, atölyeleri, ustalarıyla yeniden gözden geçirildi.
Osmanlı sanatında bu olgunun çok belirgin bir örneğini, İznik çinilerinin gözalıcı parıltısı yanında Kütahya çiniciliğinin görece "ihmal" edilmişliğinde görüyoruz. Osmanlı çiniciliği denince akla önce İznik ve İznik çinileri gelir. Geçmişte de bu böyle olmuş ve önce Kütahya, sonra da Çanakkale seramikleri, İznik işlerinin ardına, ikinci üçüncü sıralara itilmişlerdir. Oysa biraz dikkatli bir inceleme, genellikle bir "saray sanatı" sayılan görkemli İznik çiniciliğinin yanında, bir "kent sanatı" olarak nitelenen Kütahya ve daha çok bir "halk sanatı" gibi görünen Çanakkale çiniciliklerinin, ilk bakışta benzer şeyler üretiyor gibi görünseler de aslında farklı ve kendi içinde özgün yaratıcılık alanları olduğunu hemen ortaya koyar.
Bu kitap, işte bu gölgede kalmış alanlardan birine, Kütahya çinilerinin benzersiz zenginliklerle dolu dünyasına yeni ışıklar tutmak amacıyla hazırlandı. Seramik üretiminin Frig, Yunan, Roma, Bizans ve Osmanlı dönemlerinden günümüze dek kesintisiz devam ettiği bir bölgede yaşanan bu uzun zanaat/sanat serüveni, bu kitapta daha yakından mercek altına alındı; tarihsel gelişim çizgileri, malzemeleri, atölyeleri, ustalarıyla yeniden gözden geçirildi.