#smrgKİTABEVİ Tunus Tecrübesi: Osmanlı Coğrafyasında Anayasacılık -
Tunus, merkez dışında anayasacılık ve kanunlaştırma bakımından en dikkat çekici bölge görünümündedir. Bu eyalette, 1857 yılında, Tanzimat ve Islâhât Fermanlarından yararlanılarak Ahdü'l-Eman adlı haklar bildirgesi niteliğinde bir belge ilan edilmiş, 1861 yılında modern bir anayasa olarak kabul edilen Kanunu'd-Devle yürürlüğe konmuştur. Keza, bu iki belgenin şekillenmesinde emekleri olan ıslahatçı bir grup, Tunus'ta, Yeni Osmanlılar Hareketiyle eş zamanlı olarak hukukla bağlı sınırlı bir yönetim öngören anayasacılıkla ilgili düşünceler ortaya koymuştur.
Ahdü'l-Eman, Arap dünyasında kendi alanında bir ilk olma özelliği taşır. Kanûnu'd-Devle, Osmanlı Devleti'nin, başkenti İstanbul'da ilan edilen Kanûn-i Esasi'den on beş yıl önce gelmesiyle bir ilki karşılamakta ve İslam-Osmanlı coğrafyasında ilk modern anayasa olarak kabul edilmektedir.
Bu araştırmada, her iki belgenin ortaya çıkışı, muhtevası ve uygulaması, Tunus Milli Arşivi ve Başbakanlık Osmanlı Arşivi'nde yapılan incelemeler sonrası elde edilen orijinal metinleri ve diğer belgeler ışığında Türkçe, Arapça ve İngilizce literatür dikkate alınarak ortaya konmaya çalışılmaktadır.
Tunus, merkez dışında anayasacılık ve kanunlaştırma bakımından en dikkat çekici bölge görünümündedir. Bu eyalette, 1857 yılında, Tanzimat ve Islâhât Fermanlarından yararlanılarak Ahdü'l-Eman adlı haklar bildirgesi niteliğinde bir belge ilan edilmiş, 1861 yılında modern bir anayasa olarak kabul edilen Kanunu'd-Devle yürürlüğe konmuştur. Keza, bu iki belgenin şekillenmesinde emekleri olan ıslahatçı bir grup, Tunus'ta, Yeni Osmanlılar Hareketiyle eş zamanlı olarak hukukla bağlı sınırlı bir yönetim öngören anayasacılıkla ilgili düşünceler ortaya koymuştur.
Ahdü'l-Eman, Arap dünyasında kendi alanında bir ilk olma özelliği taşır. Kanûnu'd-Devle, Osmanlı Devleti'nin, başkenti İstanbul'da ilan edilen Kanûn-i Esasi'den on beş yıl önce gelmesiyle bir ilki karşılamakta ve İslam-Osmanlı coğrafyasında ilk modern anayasa olarak kabul edilmektedir.
Bu araştırmada, her iki belgenin ortaya çıkışı, muhtevası ve uygulaması, Tunus Milli Arşivi ve Başbakanlık Osmanlı Arşivi'nde yapılan incelemeler sonrası elde edilen orijinal metinleri ve diğer belgeler ışığında Türkçe, Arapça ve İngilizce literatür dikkate alınarak ortaya konmaya çalışılmaktadır.