#smrgKİTABEVİ Türk Siyasal Hayatında Nihat Erim - 2020
1946'daki bir yazısında gerektiği zaman özgürlüklerin sınırlanabileceğinden bahsetmesi geniş tartışmalara yol açmış; ancak 12 Temmuz Beyannamesi'nin yayınlanmasından sonra Nihat Erim, yazılarında demokratik rejimin devamı için muhalefetin varlığını sürdürmesi gerektiğini savunmuştur.
1950 sonrasında partisinin muhalefete geçişiyle birlikte milletvekilliğini de yitiren Erim, bu kez yeni iktidara karşı sertlik yanlısı bir tutum izlemiştir. 1954 seçimlerinden sonra yeni bir muhalefet anlayışını benimseyen Nihat Erim, Türkiye'de demokratik rejimin devamı için temel konularda partilerarasında uzlaşmanın ve işbirliğinin gerekli olduğunu savunmuştur.
1971 yılında askerlerin demokratik sisteme ikinci müdahalesi olarak değerlendirilen 12 Mart Muhtırası'nın ardından kurulan ara rejimde iki farklı hükûmetin Başbakanlığını üstlenen Nihat Erim, ordunun talebi olan reformları hayata geçirmekte başarılı olamamış ve ilan edilen sıkıyönetim rejiminin uygulayıcısı olmak durumunda kalmıştır.
1950'li ve 1960'lı yıllarda Kıbrıs Sorunu'nun çözümünde aktif görevler üstlenen Nihat Erim, 1977 sonrası siyasetten çekilmiş ve 1980 yılında uğradığı bir suikast sonucu yaşamını yitirmiştir.
1946'daki bir yazısında gerektiği zaman özgürlüklerin sınırlanabileceğinden bahsetmesi geniş tartışmalara yol açmış; ancak 12 Temmuz Beyannamesi'nin yayınlanmasından sonra Nihat Erim, yazılarında demokratik rejimin devamı için muhalefetin varlığını sürdürmesi gerektiğini savunmuştur.
1950 sonrasında partisinin muhalefete geçişiyle birlikte milletvekilliğini de yitiren Erim, bu kez yeni iktidara karşı sertlik yanlısı bir tutum izlemiştir. 1954 seçimlerinden sonra yeni bir muhalefet anlayışını benimseyen Nihat Erim, Türkiye'de demokratik rejimin devamı için temel konularda partilerarasında uzlaşmanın ve işbirliğinin gerekli olduğunu savunmuştur.
1971 yılında askerlerin demokratik sisteme ikinci müdahalesi olarak değerlendirilen 12 Mart Muhtırası'nın ardından kurulan ara rejimde iki farklı hükûmetin Başbakanlığını üstlenen Nihat Erim, ordunun talebi olan reformları hayata geçirmekte başarılı olamamış ve ilan edilen sıkıyönetim rejiminin uygulayıcısı olmak durumunda kalmıştır.
1950'li ve 1960'lı yıllarda Kıbrıs Sorunu'nun çözümünde aktif görevler üstlenen Nihat Erim, 1977 sonrası siyasetten çekilmiş ve 1980 yılında uğradığı bir suikast sonucu yaşamını yitirmiştir.