#smrgKİTABEVİ Türk Kamuoyunda Filistin Problemi: İlk Arap - Yahudi Çatışmaları (1920-1939) -
Diğer yandan Araplar, Birinci Dünya Savaşı'nda Türklere karşı savaşmanın bedelini ağır ödediler. Savaş sonunda "Büyük Arap İmparatorluğu" ümitleri tamamen suya düştüğü gibi, Osmanlı'dan kopan Arap toprakları da "Manda Sistemi" adı altında Batılı devletlerin egemenliğine verildi. İngiltere, henüz savaş sona ermeden yayınladığı Balfour Deklarasyonu ile Araplara ihanet etmişti. Araplar, İngilizler tarafından aldatıldıklarını öğrendiklerinde toprakları Batılı devletler tarafından işgal edilmiş durumdaydı.
Bir İngiliz Lordu, savaştan senelerce sonra yazdığı bir makalede Arapları nasıl aldattıklarını şu ifadelerle itiraf ediyordu: "Biz Araplara olan sözümüzü tutmadık, Yahudileri de aldattık, hayale kaptırdık. Arz-ı Mukaddes, iki defa vaat edilmiş bir diyar oldu. Burası evvela Araplara vaat edilmişti: Lawrance'ın ilham ettiği isyan dolayısıyla bize zamanında gösterdikleri yardıma mükâfat olarak bu vaat yapılmıştı. Fakat, iki seneden ziyade bir zaman sonra da yani o teşrik-i mesainin meyvelerini toplar toplamaz tutup o yeri, daha büyük Arz-ı Kenan halinde Yahudilere vaat ettik..." (Arka kapaktan)
Diğer yandan Araplar, Birinci Dünya Savaşı'nda Türklere karşı savaşmanın bedelini ağır ödediler. Savaş sonunda "Büyük Arap İmparatorluğu" ümitleri tamamen suya düştüğü gibi, Osmanlı'dan kopan Arap toprakları da "Manda Sistemi" adı altında Batılı devletlerin egemenliğine verildi. İngiltere, henüz savaş sona ermeden yayınladığı Balfour Deklarasyonu ile Araplara ihanet etmişti. Araplar, İngilizler tarafından aldatıldıklarını öğrendiklerinde toprakları Batılı devletler tarafından işgal edilmiş durumdaydı.
Bir İngiliz Lordu, savaştan senelerce sonra yazdığı bir makalede Arapları nasıl aldattıklarını şu ifadelerle itiraf ediyordu: "Biz Araplara olan sözümüzü tutmadık, Yahudileri de aldattık, hayale kaptırdık. Arz-ı Mukaddes, iki defa vaat edilmiş bir diyar oldu. Burası evvela Araplara vaat edilmişti: Lawrance'ın ilham ettiği isyan dolayısıyla bize zamanında gösterdikleri yardıma mükâfat olarak bu vaat yapılmıştı. Fakat, iki seneden ziyade bir zaman sonra da yani o teşrik-i mesainin meyvelerini toplar toplamaz tutup o yeri, daha büyük Arz-ı Kenan halinde Yahudilere vaat ettik..." (Arka kapaktan)