#smrgKİTABEVİ Tüketim: Bireysel Eylemin Toplumsal Dönüşümü - 2016

Kondisyon:
Yeni
Basıldığı Matbaa:
Dizi Adı:
ISBN-10:
9786054194988
Kargoya Teslim Süresi:
3&6
Stok Kodu:
1199048068
Boyut:
14x20
Sayfa Sayısı:
208 s.
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
2
Basım Tarihi:
2016
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Enso
Dili:
Türkçe
indirimli
112,50
Havale/EFT ile: 109,13
Siparişiniz 3&6 iş günü arasında kargoda
1199048068
434064
Tüketim: Bireysel Eylemin Toplumsal Dönüşümü -        2016
Tüketim: Bireysel Eylemin Toplumsal Dönüşümü - 2016 #smrgKİTABEVİ
112.50
Tüketmek, her şeyden önce insanlara haz veren bir yönü olması nedeniyle, çekici bir eylem olarak karşımızda durmaktadır. Üstelik, bu durumun satıcı tarafı temsil eden kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından iyice farkına varılıp, bu yönde yeni yeni teknolojilerin geliştirilmiş olması, tüketim eyleminin insan hayatı açısından gittikçe daha cazip hale getirilmesinin önünü açmaktadır. Böylece, insanın benliği, arzuları, duyguları, gelişen ve çeşitlenen pazarlama uyarıcılarıyla daha hızlı bir şekilde tüketim eylemlerine yönlendirilebilmektedir.

Ancak, her insanın bu uyarıcılardan etkilenme derecesi farklı olmaktadır. Çünkü, insanların arzu, istek, duygu ve düşüncelerinin farklılıkları yanında, algılama, kişilik, eğitim düzeyi, kültür, aile yapısı ve inançları da birbirinden farklıdır. Bu çok sayıdaki farklılık da haliyle, tüketim eylemlerine yansımaktadır.

Bu çalışma, yaşanan tecrübeler ve gözlemler çerçevesinde böylesine zor ve sıkıntılı sorulara bir cevap arama çabası olarak değerlendirilebilir.

Tüketim faaliyetleri sonucunda, ihtiyacının karşılanıp karşılanmadığı, gerçekte ihtiyaç yerine arzularının peşinde tüketimi amaç haline getirip getirmediği, tüketimi gerçekleştirebilmek için değerli kaynaklarını heder edip etmediği, değer yargılarından taviz verme pahasına tüketim gerçekleştirip gerçekleştirmediği ve kaynakları yok etme pahasına tüketimin peşinde koşup koşmadığı gibi konularda iç değerlendirmesini veya bir diğer deyişle vicdan muhasebesini yapan insan, vicdanen rahatlar ya da rahatsız olur.

Tüketim faaliyetinde bulunan insanın, amacı dışına taşan pazarlama çabalarının da etkisiyle, tüketim faaliyeti ile fayda elde etmekten uzaklaşarak hem kendi kaynak ve değerlerini tüketebildiği hem de topluma olumsuz örneklik teşkil ettiği görülmektedir. Bir diğer ifadeyle tüketen insan, kendi zamanını, değer yargılarını ve kaynaklarını ne adına tükettiğinin çoğu zaman farkına varamadığı bir tüketim kültürü ile tükenir.

Tüketmek, her şeyden önce insanlara haz veren bir yönü olması nedeniyle, çekici bir eylem olarak karşımızda durmaktadır. Üstelik, bu durumun satıcı tarafı temsil eden kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından iyice farkına varılıp, bu yönde yeni yeni teknolojilerin geliştirilmiş olması, tüketim eyleminin insan hayatı açısından gittikçe daha cazip hale getirilmesinin önünü açmaktadır. Böylece, insanın benliği, arzuları, duyguları, gelişen ve çeşitlenen pazarlama uyarıcılarıyla daha hızlı bir şekilde tüketim eylemlerine yönlendirilebilmektedir.

Ancak, her insanın bu uyarıcılardan etkilenme derecesi farklı olmaktadır. Çünkü, insanların arzu, istek, duygu ve düşüncelerinin farklılıkları yanında, algılama, kişilik, eğitim düzeyi, kültür, aile yapısı ve inançları da birbirinden farklıdır. Bu çok sayıdaki farklılık da haliyle, tüketim eylemlerine yansımaktadır.

Bu çalışma, yaşanan tecrübeler ve gözlemler çerçevesinde böylesine zor ve sıkıntılı sorulara bir cevap arama çabası olarak değerlendirilebilir.

Tüketim faaliyetleri sonucunda, ihtiyacının karşılanıp karşılanmadığı, gerçekte ihtiyaç yerine arzularının peşinde tüketimi amaç haline getirip getirmediği, tüketimi gerçekleştirebilmek için değerli kaynaklarını heder edip etmediği, değer yargılarından taviz verme pahasına tüketim gerçekleştirip gerçekleştirmediği ve kaynakları yok etme pahasına tüketimin peşinde koşup koşmadığı gibi konularda iç değerlendirmesini veya bir diğer deyişle vicdan muhasebesini yapan insan, vicdanen rahatlar ya da rahatsız olur.

Tüketim faaliyetinde bulunan insanın, amacı dışına taşan pazarlama çabalarının da etkisiyle, tüketim faaliyeti ile fayda elde etmekten uzaklaşarak hem kendi kaynak ve değerlerini tüketebildiği hem de topluma olumsuz örneklik teşkil ettiği görülmektedir. Bir diğer ifadeyle tüketen insan, kendi zamanını, değer yargılarını ve kaynaklarını ne adına tükettiğinin çoğu zaman farkına varamadığı bir tüketim kültürü ile tükenir.

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat