#smrgSAHAF Türk ve Yahudi Kültürlerine Mukayeseli Bir Bakış 2 Cilt TAKIM - 1992

Stok Kodu:
1199027163
Boyut:
16x24
Sayfa Sayısı:
14 + 1012 s. + 111 resim
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
1992
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
3. Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
0,00
1199027163
413258
Türk ve Yahudi Kültürlerine Mukayeseli Bir Bakış 2 Cilt TAKIM -        1992
Türk ve Yahudi Kültürlerine Mukayeseli Bir Bakış 2 Cilt TAKIM - 1992 #smrgSAHAF
0.00
Antik Mezopotamya uygarlıklarını büyük çoğunlukla Sami (Semitik) kökenli uluslar, ezcümle Asurlular, İbrani ve Araplar... temsil etmişler. Zamanla bunlardan ilki göçüp gitmiş, geriye kalan ikisi çıkmış günümüze.

İbranilerle aynı soydan gelen Aramilerin dili, M.Ö. VII. ve VI. Yüzyıllarda Yakın-Doğu'nun lingua franca'sı olmuş, böylece Yahudilerle Arapları birbirlerine yakınlaştırmış: "Gehenna" olmuş "cehennem", ve daha niceleri...

Muhammed, "İbrahim'in dinini ıslah etmek" üzere yola çıkmıştı. Eski Ahid ile Kur'an ve birçok dini uygulamalar arasındaki ayniyet böylece izahını buluyor.

"Kur'an" sözcüğünün etimolojisi tartışılıyor, hakkında varsayımlar ileri sürülüyor bu kitapta.

Daha Selçukludan önce Yahudi kolonileri bulunuyordu Anadolu'da. Roma döneminde diaspora ("dağılma") bunları bu yarımadanın altmış kent ve sitesine dağıtmıştı. Bir kültürel alışveriş doğal oluyordu. Ahlat'taki Selçuklu mezar taşlarında Yahudi Yıldızı'nın (Mühr-ü Süleyman) bulunması şaşırtıcı olmuyor. Bunun izahı da yapılıyor bu arada.

İslamiyet yoluyla da birçok Yahudi kültürel öğesi Türk kültürüne nüfuz etme olanağını buluyor. Hurafeler de aynı, cinlere inanışlar da; taş kültü, dairenin sembolizmi, saçın gücüne inanış da aynı...

Ya her iki dine mensup kişilerin mezar taşlarındaki "hayat ağacı" motifleri; ya "nazar değmesi"nden aynı ölçüde korkma ve buna karşı alınan "önlemler". Ya ayların adları, ya Kuba - Kybele ile Ka'aba (Kâbe) yakınlığı... Samilerde Kybele dağ olup bunun İbranicesi gebal, Arapçası cebel'dir. Bu sonuncusu Osmanlıca'ya aynen geçmişti.

Sözcüklerde büyük etkileşime her adım başı rastlanıyor, dini uygulamalarda olduğu gibi. Ama iş burada kalmıyor, hukuk düzeninde de bunu görüyoruz: Kuşak bağlama - hil'at, Osmanlı unvanları...

Aynı bir kavram, bütün Samileri müşterek taşlar kültünden bir mabet inşasına götürmüş; Türk ve Yahudilerde ay hakkındaki inançlar da birbirlerine çok benzemiş, harman yerinin dini rituslarla ilişkisinde olduğu gibi.

Nice ayrıntılar veriliyor bu kitapta...

Antik Mezopotamya uygarlıklarını büyük çoğunlukla Sami (Semitik) kökenli uluslar, ezcümle Asurlular, İbrani ve Araplar... temsil etmişler. Zamanla bunlardan ilki göçüp gitmiş, geriye kalan ikisi çıkmış günümüze.

İbranilerle aynı soydan gelen Aramilerin dili, M.Ö. VII. ve VI. Yüzyıllarda Yakın-Doğu'nun lingua franca'sı olmuş, böylece Yahudilerle Arapları birbirlerine yakınlaştırmış: "Gehenna" olmuş "cehennem", ve daha niceleri...

Muhammed, "İbrahim'in dinini ıslah etmek" üzere yola çıkmıştı. Eski Ahid ile Kur'an ve birçok dini uygulamalar arasındaki ayniyet böylece izahını buluyor.

"Kur'an" sözcüğünün etimolojisi tartışılıyor, hakkında varsayımlar ileri sürülüyor bu kitapta.

Daha Selçukludan önce Yahudi kolonileri bulunuyordu Anadolu'da. Roma döneminde diaspora ("dağılma") bunları bu yarımadanın altmış kent ve sitesine dağıtmıştı. Bir kültürel alışveriş doğal oluyordu. Ahlat'taki Selçuklu mezar taşlarında Yahudi Yıldızı'nın (Mühr-ü Süleyman) bulunması şaşırtıcı olmuyor. Bunun izahı da yapılıyor bu arada.

İslamiyet yoluyla da birçok Yahudi kültürel öğesi Türk kültürüne nüfuz etme olanağını buluyor. Hurafeler de aynı, cinlere inanışlar da; taş kültü, dairenin sembolizmi, saçın gücüne inanış da aynı...

Ya her iki dine mensup kişilerin mezar taşlarındaki "hayat ağacı" motifleri; ya "nazar değmesi"nden aynı ölçüde korkma ve buna karşı alınan "önlemler". Ya ayların adları, ya Kuba - Kybele ile Ka'aba (Kâbe) yakınlığı... Samilerde Kybele dağ olup bunun İbranicesi gebal, Arapçası cebel'dir. Bu sonuncusu Osmanlıca'ya aynen geçmişti.

Sözcüklerde büyük etkileşime her adım başı rastlanıyor, dini uygulamalarda olduğu gibi. Ama iş burada kalmıyor, hukuk düzeninde de bunu görüyoruz: Kuşak bağlama - hil'at, Osmanlı unvanları...

Aynı bir kavram, bütün Samileri müşterek taşlar kültünden bir mabet inşasına götürmüş; Türk ve Yahudilerde ay hakkındaki inançlar da birbirlerine çok benzemiş, harman yerinin dini rituslarla ilişkisinde olduğu gibi.

Nice ayrıntılar veriliyor bu kitapta...

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat