#smrgKİTABEVİ Türk Romanında Felsefi Açılımlar -
Kondisyon:
Yeni
Basıldığı Matbaa:
Dizi Adı:
Yeni Türk Edebiyatı Dizisi
ISBN-10:
9789753389709
Kargoya Teslim Süresi:
3&6
Boyut:
16x24
Sayfa Sayısı:
799 s.
Basım Yeri:
Ankara
Baskı:
2
Basım Tarihi:
2012
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
3. Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
indirimli
318,50
Havale/EFT ile:
308,95
Siparişiniz 3&6 iş günü arasında kargoda
1199172547
558667
https://www.simurgkitabevi.com/turk-romaninda-felsefi-acilimlar
Türk Romanında Felsefi Açılımlar - #smrgKİTABEVİ
318.50
Roman ve felsefenin en temelde ortak paydası dildir. Felsefe söylemini oluşturmak için güçlü bir edebiyat tarafından ortaya çıkarılan hem söz varlığı hem de sözlerin içyapıları bakımından zengin bir dile ihtiyaç duyar. Bu çeşit bir edebi dil de üstün bir imgelemle donanmıştır. Böylesine bir dilin canlandırma gücü en üst seviyededir. Felsefe edebi dildeki bu imgelem gücünü en aza indirmeye böylelikle de kavram diline ulaşmaya çalışır kavramlar elde etmek için edebi olanı dilden ayrıştırır. Edebi dilin ayrıştırılması sonucu kavramlar ortaya çıkar. İşte felsefi söylemin amacı kavramlarla kurulan düşünce sistemine ulaşmaktır. Kavramların ise matematiksel sembollerde olduğu gibi hem gerçeklik düzlemine gönderim zorunluluğu yoktur hem soyuttur hem de kesin nesnel bilgi içermektedir. Kavramların anlam içeriği oldukça net sınırları belirlidir. Romanlarda bir düşüncenin bulunması felsefenin de bulunduğunu göstermez o romanı da ‘felsefi roman' konumuna yükseltmez çünkü felsefe ile düşünce farklı şeylerdir. Felsefe felsefi bir söylem oluşturmak bir düşünce sistemi kurmaktır. Felsefe daha çok düşüncenin net kavramlarla kurulan bir söylem ve sistem halinde sunumudur. Romanda ise bu tür çabalar görülmez. Roman insanı bir bütün olarak anlaşılır kılmak ister. Bunun için de tek bir insanı ele alarak onu kalıpların içine sokmaz tanımlara yerleştirmez. Felsefe ise tam tersine tümelcidir insanı kalıplara sokar tasniflerin içine yerleştirir soyutlar. Bir romanda felsefi bir söylem ve sistemin kurulmasını beklemek imkansızdır. Kurulduğunda ise yazılanın roman olmayacağı da rahatlıkla söylenebilir. Yine de bir roman bir felsefi düşünceyi söylemi veya sistemi tema olarak işleyebilir. Felsefi sistem ve söylemleri kişileri aracılığıyla ortaya koyabilir tartışabilir. İşte roman türleri içerisinde yer alan ‘felsefi roman' adlandırmasının bu tür özelliklere sahip romanlar için kullanılmasında hiçbir sakınca yoktur. İşte elinizdeki bu çalışma roman boyunca bir felsefi söylemi ve sistemi tema olarak işleyen bunları kişileri aracılığıyla ortaya koyan tartışan romanİarı incelemektedir.
Roman ve felsefenin en temelde ortak paydası dildir. Felsefe söylemini oluşturmak için güçlü bir edebiyat tarafından ortaya çıkarılan hem söz varlığı hem de sözlerin içyapıları bakımından zengin bir dile ihtiyaç duyar. Bu çeşit bir edebi dil de üstün bir imgelemle donanmıştır. Böylesine bir dilin canlandırma gücü en üst seviyededir. Felsefe edebi dildeki bu imgelem gücünü en aza indirmeye böylelikle de kavram diline ulaşmaya çalışır kavramlar elde etmek için edebi olanı dilden ayrıştırır. Edebi dilin ayrıştırılması sonucu kavramlar ortaya çıkar. İşte felsefi söylemin amacı kavramlarla kurulan düşünce sistemine ulaşmaktır. Kavramların ise matematiksel sembollerde olduğu gibi hem gerçeklik düzlemine gönderim zorunluluğu yoktur hem soyuttur hem de kesin nesnel bilgi içermektedir. Kavramların anlam içeriği oldukça net sınırları belirlidir. Romanlarda bir düşüncenin bulunması felsefenin de bulunduğunu göstermez o romanı da ‘felsefi roman' konumuna yükseltmez çünkü felsefe ile düşünce farklı şeylerdir. Felsefe felsefi bir söylem oluşturmak bir düşünce sistemi kurmaktır. Felsefe daha çok düşüncenin net kavramlarla kurulan bir söylem ve sistem halinde sunumudur. Romanda ise bu tür çabalar görülmez. Roman insanı bir bütün olarak anlaşılır kılmak ister. Bunun için de tek bir insanı ele alarak onu kalıpların içine sokmaz tanımlara yerleştirmez. Felsefe ise tam tersine tümelcidir insanı kalıplara sokar tasniflerin içine yerleştirir soyutlar. Bir romanda felsefi bir söylem ve sistemin kurulmasını beklemek imkansızdır. Kurulduğunda ise yazılanın roman olmayacağı da rahatlıkla söylenebilir. Yine de bir roman bir felsefi düşünceyi söylemi veya sistemi tema olarak işleyebilir. Felsefi sistem ve söylemleri kişileri aracılığıyla ortaya koyabilir tartışabilir. İşte roman türleri içerisinde yer alan ‘felsefi roman' adlandırmasının bu tür özelliklere sahip romanlar için kullanılmasında hiçbir sakınca yoktur. İşte elinizdeki bu çalışma roman boyunca bir felsefi söylemi ve sistemi tema olarak işleyen bunları kişileri aracılığıyla ortaya koyan tartışan romanİarı incelemektedir.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.