#smrgKİTABEVİ Türk Tarihinin Yazımı Üzerine Bir Tartışma - 2024

Editör:
Kondisyon:
Yeni
Sunuş / Önsöz / Sonsöz / Giriş:
Basıldığı Matbaa:
Dizi Adı:
ISBN-10:
9786259419756
Kargoya Teslim Süresi:
3&6
Hazırlayan:
Stok Kodu:
1199220414
Boyut:
14x21
Sayfa Sayısı:
146
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2024
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
1. Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
indirimli
112,00
Havale/EFT ile: 108,64
Siparişiniz 3&6 iş günü arasında kargoda
1199220414
607063
Türk Tarihinin Yazımı Üzerine Bir Tartışma -        2024
Türk Tarihinin Yazımı Üzerine Bir Tartışma - 2024 #smrgKİTABEVİ
112.00
Türkiye'de akademik tarih zamanla içine kapandı. Bugünse kriter fetişizminin pençesinde kıvranıyor. Yeni kuşak tarihçi adayları, akademik kariyerleri için puan toplamanın peşindeler. Nitelik çok az kimsenin derdi olarak kaldı. Kimse kimsenin ne yazdığı ile ilgilenmiyor. Akademi, tez danışmanının tezi okumadığı, jüri üyelerinin adayı danışmanın insafına bıraktığı, "körlerin ve sağırların oyun sahası” oldu. Bütün bunlara rağmen "bârika-yı hakikât müsademe-i efkârdan doğar” düsturuna sahip insanların varlığı çölde serap gibi içimizi ferahlatıyor.

Elinizdeki kitap; Türkiye'de yaşanan bu çöl kuraklığı durumuna inat, hem barikatı hakikat için hemdertleri çoğaltmak hem de daha insani bir tarih yazımı için yürütülen bir çabanın ürünüdür.

Malum olduğu üzere hakikat güneşi, fikirlerin çarpışmasından doğar. Ancak fikirlerin çarpışabilmesinin ön koşulu; düşüncelerin özgürce ifade edilebilmesinden geçer. Türkiye'de ne öncesi ne de şimdiki kuşaklar fikirlerini özgürce tartışabildiler. Bârikayı hakikat hayal olarak kaldı. Buna rağmen yaralarımızı iyileştirmek için hemdertlerin çoğalması lazım. Tarih salt övünmek ya da geçmişi yargılamak için değil, kendimizi ve zamanımızı anlamak için yazıldığında değer kazanacaktır.

Türkiye'de akademik tarih zamanla içine kapandı. Bugünse kriter fetişizminin pençesinde kıvranıyor. Yeni kuşak tarihçi adayları, akademik kariyerleri için puan toplamanın peşindeler. Nitelik çok az kimsenin derdi olarak kaldı. Kimse kimsenin ne yazdığı ile ilgilenmiyor. Akademi, tez danışmanının tezi okumadığı, jüri üyelerinin adayı danışmanın insafına bıraktığı, "körlerin ve sağırların oyun sahası” oldu. Bütün bunlara rağmen "bârika-yı hakikât müsademe-i efkârdan doğar” düsturuna sahip insanların varlığı çölde serap gibi içimizi ferahlatıyor.

Elinizdeki kitap; Türkiye'de yaşanan bu çöl kuraklığı durumuna inat, hem barikatı hakikat için hemdertleri çoğaltmak hem de daha insani bir tarih yazımı için yürütülen bir çabanın ürünüdür.

Malum olduğu üzere hakikat güneşi, fikirlerin çarpışmasından doğar. Ancak fikirlerin çarpışabilmesinin ön koşulu; düşüncelerin özgürce ifade edilebilmesinden geçer. Türkiye'de ne öncesi ne de şimdiki kuşaklar fikirlerini özgürce tartışabildiler. Bârikayı hakikat hayal olarak kaldı. Buna rağmen yaralarımızı iyileştirmek için hemdertlerin çoğalması lazım. Tarih salt övünmek ya da geçmişi yargılamak için değil, kendimizi ve zamanımızı anlamak için yazıldığında değer kazanacaktır.

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat