#smrgKİTABEVİ Türk Kültüründe Ağrı Dağı -

Editör:
Oktay Belli
Kondisyon:
Yeni
Basıldığı Matbaa:
Gün Ofset
Dizi Adı:
Bilimsel Araştırmalar
ISBN-10:
9789751621481
Kargoya Teslim Süresi:
7&15
Cilt:
İplik Dikişli
Stok Kodu:
1199154474
Boyut:
24x32
Sayfa Sayısı:
416 s.
Basım Yeri:
Ankara
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2010
Kapak Türü:
Ciltli
Kağıt Türü:
Kuşe Kağıt
Dili:
Türkçe
Kategori:
0,00
1199154474
540629
Türk Kültüründe Ağrı Dağı -
Türk Kültüründe Ağrı Dağı - #smrgKİTABEVİ
0.00
Ağrı Dağı, Türk Kültür Tarihinde çok önemli bir rol oynamasına rağmen, şimdiye kadar sempozyumlarda çok az değerlendirilmiştir. Ağrı Dağı, Kutsal Kitap Tevrat'ta "r-r-t" olarak geçmekte ve "Hari Ararat", yani "Dağlık Ararat" olarak adlandırılmaktadır. Tevrat'ta geçen "r-r-t" adı, M.Ö. 9.-6. yüzyıllar arasında başta Doğu Anadolu bölgesi olmak üzere, Kafkasya ve Kuzeybatı İran bölgelerinde güçlü bir krallık kuran Urartu'nun İbranice adıdır. Bu yüzden "Hari Ararat", yani "Dağlık Ararat" adının Ermenice ile uzaktan veya yakından herhangi bir ilgisi bulunmamaktadır. Bilindiği gibi Ermeniler Ağrı Dağı'na "Masi", yani "Yüksek Dağ" demektedirler. İranlılar Ağrı Dağı'nı "Nuh'un Dağı" anlamına gelen "Kuh-i Nuh" olarak adlandırmışlardır. Araplar ise Büyük Ağrı'ya "Cebelu'l Haris", Küçük Ağrı'ya ise "Cebelu'l Huveyris" demişlerdir.

Türkler 1064'de Ani'yi fethedip Anadolu içlerine girdiklerinden bu yüce dağa hayran olmuş ve bu ulu dağı "Ağrı Dağı" ya da "Eğri Dağ" olarak adlandırmışlardır. Bilindiği gibi"Ağrı Dağ" Yakut Dili'nde "Kocaman-Tanrı" anlamanına gelmektedir. 25-26 Haziran 2008 tarihleri arasında Atatürk Kültür Merkezi'nin Iğdır Kültür Merkezinde düzenlediği "I. Uluslararası Türk Kültüründe Ağrı Dağı Sempozyumu" Ağrı Dağı'nın kültür tarihinde bir dönüm noktasını oluşturmaktadır. Sempozyuma katılan çok sayıdaki yerli ve yabancı bilim insanı Eskiçağ'dan günümüze kadar Ağrı Dağı ve bölgenin arkeolojisi, tarihi, coğrafyası, ekonomisi, turizmi, folklor ve edebiyatı, dağcılık sporu, geleneksel mutfak kültürü ve yemekleri konusunda çok ilginç ve önemli bildiriler sunmuşlardır. Bir kitaba dönüştürülen bu değerli bilgiler, Ağrı Dağı ve bölge için çok önemli bir kaynak olmuştur.

Ağrı Dağı, Türk Kültür Tarihinde çok önemli bir rol oynamasına rağmen, şimdiye kadar sempozyumlarda çok az değerlendirilmiştir. Ağrı Dağı, Kutsal Kitap Tevrat'ta "r-r-t" olarak geçmekte ve "Hari Ararat", yani "Dağlık Ararat" olarak adlandırılmaktadır. Tevrat'ta geçen "r-r-t" adı, M.Ö. 9.-6. yüzyıllar arasında başta Doğu Anadolu bölgesi olmak üzere, Kafkasya ve Kuzeybatı İran bölgelerinde güçlü bir krallık kuran Urartu'nun İbranice adıdır. Bu yüzden "Hari Ararat", yani "Dağlık Ararat" adının Ermenice ile uzaktan veya yakından herhangi bir ilgisi bulunmamaktadır. Bilindiği gibi Ermeniler Ağrı Dağı'na "Masi", yani "Yüksek Dağ" demektedirler. İranlılar Ağrı Dağı'nı "Nuh'un Dağı" anlamına gelen "Kuh-i Nuh" olarak adlandırmışlardır. Araplar ise Büyük Ağrı'ya "Cebelu'l Haris", Küçük Ağrı'ya ise "Cebelu'l Huveyris" demişlerdir.

Türkler 1064'de Ani'yi fethedip Anadolu içlerine girdiklerinden bu yüce dağa hayran olmuş ve bu ulu dağı "Ağrı Dağı" ya da "Eğri Dağ" olarak adlandırmışlardır. Bilindiği gibi"Ağrı Dağ" Yakut Dili'nde "Kocaman-Tanrı" anlamanına gelmektedir. 25-26 Haziran 2008 tarihleri arasında Atatürk Kültür Merkezi'nin Iğdır Kültür Merkezinde düzenlediği "I. Uluslararası Türk Kültüründe Ağrı Dağı Sempozyumu" Ağrı Dağı'nın kültür tarihinde bir dönüm noktasını oluşturmaktadır. Sempozyuma katılan çok sayıdaki yerli ve yabancı bilim insanı Eskiçağ'dan günümüze kadar Ağrı Dağı ve bölgenin arkeolojisi, tarihi, coğrafyası, ekonomisi, turizmi, folklor ve edebiyatı, dağcılık sporu, geleneksel mutfak kültürü ve yemekleri konusunda çok ilginç ve önemli bildiriler sunmuşlardır. Bir kitaba dönüştürülen bu değerli bilgiler, Ağrı Dağı ve bölge için çok önemli bir kaynak olmuştur.

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat