#smrgSAHAF Tunay Demran Koleksiyonu - 2017
Manisa'da yaşayan evli ve 1 çocuk babası sosyal bilgiler öğretmeni 60 yaşındaki Tunay Demran, öğretmenlik yıllarında öğrencilerinin kendisine getirdiği sikkelere merak sarıp, koleksiyonerliğe başladı. Sikkelerin hikayelerini merak eden Demran, 20 yıl boyunca gümüş, bronz ve altın sikke biriktirdi. Demran, "Koleksiyonerlik hikayem merakla başladı. Elimde sikkeler birikmeye başladı. Bunların resmiyete dökülmesi gerekiyordu, müzeye başvurdum. Fakat müzedekiler, 'Bu zengin işi, epey paran olması gerekiyor' deyip, bana soğuk baktılar. Kendi evim değildi, evim kiraydı. 'Korunaklı olması, alarm kurulması gerekiyor' dendi. 3'üncü senenin sonunda yeniden kendi evime taşındığımda başvurdum ve belgemi aldım. 253 sikke topladım. Ege Bölgesi'nde bulunan antik kentlerin hemen hemen hepsinin sikkesi var. Bölgemizde çok fazla antik kent var ve dünyadaki darphanelerin büyük bir kısmı Ege Bölgesi'nde bulunuyor" diye konuştu.
"HER SİKKENİN AYRI BİR HİKAYESİ VE ÖZELLİĞİ VAR"
Sikkelerin üzerinde tanrıçaların, imparatorların resimleri ve onları temsil eden simgelerin bulunduğunu anlatan Demran, imparator eşlerinin de sikkelere işlendiğini söyledi. Her sikkenin kendine has bir hikayesi ve özelliği olduğunu aktaran Demran elinde M.Ö. 5'inci yüzyıldan kalma sikkelerin olduğunu belirtip, "Sikkeler Arkaik, Klasik ve Helenistlik döneme ait olarak ayrılır. Roma, Bizans ve Ortaçağ sikkelerinden elimde var. Bu eserler bizim elimizde korunuyor, fakat pek gün ışığına çıkmıyor. Ben bu eserlerin gün yüzüne çıkmasını istiyorum. Manisa'nın tarihi burada yatıyor. Burada 2 bin 500 yıllık sikkeler var" dedi.
"PARA ETMEYEN PARA TOPLUYORSUN"
Sikke toplamaya başlayan emekli öğretmen, çevresinden de değişik tepkiler aldı. Demran, "Epey bir paramız gitti. Kaçak olarak bulunan eserler olduğu için müze bize, 'Ne kadara aldın? Kimden aldın' diye sormuyor. Ancak nereden bulunduğunu yazıyorsun ve müzeye müracaat ediyorsun. Aldığın eseri mutlaka kayıt altına aldırmak zorundasın. Eşim, 'Para etmeyen sikkeleri niye topluyorsun' diyor. Ama gerçekten bunlar tarihi değer" diye konuştu.
ALARM SİSTEMİ KURULDU, ÖZEL KASALARDA SAKLANIYOR
Tarihi sikkelerin evden dışarı çıkarılmasının yasak olduğunu ve hırsızlığa karşı özel önlemler aldığını dile getiren Demran, her yıl görevlilerin denetime geldiklerini söyledi. Demran, "Evde, özel önlemler alıyoruz. Her yerimiz kitli. Alarm sistemini kurduk, kasalarda muhafaza ediyoruz. Ama hırsıza kilit dayanmaz. Gerekli önlemleri almazsan hırsızlık olduğu zaman belge iptaline gidiliyor" dedi.
PAZARLIK KURALI
Kendisine getirilen sikkeleri ilk gördüğü anda çok heyecanlandığını, ancak pazarlıktaki birinci kuralın heyecanı belli etmemek olduğunu dile getiren Demran, "Mutlaka istenen fiyatın yarısını söyleriz. Bu bir kuraldır. İlk gördüğümde merakla inceliyorum ama bu merakı, heyecanı belli etmemek lazım. Eğer bunu hissettirirsek fiyatlar yükselir" diye konuştu.
"TOPLAMASAYDIM BU ESERLER YURTDIŞINA KAÇIRILIRDI"
Koleksiyoner olarak tarihi eserlerin yurtdışına kaçırılmasından dolayı içinin acıdığını dile getiren Demran, "Eğer bu sikkeleri ben toplamasaydım bugün burada olmayacaklardı. Roma Dönemi öncesinden en son Osmanlı padişahlarına kadar olan sikkeler yok olacaktı. Nereye gidecekleri de belli değildi. Yurtdışına bunlar misyonerler tarafından götürülüyor ve orada açık artırma ile çok yüksek fiyatlara satılıyor. Türk halkı olarak defineye karşı ilgimiz var. Herkes define peşinde. Herkes korkmadan bulduğu eseri müzeye götürsün. Müzede komisyon tarafından değerlendiriliyor, fiyat biçiliyor. Ücreti de alınabiliyor. Bulunan eserleri yabancılar yerine bizim gibi koleksiyoner belgesi olanlara versinler ya da müzeye teslim etsinler" dedi.
