#smrgKİTABEVİ Türk Tezyini Sanatlarında Motifler = Motifs in Turkish Decorative Arts - 2024
Bezeme san'atlarımızın tezhip, çini, kalem işi, ağaç ve mâden işleri, halıcılık, taş oymacılığı gibi bir çok dalında desenlerdeki motifler aynı karakteri taşır. Her ne kadar teknik malzeme ve usûl farklılıkları varsa da, desen tekniği ve motifler aynı esası muhafaza eder. Meselâ çini ve kalem işi için çizilecek bir desenin motifleri, eserin seyredileceği mesafe düşünülerek, büyük ve teferruatlı; bir levha veya kitap tezhibindeki deseni meydana getiren motifler ise diğerlerine göre daha küçük ve sade olur. Fakat kaynak, karakter, sınıflandırma gibi hususlarda her iki desende de kullanılan motifler aynıdır.
Sadece tekstil dalında kilim veya yazma desenlerindeki motifler, diğerlerinden farklı karakter taşıdığı için, kitaba alınmamıştır. Ancak kitapta bahsi geçen motiflere tekstil dalında da sık rastlamak mümkündür. Bu sebeble Türk tezyînî san'atını tanımaya, motiflerden başlamak gerekir. Desen tekniği ve çeşitleri ise ikinci ciltte ele alınacaktır.
Orta asya bozkırlarından başlıyarak günümüzü kadar gelen bu san'at, zenginliği içinde, fırçalarının kıvraklığı gözlerinin zevki ve emeklerinin hakkı ile medeniyet tarihine imza koymuş olan Türkler'in, İslâmiyet'i kabul etmesi neticesi derin bir ruh zenginliği içinde daha da gelişmiş ve lâyık olduğu zirveye çıkmıştır. Fakat ecdadımız medeniyetini yüceltirken, bunun tarihini bir batılı hassasiyetiyle yazmaya fırsat bulamamış, belki de yaptıklarında kendini görmeme gibi yüce bir inanış ile lüzum görmemiştir.
Yazdıklarının da pek çoğu, çeşitli ihmâl ve gaflet neticesi, arşivlerimizde bulunmamaktadır. Bu durum karşısında, san'at vadisinde Türkler'i adetâ yeniden keşfeder gibi araştırmak ve bu konuda sâdece yabancı san'at tarihçilerinin neşriyatına teslim olmamak gerekir. Ancak böyle ciddi bir araştırma ise, belgelere dayanan, akademik arşiv çalışması ile mümkün olabilir.
Tezhip çalışmalarını sürdürürken şahit olduğumuz yayın yetersizliği, san'ata ait pek çok bilginin hâlen zihinlerde kalmış olması ve batı kaynaklarından aktarılan bilgilerin milli kültürümüzün süzgecinden geçirilmeden, doğrusu ve yanlışı ile aynen alınarak san'at tarihimize yerleşmiş olması bizi böyle bir çalışma yapmaya sevketti. Çünkü feyz aldığımız hocalar, rahmetli Dr. A. Süheyl Ünver, Muhsin Demironat ve Rikkat Kunt, bu san'atı yeniden hayata kavuşturmayı gaye edinmiş müstesna kişilerdi.
Otuz seneye yaklaşan mesaîmizin birikimi, hocalarımızdan alınan şifahî bilgi ve uyarılar, nihayet eserler üzerinde bizzat yaptığımız araştırmalar bir araya getirilerek bu kitap hazırlanmıştır. Verilen bilgilerde şahsî yorumlardan ziyâde, seçkin san'at eserlerinin ortaya koyduğu belgeler söz sahibi olmuştur. Hazırlıyanların bu neşriyattaki rolü, tezhibi hem bizzat yaparak, hem de tarihçesini araştırarak anlatmaktan ibarettir.
Bu çalışmalar sırasında yaşadıkları hayat ile bize örnek olan, destek ve teşvikleri ile bocalarımızdan feyz almamızı sağlıyan müstesna insan, Muhterem Sâmiha Ayverdi Hanımefendiyi ve Yük. Mimar Mühendis Ekrem Hakkı Ayverdi Beyefendi'yi rahmetle yâd ederiz. Her müşkülümüzde kendisine müracaat ettiğimiz muhterem Uğur Derman'a ve Prof. İlhami Turan'a, kitabın yayınlanmasını temin eden Kubbealtı Akademisi Kültür ve San'at Vakfı Mütevelli Heyeti'ne, muhterem başkanı İlhan Ayverdi'nin şahsında teşekkürü borç biliriz.
Eserin ingilizce tercümelerini üslenen, Dr. Necmi Dayday, İnci Palsay ve Prof. Dr. Vildan Serin'e müteşekkiriz.
