Geleceğin merak edilmesindeki bu doğallık, geleceğe gelmeden hükmetme isteğine cevaplar sunma iddiasında olan bir kısım gaybı ilim şubesini ve bu işi meslek edinen sayısız kâhin, müneccim ve sihirbâzı da beraberinde getirmiştir. Çalışmamız da bu ilim şubelerinin vücuttaki titremelerden hareketle geleceğe ilişkin hükümlerini içeren bir türünü “Seğir-nâme”leri konu edinmiştir. Varlığını oldukça masum yorumlar eşliğinde yüzyılımızda da sürdürmeye devam eden bu türün uzun soluklu bu yaşam serüveninin halk bilimi açısından incelenmeye değer görülmesi de bu çalışmanın çıkış noktasını oluşturmuştur.
Çalışmamız, giriş ve üç bölüm halinde düzenlenmiştir. Giriş bölümünde; fâl ve fâlcılık kavramı ekseninde, başlıca fâl çeşitleri ve Türk kültür tarihinde fâl ve kehânet konusu işlenmiştir. I. bölümde, seğirme ilmi, yazılı ve sözlü kültür geleneğimiz içinde seğirnâmeler ve seğirnâme türünün tarihi gelişimi irdelenmiş, latin alfabesine aktarmış olduğumuz 17 seğirnâme nüshası ana hatlarıyla tanıtılmaya çalışılmıştır.
II. bölümde, alfabetik olarak sıralamış olduğumuz seğiren uzuvlar ve bu uzuvların seğirmelerine ilişkin hükümleri, tüm nüshalardaki görüntülerini içerecek şekilde tasnif ettik. Bu tasnifi yaparken nüshaları ayırmak için A1, A2, B1, B2, K1, K2 gibi kısaltmalar kullandık. Bu kısaltmaların açılımına da kısaltmalar bölümünde, A1.: Amasya Beyazıt İl Halk Kütüphanesi, Kayıt no: 05 Ba 1692/6 , Varak: 65b-68a örneğinde olduğu gibi yer verdik.
Bu bölümde ayrıca, seğirnâme risâlelerinde aynı uzva ilişkin olumlu, olumsuz, olumlu-olumsuz, olumsuz-olumlu olarak ayırdığımız hükümleri, bir arada görme, bu anlamda türe ilişkin mukayese yapabilme olanağı adına, tablolar halinde verdikten sonra, ilgili uzuv ile ilgili tüm hükümleri oransal olarak değerlendirdik. Hüküm tablolarında 1 rakamını olumlu, 2 rakamını olumsuz, 3 rakamını olumlu-olumsuz ve 4 rakamını da olumsuz-olumlu hüküm karşılığı olarak kullandık.
III. bölümde seğirnâmelerde sosyal, kültürel ve psikolojik altyapıya ilişkin yaklaşım ve değerlendirmelerimiz ile incelememize kaynak oluşturan seğirnâme nüshalarından iki örneğe yer verdik. Çalışmamızı türe ilişkin kanaatlerimizi içeren sonuç bölümünün ardından sözlük, bibliyografya, kişi, eser ve yer kavramlarını içeren dizin bölümü ile tamamladık
Geleceğin merak edilmesindeki bu doğallık, geleceğe gelmeden hükmetme isteğine cevaplar sunma iddiasında olan bir kısım gaybı ilim şubesini ve bu işi meslek edinen sayısız kâhin, müneccim ve sihirbâzı da beraberinde getirmiştir. Çalışmamız da bu ilim şubelerinin vücuttaki titremelerden hareketle geleceğe ilişkin hükümlerini içeren bir türünü “Seğir-nâme”leri konu edinmiştir. Varlığını oldukça masum yorumlar eşliğinde yüzyılımızda da sürdürmeye devam eden bu türün uzun soluklu bu yaşam serüveninin halk bilimi açısından incelenmeye değer görülmesi de bu çalışmanın çıkış noktasını oluşturmuştur.
Çalışmamız, giriş ve üç bölüm halinde düzenlenmiştir. Giriş bölümünde; fâl ve fâlcılık kavramı ekseninde, başlıca fâl çeşitleri ve Türk kültür tarihinde fâl ve kehânet konusu işlenmiştir. I. bölümde, seğirme ilmi, yazılı ve sözlü kültür geleneğimiz içinde seğirnâmeler ve seğirnâme türünün tarihi gelişimi irdelenmiş, latin alfabesine aktarmış olduğumuz 17 seğirnâme nüshası ana hatlarıyla tanıtılmaya çalışılmıştır.
II. bölümde, alfabetik olarak sıralamış olduğumuz seğiren uzuvlar ve bu uzuvların seğirmelerine ilişkin hükümleri, tüm nüshalardaki görüntülerini içerecek şekilde tasnif ettik. Bu tasnifi yaparken nüshaları ayırmak için A1, A2, B1, B2, K1, K2 gibi kısaltmalar kullandık. Bu kısaltmaların açılımına da kısaltmalar bölümünde, A1.: Amasya Beyazıt İl Halk Kütüphanesi, Kayıt no: 05 Ba 1692/6 , Varak: 65b-68a örneğinde olduğu gibi yer verdik.
Bu bölümde ayrıca, seğirnâme risâlelerinde aynı uzva ilişkin olumlu, olumsuz, olumlu-olumsuz, olumsuz-olumlu olarak ayırdığımız hükümleri, bir arada görme, bu anlamda türe ilişkin mukayese yapabilme olanağı adına, tablolar halinde verdikten sonra, ilgili uzuv ile ilgili tüm hükümleri oransal olarak değerlendirdik. Hüküm tablolarında 1 rakamını olumlu, 2 rakamını olumsuz, 3 rakamını olumlu-olumsuz ve 4 rakamını da olumsuz-olumlu hüküm karşılığı olarak kullandık.
III. bölümde seğirnâmelerde sosyal, kültürel ve psikolojik altyapıya ilişkin yaklaşım ve değerlendirmelerimiz ile incelememize kaynak oluşturan seğirnâme nüshalarından iki örneğe yer verdik. Çalışmamızı türe ilişkin kanaatlerimizi içeren sonuç bölümünün ardından sözlük, bibliyografya, kişi, eser ve yer kavramlarını içeren dizin bölümü ile tamamladık