Manisa'ya sikke müzesi kazandırmak istediğini aktaran Demran, elindeki sikkelerin herkes tarafından görülmesini istediğini de ifade etti. - Sabah Gazetesi, 25.05.2017
Manisa'da yaşayan evli ve 1 çocuk babası sosyal bilgiler öğretmeni 60 yaşındaki Tunay Demran, öğretmenlik yıllarında öğrencilerinin kendisine getirdiği sikkelere merak sarıp, koleksiyonerliğe başladı. Sikkelerin hikayelerini merak eden Demran, 20 yıl boyunca gümüş, bronz ve altın sikke biriktirdi. Demran, "Koleksiyonerlik hikayem merakla başladı. Elimde sikkeler birikmeye başladı. Bunların resmiyete dökülmesi gerekiyordu, müzeye başvurdum. Fakat müzedekiler, 'Bu zengin işi, epey paran olması gerekiyor' deyip, bana soğuk baktılar. Kendi evim değildi, evim kiraydı. 'Korunaklı olması, alarm kurulması gerekiyor' dendi. 3'üncü senenin sonunda yeniden kendi evime taşındığımda başvurdum ve belgemi aldım. 253 sikke topladım. Ege Bölgesi'nde bulunan antik kentlerin hemen hemen hepsinin sikkesi var. Bölgemizde çok fazla antik kent var ve dünyadaki darphanelerin büyük bir kısmı Ege Bölgesi'nde bulunuyor" diye konuştu.
"HER SİKKENİN AYRI BİR HİKAYESİ VE ÖZELLİĞİ VAR"
Sikkelerin üzerinde tanrıçaların, imparatorların resimleri ve onları temsil eden simgelerin bulunduğunu anlatan Demran, imparator eşlerinin de sikkelere işlendiğini söyledi. Her sikkenin kendine has bir hikayesi ve özelliği olduğunu aktaran Demran elinde M.Ö. 5'inci yüzyıldan kalma sikkelerin olduğunu belirtip, "Sikkeler Arkaik, Klasik ve Helenistlik döneme ait olarak ayrılır. Roma, Bizans ve Ortaçağ sikkelerinden elimde var. Bu eserler bizim elimizde korunuyor, fakat pek gün ışığına çıkmıyor. Ben bu eserlerin gün yüzüne çıkmasını istiyorum. Manisa'nın tarihi burada yatıyor. Burada 2 bin 500 yıllık sikkeler var" dedi.
"PARA ETMEYEN PARA TOPLUYORSUN"
Sikke toplamaya başlayan emekli öğretmen, çevresinden de değişik tepkiler aldı. Demran, "Epey bir paramız gitti. Kaçak olarak bulunan eserler olduğu için müze bize, 'Ne kadara aldın? Kimden aldın' diye sormuyor. Ancak nereden bulunduğunu yazıyorsun ve müzeye müracaat ediyorsun. Aldığın eseri mutlaka kayıt altına aldırmak zorundasın. Eşim, 'Para etmeyen sikkeleri niye topluyorsun' diyor. Ama gerçekten bunlar tarihi değer" diye konuştu.
ALARM SİSTEMİ KURULDU, ÖZEL KASALARDA SAKLANIYOR
Tarihi sikkelerin evden dışarı çıkarılmasının yasak olduğunu ve hırsızlığa karşı özel önlemler aldığını dile getiren Demran, her yıl görevlilerin denetime geldiklerini söyledi. Demran, "Evde, özel önlemler alıyoruz. Her yerimiz kitli. Alarm sistemini kurduk, kasalarda muhafaza ediyoruz. Ama hırsıza kilit dayanmaz. Gerekli önlemleri almazsan hırsızlık olduğu zaman belge iptaline gidiliyor" dedi.
PAZARLIK KURALI
Kendisine getirilen sikkeleri ilk gördüğü anda çok heyecanlandığını, ancak pazarlıktaki birinci kuralın heyecanı belli etmemek olduğunu dile getiren Demran, "Mutlaka istenen fiyatın yarısını söyleriz. Bu bir kuraldır. İlk gördüğümde merakla inceliyorum ama bu merakı, heyecanı belli etmemek lazım. Eğer bunu hissettirirsek fiyatlar yükselir" diye konuştu.
"TOPLAMASAYDIM BU ESERLER YURTDIŞINA KAÇIRILIRDI"
Koleksiyoner olarak tarihi eserlerin yurtdışına kaçırılmasından dolayı içinin acıdığını dile getiren Demran, "Eğer bu sikkeleri ben toplamasaydım bugün burada olmayacaklardı. Roma Dönemi öncesinden en son Osmanlı padişahlarına kadar olan sikkeler yok olacaktı. Nereye gidecekleri de belli değildi. Yurtdışına bunlar misyonerler tarafından götürülüyor ve orada açık artırma ile çok yüksek fiyatlara satılıyor. Türk halkı olarak defineye karşı ilgimiz var. Herkes define peşinde. Herkes korkmadan bulduğu eseri müzeye götürsün. Müzede komisyon tarafından değerlendiriliyor, fiyat biçiliyor. Ücreti de alınabiliyor. Bulunan eserleri yabancılar yerine bizim gibi koleksiyoner belgesi olanlara versinler ya da müzeye teslim etsinler" dedi.
Manisa'ya sikke müzesi kazandırmak istediğini aktaran Demran, elindeki sikkelerin herkes tarafından görülmesini istediğini de ifade etti. - Sabah Gazetesi, 25.05.2017