Eksiksiz ve hatasız eser vermenin sadece Yaradan'a mahsus olduğuna inanarak sözümüzü noktalarken, bu kitabın kendi sabası içinde ihmâl edilmiş bir boşluğu doldurmasını temenni ediyoruz. - İnci A. Birol, Çiçek Derman İstanbul, Mayıs 9, 1995
Bezeme san'atlarımızın tezhip, çini, kalem işi, ağaç ve mâden işleri, halıcılık, taş oymacılığı gibi bir çok dalında desenlerdeki motifler aynı karakteri taşır. Her ne kadar teknik malzeme ve usûl farklılıkları varsa da, desen tekniği ve motifler aynı esası muhafaza eder. Meselâ çini ve kalem işi için çizilecek bir desenin motifleri, eserin seyredileceği mesafe düşünülerek, büyük ve teferruatlı; bir levha veya kitap tezhibindeki deseni meydana getiren motifler ise diğerlerine göre daha küçük ve sade olur. Fakat kaynak, karakter, sınıflandırma gibi hususlarda her iki desende de kullanılan motifler aynıdır.
Sadece tekstil dalında kilim veya yazma desenlerindeki motifler, diğerlerinden farklı karakter taşıdığı için, kitaba alınmamıştır. Ancak kitapta bahsi geçen motiflere tekstil dalında da sık rastlamak mümkündür. Bu sebeble Türk tezyînî san'atını tanımaya, motiflerden başlamak gerekir. Desen tekniği ve çeşitleri ise ikinci ciltte ele alınacaktır.
Orta asya bozkırlarından başlıyarak günümüzü kadar gelen bu san'at, zenginliği içinde, fırçalarının kıvraklığı gözlerinin zevki ve emeklerinin hakkı ile medeniyet tarihine imza koymuş olan Türkler'in, İslâmiyet'i kabul etmesi neticesi derin bir ruh zenginliği içinde daha da gelişmiş ve lâyık olduğu zirveye çıkmıştır. Fakat ecdadımız medeniyetini yüceltirken, bunun tarihini bir batılı hassasiyetiyle yazmaya fırsat bulamamış, belki de yaptıklarında kendini görmeme gibi yüce bir inanış ile lüzum görmemiştir.
Yazdıklarının da pek çoğu, çeşitli ihmâl ve gaflet neticesi, arşivlerimizde bulunmamaktadır. Bu durum karşısında, san'at vadisinde Türkler'i adetâ yeniden keşfeder gibi araştırmak ve bu konuda sâdece yabancı san'at tarihçilerinin neşriyatına teslim olmamak gerekir. Ancak böyle ciddi bir araştırma ise, belgelere dayanan, akademik arşiv çalışması ile mümkün olabilir.
Tezhip çalışmalarını sürdürürken şahit olduğumuz yayın yetersizliği, san'ata ait pek çok bilginin hâlen zihinlerde kalmış olması ve batı kaynaklarından aktarılan bilgilerin milli kültürümüzün süzgecinden geçirilmeden, doğrusu ve yanlışı ile aynen alınarak san'at tarihimize yerleşmiş olması bizi böyle bir çalışma yapmaya sevketti. Çünkü feyz aldığımız hocalar, rahmetli Dr. A. Süheyl Ünver, Muhsin Demironat ve Rikkat Kunt, bu san'atı yeniden hayata kavuşturmayı gaye edinmiş müstesna kişilerdi.
Otuz seneye yaklaşan mesaîmizin birikimi, hocalarımızdan alınan şifahî bilgi ve uyarılar, nihayet eserler üzerinde bizzat yaptığımız araştırmalar bir araya getirilerek bu kitap hazırlanmıştır. Verilen bilgilerde şahsî yorumlardan ziyâde, seçkin san'at eserlerinin ortaya koyduğu belgeler söz sahibi olmuştur. Hazırlıyanların bu neşriyattaki rolü, tezhibi hem bizzat yaparak, hem de tarihçesini araştırarak anlatmaktan ibarettir.
Bu çalışmalar sırasında yaşadıkları hayat ile bize örnek olan, destek ve teşvikleri ile bocalarımızdan feyz almamızı sağlıyan müstesna insan, Muhterem Sâmiha Ayverdi Hanımefendiyi ve Yük. Mimar Mühendis Ekrem Hakkı Ayverdi Beyefendi'yi rahmetle yâd ederiz. Her müşkülümüzde kendisine müracaat ettiğimiz muhterem Uğur Derman'a ve Prof. İlhami Turan'a, kitabın yayınlanmasını temin eden Kubbealtı Akademisi Kültür ve San'at Vakfı Mütevelli Heyeti'ne, muhterem başkanı İlhan Ayverdi'nin şahsında teşekkürü borç biliriz.
Eserin ingilizce tercümelerini üslenen, Dr. Necmi Dayday, İnci Palsay ve Prof. Dr. Vildan Serin'e müteşekkiriz.
Eksiksiz ve hatasız eser vermenin sadece Yaradan'a mahsus olduğuna inanarak sözümüzü noktalarken, bu kitabın kendi sabası içinde ihmâl edilmiş bir boşluğu doldurmasını temenni ediyoruz. - İnci A. Birol, Çiçek Derman İstanbul, Mayıs 9, 1995