Türk Süvari Tarihi, sadece geçmişten günümüze süvari oluşumlarını bir kitap içeriğinde toplamayı hedefleyen bir çalışma değildir. Bu konuda çeşitli seviyelerde kaleme alınmış yazılı dokümanları değerlendirerek okuyucuya sunma amacının yanında, uygun sartları oluşturabilen Türk topluluklarının, dünya tarihini etkileyecek gelişmelere neden olan başarılara alışık olduğunu yinelemektir. Tarihin hemen her devresinde ‘asker millet' olarak tanınan Türklerin bu özelliği, başta ekonomik güç olmak üzere diğer alanlarda sahip olacağı üstünlüklerle unutturulacak ve ortadan kaldırılacak bir özellik değildir. Tam aksine, devletin gücünü artırmak üzere güçlü bir orduya sahip olmak, Türkiye gibi jeostratejik öneme sahip bir ülke için mutlaka benimsenmesi gereken özelliktir. Yeni nesillerin geçmisi ile gurur duyması, yanlıslıklardan ders alarak geleceğe inançla bakabilmesi yönünde, süvarilerin dikkatle incelenmesinin katkı sağlayacağı değerlendirilmektedir.
İlk bakısta, sadece ‘asker' ve ‘süvari' kelimelerinin sıklıkla kullanılması bile çalısmanın bir askerî tarih incelemesi olarak görülmesine neden olabilecektir ancak son derece doğal olan bu yaklaşımın, bir önceki sayfada belirtilen amaçlarla uyuşmayacağı kaçınılmazdır. Çalışmanın amaçlarından biri de Türk tarihini farklı açıdan inceleyen görüşlerin belirlenebilmesidir. Genellikle Türkçe eserlerden istifade edilen çalışmada sıklıkla kullanılmak zorunda kalınan askeri terimler ve kısaltmalar ile günümüzde kullanılmayan eski Türkçe kelimelerin karşılıkları, ilgili bölümlerde açıklanmaya çalışılarak; faydalanmak isteyen sivil ve yabancı kişilerin de kolaylıkla anlayabilmesi hedeflenmiştir.
İkinci Dünya Savaşı'nda sonra muhariplik özelliği ortadan kalkan süvari sınıfı, dünya ordularında olduğu gibi, Türkiye'de de sembolik ve sportif anlam ifade eden bir yapılanma geçirmiştir. Türk süvarisinin tarihi geçmişini yasatma ve genç nesillere binicilik sevgisini asılama vazifesini ifa etmek üzere teşkilatlandırılan Kara Kuvvetleri Atlı Spor Eğitim Merkezi Komutanlığı, son süvari birliği olarak Ankara'da görevine devam etmektedir. Süvarilerin ihtiyaç duyduğu atların üretimi ve temel eğitimlerini vermek üzere Bursa/Gemlik'te konuslu At Üretim ve Eğitim Tabur Komutanlığı gibi, jandarma emniyet ve asayiş hizmetlerinde kullanılmak üzere Nevsehir'de teskil edilen atlı birimler, Türk süvari tarihinde yerini alan son süvari unsurlarıdır.
Süvari sınıfı lağvedilmistir ancak Kara Kuvvetlerinin bir sınıfı olarak süvari sınıfı ortadan kalkmamış olup sınıf isareti ile birlikte halen yaşamaktadır. Son süvari birliğinde görev alan subay ve astsubaylar, kendi sınıfları ne olursa olsun, üniformalarının yakasına süvarilerin ilk kullandığı renk, kılıç ve mızrakla temsil edilen süvari işaretini takmaktadırlar.
Türk Süvari Tarihi, sadece geçmişten günümüze süvari oluşumlarını bir kitap içeriğinde toplamayı hedefleyen bir çalışma değildir. Bu konuda çeşitli seviyelerde kaleme alınmış yazılı dokümanları değerlendirerek okuyucuya sunma amacının yanında, uygun sartları oluşturabilen Türk topluluklarının, dünya tarihini etkileyecek gelişmelere neden olan başarılara alışık olduğunu yinelemektir. Tarihin hemen her devresinde ‘asker millet' olarak tanınan Türklerin bu özelliği, başta ekonomik güç olmak üzere diğer alanlarda sahip olacağı üstünlüklerle unutturulacak ve ortadan kaldırılacak bir özellik değildir. Tam aksine, devletin gücünü artırmak üzere güçlü bir orduya sahip olmak, Türkiye gibi jeostratejik öneme sahip bir ülke için mutlaka benimsenmesi gereken özelliktir. Yeni nesillerin geçmisi ile gurur duyması, yanlıslıklardan ders alarak geleceğe inançla bakabilmesi yönünde, süvarilerin dikkatle incelenmesinin katkı sağlayacağı değerlendirilmektedir.
İlk bakısta, sadece ‘asker' ve ‘süvari' kelimelerinin sıklıkla kullanılması bile çalısmanın bir askerî tarih incelemesi olarak görülmesine neden olabilecektir ancak son derece doğal olan bu yaklaşımın, bir önceki sayfada belirtilen amaçlarla uyuşmayacağı kaçınılmazdır. Çalışmanın amaçlarından biri de Türk tarihini farklı açıdan inceleyen görüşlerin belirlenebilmesidir. Genellikle Türkçe eserlerden istifade edilen çalışmada sıklıkla kullanılmak zorunda kalınan askeri terimler ve kısaltmalar ile günümüzde kullanılmayan eski Türkçe kelimelerin karşılıkları, ilgili bölümlerde açıklanmaya çalışılarak; faydalanmak isteyen sivil ve yabancı kişilerin de kolaylıkla anlayabilmesi hedeflenmiştir.
İkinci Dünya Savaşı'nda sonra muhariplik özelliği ortadan kalkan süvari sınıfı, dünya ordularında olduğu gibi, Türkiye'de de sembolik ve sportif anlam ifade eden bir yapılanma geçirmiştir. Türk süvarisinin tarihi geçmişini yasatma ve genç nesillere binicilik sevgisini asılama vazifesini ifa etmek üzere teşkilatlandırılan Kara Kuvvetleri Atlı Spor Eğitim Merkezi Komutanlığı, son süvari birliği olarak Ankara'da görevine devam etmektedir. Süvarilerin ihtiyaç duyduğu atların üretimi ve temel eğitimlerini vermek üzere Bursa/Gemlik'te konuslu At Üretim ve Eğitim Tabur Komutanlığı gibi, jandarma emniyet ve asayiş hizmetlerinde kullanılmak üzere Nevsehir'de teskil edilen atlı birimler, Türk süvari tarihinde yerini alan son süvari unsurlarıdır.
Süvari sınıfı lağvedilmistir ancak Kara Kuvvetlerinin bir sınıfı olarak süvari sınıfı ortadan kalkmamış olup sınıf isareti ile birlikte halen yaşamaktadır. Son süvari birliğinde görev alan subay ve astsubaylar, kendi sınıfları ne olursa olsun, üniformalarının yakasına süvarilerin ilk kullandığı renk, kılıç ve mızrakla temsil edilen süvari işaretini takmaktadırlar.