#smrgSAHAF Türk Basınında Çanakkale Günleri - 2005
Eğer 1915-1916 yıllarında gazete yayınlanmasaydı, “Çanakkale Günleri”ni okuyacağımız olaylar, tarihe geçmeyecek ya da gazete sayfalarından aldığımız gibi net ve doğru olmayacaktı.
Türk Basın Birliği, “Çanakkale Günleri”ni sunarken, aynı zamanda Dördüncü Kuvvet'in fonksiyonunu en canlı örnekleriyle tarihe mal etmektedir. Gerek vatan için hayatlarını feda edenler, gerek bütün ümidi Mehmetçikler'e ve onların komutanlarına bağlayan savaş dışındaki vatandaşlar her gün gazete sayfalarında okudukları yazılarla istikbale ümit ve imanla bakmakta idiler.
Çanakkale Zaferi olmasaydı, Kurtuluş Savaşı Zaferi'de olmayacaktı. Mustafa Kemal olmasaydı, ne Çanakkale'yi, ne de Milli Mücadele'yi görecektik. Bütün bunlar olmayınca da Türkiye olmayacaktı. Çünkü her iki savaş da Türkiye'yi haritadan silmek gayesi ile oluşturulmuştu. Düşmanlarımız bu gayelerine Çanakkale Savaşı ile ulaşamayınca 1919'da dünyanın en güçlü Avrupa Devletleri Türkiye'ye saldırmışlardı. Demek oluyor ki, tarihi gerçek, Çanakkale Zaferi, Türk Milleti'nin varoluşu için atılan ilk adımdır. Mustafa Kemal; Bu savaşta Türk Tarihi'ne imzasını atmıştır. Düşmanlarımız 'Zafer Yolu Çanakkale'den Geçer' parolasıyla yola çıktıkları Çanakkale Boğazı'nda açacakları kapı ile önce imparatorluktan Payitaht-ı İstanbul'la, sonra da Anadolu'ya hakim olamayınca 1919'da ikinci büyük hamleleri ile vatanımıza saldırmışlardı. Anlaşılıyor ki, Çanakkale mağlûpları Mustafa Kemal'i unutmuşlardı. Tarih, bir milletin hafızasıdır, tarihini bilmeyen ve sevmeyen millet, hafızasını kaybetmiş insana benzer...'
Eğer 1915-1916 yıllarında gazete yayınlanmasaydı, “Çanakkale Günleri”ni okuyacağımız olaylar, tarihe geçmeyecek ya da gazete sayfalarından aldığımız gibi net ve doğru olmayacaktı.
Türk Basın Birliği, “Çanakkale Günleri”ni sunarken, aynı zamanda Dördüncü Kuvvet'in fonksiyonunu en canlı örnekleriyle tarihe mal etmektedir. Gerek vatan için hayatlarını feda edenler, gerek bütün ümidi Mehmetçikler'e ve onların komutanlarına bağlayan savaş dışındaki vatandaşlar her gün gazete sayfalarında okudukları yazılarla istikbale ümit ve imanla bakmakta idiler.
Çanakkale Zaferi olmasaydı, Kurtuluş Savaşı Zaferi'de olmayacaktı. Mustafa Kemal olmasaydı, ne Çanakkale'yi, ne de Milli Mücadele'yi görecektik. Bütün bunlar olmayınca da Türkiye olmayacaktı. Çünkü her iki savaş da Türkiye'yi haritadan silmek gayesi ile oluşturulmuştu. Düşmanlarımız bu gayelerine Çanakkale Savaşı ile ulaşamayınca 1919'da dünyanın en güçlü Avrupa Devletleri Türkiye'ye saldırmışlardı. Demek oluyor ki, tarihi gerçek, Çanakkale Zaferi, Türk Milleti'nin varoluşu için atılan ilk adımdır. Mustafa Kemal; Bu savaşta Türk Tarihi'ne imzasını atmıştır. Düşmanlarımız 'Zafer Yolu Çanakkale'den Geçer' parolasıyla yola çıktıkları Çanakkale Boğazı'nda açacakları kapı ile önce imparatorluktan Payitaht-ı İstanbul'la, sonra da Anadolu'ya hakim olamayınca 1919'da ikinci büyük hamleleri ile vatanımıza saldırmışlardı. Anlaşılıyor ki, Çanakkale mağlûpları Mustafa Kemal'i unutmuşlardı. Tarih, bir milletin hafızasıdır, tarihini bilmeyen ve sevmeyen millet, hafızasını kaybetmiş insana benzer...'