(…)
Bundan sonraki harp senelerinde fazlasıyla ağaç kesildi. Alemdağı, Tokat, Vidos asırlık ağaçlarının çoğunu yitirdi. Fakat bütün bunlar bu bölgeleri, bu cennet gibi güzel doğayı bekleyen tufan ve afetin yanında ne imişki! Bu afet ilk defa imar namı altında kendini gösterdi. Bu uğurda nice yeşillikler, nice güzellikler yok edildi. Fakat bu varlık ve güzelliklere ölüm darbesini vuran kontrolsüz nüfus hücumu oldu. Gece kondular başlangıçta hakikaten gecekondu idi. Şimdi aleniyete kavuşmuşlardı. Spekülasyon bunların gerisinde kalmadı. Bir yağmadır oldu. Sanki başka bir milletin evlatları çıkageldi. Taş üstünde taş kalmadı. Mezar taşı, Nişantaşı, Aynataşı… hiç biri kurtulamadı. Ağaçlar aynı akibete uğradılar. Nice asırlık çınarlar yok oldu. Bu senelerde mesirelerde yağmaya uğradı. Semtler isimlerini kayıp ettiler, eski varlıkları unutuldu. Yerlerine “tepeli” bir takım yerler türedi.”
(...)
Bu kitapta yayınlanan eser ve sitlerin çoğunluğu yok olmuş veya tanınmaz hale gelmiştir. bunların yok olup unutulmadan burada tesbit edilmiş olmaları belki bir teselli sayılabilir. Yazar için eserine keskin bir mana veriyor: dokümanter belge olmak. Bu kitap başka bir şey öğretemezse, hiç olmazsa eski bir aile albümü ödevini görebilir.
(…)
Bundan sonraki harp senelerinde fazlasıyla ağaç kesildi. Alemdağı, Tokat, Vidos asırlık ağaçlarının çoğunu yitirdi. Fakat bütün bunlar bu bölgeleri, bu cennet gibi güzel doğayı bekleyen tufan ve afetin yanında ne imişki! Bu afet ilk defa imar namı altında kendini gösterdi. Bu uğurda nice yeşillikler, nice güzellikler yok edildi. Fakat bu varlık ve güzelliklere ölüm darbesini vuran kontrolsüz nüfus hücumu oldu. Gece kondular başlangıçta hakikaten gecekondu idi. Şimdi aleniyete kavuşmuşlardı. Spekülasyon bunların gerisinde kalmadı. Bir yağmadır oldu. Sanki başka bir milletin evlatları çıkageldi. Taş üstünde taş kalmadı. Mezar taşı, Nişantaşı, Aynataşı… hiç biri kurtulamadı. Ağaçlar aynı akibete uğradılar. Nice asırlık çınarlar yok oldu. Bu senelerde mesirelerde yağmaya uğradı. Semtler isimlerini kayıp ettiler, eski varlıkları unutuldu. Yerlerine “tepeli” bir takım yerler türedi.”
(...)
Bu kitapta yayınlanan eser ve sitlerin çoğunluğu yok olmuş veya tanınmaz hale gelmiştir. bunların yok olup unutulmadan burada tesbit edilmiş olmaları belki bir teselli sayılabilir. Yazar için eserine keskin bir mana veriyor: dokümanter belge olmak. Bu kitap başka bir şey öğretemezse, hiç olmazsa eski bir aile albümü ödevini görebilir.