#smrgKİTABEVİ Türk Dünyası Edebiyatları Şiir Çözümlemeleri - 2024
Diğer taraftan şiirin de diğer sanat dalları gibi bir amacının olup olmadığı tartışılıyor. Sanat, sanat için midir yoksa sanat, toplum için midir? Mehmet Kaplan önsözü bitirirken “Nazım dâhil Marksist şairler için sanat bir gaye değil, vasıtadır” diyor. “... Edebiyatın misyonlarından birisi de genetik hafızayı korumaktır” diyen Elçin de “şiir hakkında” “… şiire değer biçmek için yalnız dil bilmek (hem de mükemmel bilmek!) yeterli değildir. Yalnız kelimeleri anlamakla şiire değer biçmek mümkün değildir. Şiiri duymak, onun mısralarıyla beraber yaşamak gerekir. Bunun için o dille iç içe olmak gerekir. Şiirle insan arasında genetik bir bağın olması gerekir” diyor.
Türk dünyası edebiyatından özenle seçtiğimiz şiirlerde gerek şiirin kendisiyle gerekse kelimelerin ardına gizlenmiş manaları ile “genetik bir bağ” kurmaya çalıştık. Ortaya elinizdeki kitap çıktı. Elbette “okuma çeşitleri” mevcut, farklı bakış açıları ve değişik algı biçimleri bulunabilir. Bunların hepsi de buraya aldığımız şiirlere farklı yaklaşımları getirebilir. Biz ise sadece gördüklerimizi, bağ kurabildiklerimizi yazdık. Okuyucuyu şiirlerden fazla uzaklaştırmadan çözümlemeler yaptık. Abdurrahim Ötkür İz romanının mukaddemesinde “Ayak izi, birilerinin geçtiğini gösterir” diyor. Biz de hiç olmazsa “ayak izimiz” kalır diyerek bu kitabı hazırladık. Elçin'in dediği gibi “şiiri duymayı, onun mısralarıyla beraber yaşamayı” denedik.
Diğer taraftan şiirin de diğer sanat dalları gibi bir amacının olup olmadığı tartışılıyor. Sanat, sanat için midir yoksa sanat, toplum için midir? Mehmet Kaplan önsözü bitirirken “Nazım dâhil Marksist şairler için sanat bir gaye değil, vasıtadır” diyor. “... Edebiyatın misyonlarından birisi de genetik hafızayı korumaktır” diyen Elçin de “şiir hakkında” “… şiire değer biçmek için yalnız dil bilmek (hem de mükemmel bilmek!) yeterli değildir. Yalnız kelimeleri anlamakla şiire değer biçmek mümkün değildir. Şiiri duymak, onun mısralarıyla beraber yaşamak gerekir. Bunun için o dille iç içe olmak gerekir. Şiirle insan arasında genetik bir bağın olması gerekir” diyor.
Türk dünyası edebiyatından özenle seçtiğimiz şiirlerde gerek şiirin kendisiyle gerekse kelimelerin ardına gizlenmiş manaları ile “genetik bir bağ” kurmaya çalıştık. Ortaya elinizdeki kitap çıktı. Elbette “okuma çeşitleri” mevcut, farklı bakış açıları ve değişik algı biçimleri bulunabilir. Bunların hepsi de buraya aldığımız şiirlere farklı yaklaşımları getirebilir. Biz ise sadece gördüklerimizi, bağ kurabildiklerimizi yazdık. Okuyucuyu şiirlerden fazla uzaklaştırmadan çözümlemeler yaptık. Abdurrahim Ötkür İz romanının mukaddemesinde “Ayak izi, birilerinin geçtiğini gösterir” diyor. Biz de hiç olmazsa “ayak izimiz” kalır diyerek bu kitabı hazırladık. Elçin'in dediği gibi “şiiri duymayı, onun mısralarıyla beraber yaşamayı” denedik.