#smrgSAHAF Türk Sazşairleri: Türk Edebiyatında Aşık Tarzının Menşe ve Tekamülü - 16. - 19. Asır Sazşairleri -

Stok Kodu:
1199073600
Boyut:
14x20
Sayfa Sayısı:
826 s.
Basım Yeri:
Ankara
Baskı:
1
Basım Tarihi:
1962
Kapak Türü:
Ciltli
Kağıt Türü:
3. Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
0,00
1199073600
459489
Türk Sazşairleri: Türk Edebiyatında Aşık Tarzının Menşe ve Tekamülü - 16. - 19. Asır Sazşairleri -
Türk Sazşairleri: Türk Edebiyatında Aşık Tarzının Menşe ve Tekamülü - 16. - 19. Asır Sazşairleri - #smrgSAHAF
0.00
Anadolu'nun muhtelif köşelerinde, hattâ bugün bile Aşık unvanını taşıyan ve çaldığı sazla kendisinin veya başkalarının şiirlerini terennüm eden şâir-çalgıcı'lara, yâni sazşâirleri'ne tesadüf olunmaktadır. Panayırlarda, kahvehanelerde, düğünlerde, bir kelime ile umûmî toplantılarda, eskiden daha sık rastlandığı hâlde, yirmi yıldanberi gittikçe azalan, içtimaî mevkilerini ve ehemmiyetlerini kaybeden bu Âşıklar, Osmanlı İmparatorluğu memleketlerinde, hattâ Tanzimat 'tan sonra bile, XX. asır başlarına kadar, mühim bir meslekî zümre hâlinde devam etmekte ve İmparatorluk'un her tarafında bunlara tesadüf olunmakta idi. Araştırmalarımızı daha evvelki asırlara doğru uzatacak olursak, maddî ve manevî mütecanis bir medeniyet sistemi içinde yaşayan bu büyük İmparatorluk'un içtimaî yapısı içinde, bu sazşâirleri 'nin, hükümetin kontrolü altında teşkilâtlanmış hususî bir zümre teşkil ettiğini ve cemiyetin bâzı belli sınıflarının bediî ihtiyaçlarını karşılayan hususî bir organizm mâhiyetinde olduğunu çok açık bir surette görürüz. (Kitaptan)
Anadolu'nun muhtelif köşelerinde, hattâ bugün bile Aşık unvanını taşıyan ve çaldığı sazla kendisinin veya başkalarının şiirlerini terennüm eden şâir-çalgıcı'lara, yâni sazşâirleri'ne tesadüf olunmaktadır. Panayırlarda, kahvehanelerde, düğünlerde, bir kelime ile umûmî toplantılarda, eskiden daha sık rastlandığı hâlde, yirmi yıldanberi gittikçe azalan, içtimaî mevkilerini ve ehemmiyetlerini kaybeden bu Âşıklar, Osmanlı İmparatorluğu memleketlerinde, hattâ Tanzimat 'tan sonra bile, XX. asır başlarına kadar, mühim bir meslekî zümre hâlinde devam etmekte ve İmparatorluk'un her tarafında bunlara tesadüf olunmakta idi. Araştırmalarımızı daha evvelki asırlara doğru uzatacak olursak, maddî ve manevî mütecanis bir medeniyet sistemi içinde yaşayan bu büyük İmparatorluk'un içtimaî yapısı içinde, bu sazşâirleri 'nin, hükümetin kontrolü altında teşkilâtlanmış hususî bir zümre teşkil ettiğini ve cemiyetin bâzı belli sınıflarının bediî ihtiyaçlarını karşılayan hususî bir organizm mâhiyetinde olduğunu çok açık bir surette görürüz. (Kitaptan)
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat