#smrgKİTABEVİ Trafodaki Kedi Sandıktaki Hile -

Kondisyon:
Yeni
Basıldığı Matbaa:
Dizi Adı:
ISBN-10:
6052096482
Kargoya Teslim Süresi:
4&6
Stok Kodu:
1199198762
Boyut:
14x20
Sayfa Sayısı:
351 s.
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2019
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Enso
Dili:
Türkçe
Kategori:
indirimli
138,00
Havale/EFT ile: 133,86
Siparişiniz 4&6 iş günü arasında kargoda
1199198762
584757
Trafodaki Kedi Sandıktaki Hile -
Trafodaki Kedi Sandıktaki Hile - #smrgKİTABEVİ
138.00
Yaşadığımız demokrasiyi ve seçimleri açıklayabilecek tek kavram Post - Hakikat kavramıdır. Aslında biz Post-Truth yani Post-Hakikat kavramı ile 2002 yılında tanışmışız. Farkındalık eksikliğimiz maalesef bazı şeyleri anlamamızı geciktiriyor.

2002 yılında AKP ve Erdoğan seçimleri tek başına kazanarak iktidara geldi. Türkiye'de Erdoğan gibi politikacıların artan otoriterizmi de bu kavram ile açıklanıyor. Kavram o kadar yaygın kullanıldı ki, 2016 yılında Oxford Sözlükleri post-hakikati yılın sözcüğü seçti. Post-hakikat tartışması Batı'daki kadar yaygın olmasa da, Türkiye'de de özellikle muhalif saflarda içinde, yaşadığımız otoriterizme rağmen AKP'nin kitleleri etkilemeye nasıl devam ettiğini açıklamakta zaman zaman kullanılıyor. Peki, nedir bu post-hakikat ve gerçekten içinde yaşadığımız dünyayı açıklıyor mu? Yalan, nefret söylemi ve olguların reddi anlamı taşıyor. Kendi olgusunu oluşturabilmek için gerçekliğin örtbas edilmesi... Durum açık ve net Post - Truth yani post hakikat efendim...Yaşadığımız tüm sandıklı seçimlerde hile ortaya dökülmüş. Gücü elinde bulunduran egemen kabul etmediği için durum böyle...

Can Ataklı: “Demokrasinin tek koşulu sandık değildir. Ancak sandık olmadan da demokrasi olmaz.”

Yaşar Okuyan: “Oldukça ünlenmiş bir söz var: “Seçimde kimin oy verdiği değil, kimin oyları saydığı önemlidir! Kimin ve nasıl saydığı, işte üzerinde durulması gereken konu bu...”

Gökhan Çapoğlu: “İfade özgürlüğünün, güçler ayrılığının ve hukukun üstünlüğünün egemen olmadığı bir ortamda seçimlerin millet iradesini yansıtmakta güvenilir olmayacağı ve meşruiyet sağlayamayacağı doğrulanmaktadır.”

Yaşadığımız demokrasiyi ve seçimleri açıklayabilecek tek kavram Post - Hakikat kavramıdır. Aslında biz Post-Truth yani Post-Hakikat kavramı ile 2002 yılında tanışmışız. Farkındalık eksikliğimiz maalesef bazı şeyleri anlamamızı geciktiriyor.

2002 yılında AKP ve Erdoğan seçimleri tek başına kazanarak iktidara geldi. Türkiye'de Erdoğan gibi politikacıların artan otoriterizmi de bu kavram ile açıklanıyor. Kavram o kadar yaygın kullanıldı ki, 2016 yılında Oxford Sözlükleri post-hakikati yılın sözcüğü seçti. Post-hakikat tartışması Batı'daki kadar yaygın olmasa da, Türkiye'de de özellikle muhalif saflarda içinde, yaşadığımız otoriterizme rağmen AKP'nin kitleleri etkilemeye nasıl devam ettiğini açıklamakta zaman zaman kullanılıyor. Peki, nedir bu post-hakikat ve gerçekten içinde yaşadığımız dünyayı açıklıyor mu? Yalan, nefret söylemi ve olguların reddi anlamı taşıyor. Kendi olgusunu oluşturabilmek için gerçekliğin örtbas edilmesi... Durum açık ve net Post - Truth yani post hakikat efendim...Yaşadığımız tüm sandıklı seçimlerde hile ortaya dökülmüş. Gücü elinde bulunduran egemen kabul etmediği için durum böyle...

Can Ataklı: “Demokrasinin tek koşulu sandık değildir. Ancak sandık olmadan da demokrasi olmaz.”

Yaşar Okuyan: “Oldukça ünlenmiş bir söz var: “Seçimde kimin oy verdiği değil, kimin oyları saydığı önemlidir! Kimin ve nasıl saydığı, işte üzerinde durulması gereken konu bu...”

Gökhan Çapoğlu: “İfade özgürlüğünün, güçler ayrılığının ve hukukun üstünlüğünün egemen olmadığı bir ortamda seçimlerin millet iradesini yansıtmakta güvenilir olmayacağı ve meşruiyet sağlayamayacağı doğrulanmaktadır.”

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat