#smrgSAHAF Trakya'da Bir Savaş Fotoğrafçısı: Balkan Savaşı Anıları -

Kondisyon:
Yeni Gibi
Basıldığı Matbaa:
Umut Matbaası
Dizi Adı:
Tarih
ISBN-10:
6056307935
Stok Kodu:
1199144928
Boyut:
16x24
Sayfa Sayısı:
96 s.
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2012
Çeviren:
İrfan Seyrek
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Kuşe Kağıt
Dili:
Türkçe
Kategori:
0,00
1199144928
531093
Trakya'da Bir Savaş Fotoğrafçısı: Balkan Savaşı Anıları -
Trakya'da Bir Savaş Fotoğrafçısı: Balkan Savaşı Anıları - #smrgSAHAF
0.00
Balkan Savaşı'nda Türk halkına yaşatılan büyük acıları objektifiyle belgelendiren bir savaş fotoğrafçısı anlatıyor...

"Yürek burkan bir görüntüydü bu. Savaş alanı içinde kalan yıkılmış evlerinden kaçan yüzlerce köylü daha kuzeyden İstanbul'a doğru yürümekteydi. Kurtarmış oldukları eşyayı ağır ağır giden kağnılara yığmışlar, zaten kötü olan yolun çamurunu nerdeyse yoğurarak yol alıyorlardı. Az konuşuyorlardı, çoğu çıplak ayaklı, çocuklarını kucaklarında taşıyan gözü yaşlı kadınlar, çamur deryası içinde yorgun ilerleyen bu suçsuz insanlar, savaşın, entrikaların ve kötü yönetimlerin ne anlama geldiğini diğer insanlara canlı bir biçimde anımsatıyorlardı."

"Türklere yapılan barbar ve acımasız gibi yanlış suçlamaların doğru olmadığını, Trakya savaş alanında geçirdiğim süre içinde gösteren tek bir kanıtın olmadığını anlamıştım. Osmanlı ordusu askerlerine karşı söylenen her suçlamaya karşı çıkma durumunda değilim, ancak Avrupa'nın en iyi birliklerinin moralini disiplin altına alabilecek koşullar altındaki tutumlarını görmüş olarak o askerlerin, panik anında bile herhangi bir aşırı öfke ve canavarlıklarıyla ilgili, İngiliz ya da yabancılardan ne bir şey ne duymuştum, ne de öyle bir olaya tanık olmuştum."

"Hıristiyanların katledildiği düşüncesini ortaya atan tek kurum Amerikan konsolosluğu idi. Orada çalışanlar kendilerine ulaşan haberleri sürekli olarak çarpıtıyordu." (Tanıtım Bülteninden)

Balkan Savaşı'nda Türk halkına yaşatılan büyük acıları objektifiyle belgelendiren bir savaş fotoğrafçısı anlatıyor...

"Yürek burkan bir görüntüydü bu. Savaş alanı içinde kalan yıkılmış evlerinden kaçan yüzlerce köylü daha kuzeyden İstanbul'a doğru yürümekteydi. Kurtarmış oldukları eşyayı ağır ağır giden kağnılara yığmışlar, zaten kötü olan yolun çamurunu nerdeyse yoğurarak yol alıyorlardı. Az konuşuyorlardı, çoğu çıplak ayaklı, çocuklarını kucaklarında taşıyan gözü yaşlı kadınlar, çamur deryası içinde yorgun ilerleyen bu suçsuz insanlar, savaşın, entrikaların ve kötü yönetimlerin ne anlama geldiğini diğer insanlara canlı bir biçimde anımsatıyorlardı."

"Türklere yapılan barbar ve acımasız gibi yanlış suçlamaların doğru olmadığını, Trakya savaş alanında geçirdiğim süre içinde gösteren tek bir kanıtın olmadığını anlamıştım. Osmanlı ordusu askerlerine karşı söylenen her suçlamaya karşı çıkma durumunda değilim, ancak Avrupa'nın en iyi birliklerinin moralini disiplin altına alabilecek koşullar altındaki tutumlarını görmüş olarak o askerlerin, panik anında bile herhangi bir aşırı öfke ve canavarlıklarıyla ilgili, İngiliz ya da yabancılardan ne bir şey ne duymuştum, ne de öyle bir olaya tanık olmuştum."

"Hıristiyanların katledildiği düşüncesini ortaya atan tek kurum Amerikan konsolosluğu idi. Orada çalışanlar kendilerine ulaşan haberleri sürekli olarak çarpıtıyordu." (Tanıtım Bülteninden)

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat