Troçki'nin devrimci karakteri, kitle önderliği, hitabet yeteneği ve eylem örgütleyiciliği 1905 Rus Devrimi'nde tüm yanlarıyla kendini göstermişti. 26 yaşında işçilerin ayaklanma organı olan Sovyetlerin başkanı olmuştu. Troçki, Lenin'le örgütlenme sorununda anlaşmazlığa düştüğünde de, stalinistlerin iddia ettiğinin tersine işçi sınıfının devrimci mücadelesinden, aşağıdan sosyalizm geleneğinden kopmamıştı.
Bu 1917 Şubat Devrimi'nde Troçki'nin sosyalizm mücadelesinde Leninist bir örgütlenmenin yaşamsal bir rol oynadığını görmesi ve Bolşevik Partisi'ne katılmasıyla kanıtlandı. Troçki'nin bundan sonraki yaşamı, Ekim ayaklanmasını pratik olarak örgütlemek, devrimci hükümetin dışişlerini yürütmek, iç savaşta emperyalistlere karşı devrimin korunması için, Kızıl Ordu'nun kurulması için mücadele vermek, yeni kurulan Komünist Enternasyonal'e önderlik etmek, yıkıma uğramış ekonominin yeniden toparlanması ve tüm bu ağır yüklerin altında işçi sınıfının çıkarlarının tavizsiz savunulması gibi altından kalkılması zor sorunları çözmek için verdiği mücadeleyle geçti.
Troçki, işçi sınıfı yükselirken yükseldi, işçi sınıfı yenilirken yenildi. İşçi sınıfının yenilgisi üzerinden yükselen stalinizme karşı, dünyayı kana bulayan faşizme karşı, Marksizm'in bayrağını yılmaksızın taşıdı. Troçki için sosyalist, işçi sınıfı kazansa da, mağlup olsa da onunla aynı kaderi paylaşan insan demektir. Dünya üzerine karanlığın çöktüğü 1930'lu yıllarda Troçki'nin verdiği mücadele devrimci geleneği bugüne taşıdı.
Troçki'nin marksizmi anlaşılmadan, onun geleneğine bağlanmadan bugün devrimci mücadele verilemez.
Troçki'nin devrimci karakteri, kitle önderliği, hitabet yeteneği ve eylem örgütleyiciliği 1905 Rus Devrimi'nde tüm yanlarıyla kendini göstermişti. 26 yaşında işçilerin ayaklanma organı olan Sovyetlerin başkanı olmuştu. Troçki, Lenin'le örgütlenme sorununda anlaşmazlığa düştüğünde de, stalinistlerin iddia ettiğinin tersine işçi sınıfının devrimci mücadelesinden, aşağıdan sosyalizm geleneğinden kopmamıştı.
Bu 1917 Şubat Devrimi'nde Troçki'nin sosyalizm mücadelesinde Leninist bir örgütlenmenin yaşamsal bir rol oynadığını görmesi ve Bolşevik Partisi'ne katılmasıyla kanıtlandı. Troçki'nin bundan sonraki yaşamı, Ekim ayaklanmasını pratik olarak örgütlemek, devrimci hükümetin dışişlerini yürütmek, iç savaşta emperyalistlere karşı devrimin korunması için, Kızıl Ordu'nun kurulması için mücadele vermek, yeni kurulan Komünist Enternasyonal'e önderlik etmek, yıkıma uğramış ekonominin yeniden toparlanması ve tüm bu ağır yüklerin altında işçi sınıfının çıkarlarının tavizsiz savunulması gibi altından kalkılması zor sorunları çözmek için verdiği mücadeleyle geçti.
Troçki, işçi sınıfı yükselirken yükseldi, işçi sınıfı yenilirken yenildi. İşçi sınıfının yenilgisi üzerinden yükselen stalinizme karşı, dünyayı kana bulayan faşizme karşı, Marksizm'in bayrağını yılmaksızın taşıdı. Troçki için sosyalist, işçi sınıfı kazansa da, mağlup olsa da onunla aynı kaderi paylaşan insan demektir. Dünya üzerine karanlığın çöktüğü 1930'lu yıllarda Troçki'nin verdiği mücadele devrimci geleneği bugüne taşıdı.
Troçki'nin marksizmi anlaşılmadan, onun geleneğine bağlanmadan bugün devrimci mücadele verilemez.