Mani sebepler biriktirmeyen her dilciye, sonu, Tük dilinin “ekleşme dizisinin karşıtlık düzeni” ne çıkan bir yolculuk arkadaşlık edecektir. “Ekleşme dizisinin karşıtlık düzeni”, Türk diline özgü gelişme yönünün ve donanım seviyesinin kimlik belgesi ve dili bütün ayrıntılarıyla denkleme taşıyan bir kanundur. Esası, dili, anlam ile işlevi, kelimeler ile ekler arasında pay edip birbirlerinden ayrı yer vererek, art arda sıralayarak kurumlaştırmasıdır. Bir dilin saymaca iki kelime ile on ana ek türünden meydana geldiğini öğretmektedir.
Yol arkadaşlığının hesabına düşen dilcilik dersleri, kimse için değişmezdi. Kitabın bir araya getirdiği, bu derslerin muhasebe kayıtlarıdır.
Türk dilinin verdiği dilcilik derslerinin başını, “dillerin aralarındaki hüküm, Türk dilinin ekleşme dizisinin karşıtlık düzeni ile diğer dillerin kelime ile eki, düzene koyulamadığı için deformatif bir şekilde birleştiren yapısının aynı yoldan yürümedikleri gerçeği esas alınarak verilmelidir” dersi çekmektedir. Buradan, dil farkına kaynaklık eden ayrı iki gelişme süresini ve süreç farkını esas alan bir sınıflama çıkar; Türk dili ve diğerleri başlığı altında iki dil çeşidi sıralanır. Türk dilinin “Ekleşme dizisinin karşıtlık düzeni”nin oluşma sürecinin iş yükünün altından kalkılabilmesinin olmazsa olmazı “kesintisiz oluşum süresi”dir. Konuşanlarının kuşaklar arası zihin işçiliğinin muhayyile kudretinin eli değmeden, böyle bir dil karakterinin inşasına muvaffak olunamazdı.
Diğer dillerin kelime ile eki deformatif bir şekilde birleştiren yapısı, gelişme süreçlerini kesintiye uğratan parçalı tarih sürelerinin, onları, her defasında yaratılışın iptidai basamaklarına dönmeye itmesinin bir sonucudur. O sebeple, kelime odaklı, üstelik deformatif kelime odaklı sözde yöntem dayanak yapılarak tasarlanan Hint Avrupa muadili dil aileleri, zaman mekan kayıtlarına uzak bir dünyadan ithal edilen faraziyelerden öteye geçemezler.