#smrgKİTABEVİ Türkiye Cumhuriyetinin Yükselen Gücü Türk Savunma Sanayii (1922 - 2022) CİLTLİ - 2023
Millî Mücadele'nin zorluklarını yaşamış genç Türkiye Cumhuriyeti, ilk günlerinden başlayarak, millî savunma sanayiinin kurulmasına önem vermiş ve büyük girişimler başlatmıştır. Bu yıllarda uçak ve denizaltı yapmayı başaran Türkiye Cumhuriyeti Devleti 30'lu, 40'lı, yıllarda da önemli gayretler göstermiştir. 1950 yılında kurulan Makine ve Kimya Endüstrisi Kurumu, silah ve mühimmat sanayii, Türk Kuşu ve Tayyare Fabrikası, havacılık alanında benzeri pek çok girişim ciddi hedeflere işaret etmektedir. Ancak ülkenin ekonomik durumu ve soğuk savaş yıllarında alınan "Askerî Yardımlar" nedeniyle, millî savunma sanayii atılımları 50'li ve 60'lı yıllarda yavaşlamıştır. Sonuçta, Kıbrıs Barış Harekâtı ile gündeme gelen ve Türkiye'ye uygulanan ambargolar, askerî yatırımlara hız kazandırmış, bir yanda Türk Silahlı Kuvvetleri Güçlendirme Vakfı devreye girmiş, ASELSAN ve HAVELSAN, Türk Uçak Sanayii A.Ş. (TUSAŞ) ve diğer atılımlar başlamış, öte yandan askerî üretim birimleri hızla yapılandırılmıştır.
Ulusal savunma sanayiinin kuruluş ve geliştirme çalışmalarının yürütülmesi maksadıyla önce 1983 yılında Savunma Donatım İşleri Genel Müdürlüğü, 1985 yılında kabul edilen 3238 sayılı Kanun ile de Savunma Sanayii Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı (SAGEB) kurulmuştur. 3238 sayılı Kanun ile ayrıca Savunma Sanayii Yüksek Koordinasyon Kurulu (SSYKK) ve Savunma Sanayii İcra Komitesi (SSİK) kurulmuştur. SAGEB'in ismi daha sonra Savunma Sanayii Müsteşarlığı (SSM) olarak değiştirilmiştir. Müsteşarlığın 2012-2016 stratejik planında temel hedef, savunma ve güvenlik teknolojilerinde Türkiye'yi dünyada hak ettiği yere taşımak ve üstün kılmak olarak belirlenmiştir. Türkiye'nin savunma sanayii alanında yerli ve millî konsepte dönüştürülmesi bu dönemde gerçekleşmiş ve atılan adımlarla dışa bağımlılığı azaltan politikalar geliştirilmiştir. Müsteşarlık 2017 yılında gerçekleştirilen düzenleme ile Cumhurbaşkanlığı'na bağlanmış, 2018 yılında ise T.C. Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanlığı olarak yeniden yapılandırılmıştır.
Son yıllarda Türk Silahlı Kuvvetlerinin ihtiyaçlarının yurtiçinden karşılanması amacıyla savunma sanayii alt yapısını geliştirmeye ağırlık veren çalışmalar sonucunda, çok önemli ve stratejik savunma sanayii kuruluşları faaliyete geçirilmiştir. Bu kuruluşlar ve oluşturulan yeni savunma konseptleri ile Türkiye ulusal savunma sanayiini en üst seviyelere taşıyacaktır. Savunma sanayinin farklı yönlerini inceleyen akademik düzeyde veya bilimsel kaygılardan uzak nitelikte birçok çalışma mevcuttur. Ancak sürekli kendini yenilen bu alanda yeni ve özgün çalışmaların yapılması zarureti kendini hissettirmektedir.
Bütün bu olgular lisansüstü öğrenimim sırasında savunma sanayiinin gelişimini doktora tez konusu olarak seçmeme yol açtı. Bu kapsamda Dokuz Eylül Üniversitesi Atatürk ilkeleri ve İnkılap Tarihi Enstitüsünde İkinci Dünya Savaşı Sonrası dönemde Türkiye'de Savunma Sanayiinin gelişimini doktora tez konusu olarak belirleyerek çalışmalara başladım ve tezimi tamamladım. Daha sonraki dönemde bu çalışmayı genişleterek Milli Mücadele döneminden 2022 ye kadar olan süreci ele aldım ve 100 yıllık bir tarihsel süreçte Türk Savunma Sanayiinin gelişimi ortaya koymaya çalıştım.
Bu kitaptaki amacımız Türkiye'nin Millî Mücadele Döneminden itibaren savunma sanayii alanında ortaya koyduğu gelişmeleri ve özellikle Türkiye'nin jeopolitik yapısının bu gelişmeler üzerindeki etkilerini, uluslararası alanda meydana gelen gelişmeler ışığında ortaya koymaktır. Ayrıca, özellikle cumhuriyet dönemi atılımları ve bu atılımların daha sonra nasıl yavaşladığı, askerî yardımların Türkiye'nin ulusal savunma sanayiinin gelişimini nasıl etkilediği, 1980'li yıllardan itibaren savunma sanayiinde yeniden yapılanma süreci ele alınarak değerlendirilmiştir. Özellikle 2000'li yılların başından 2022 yılına kadar geçen süreçte savunma sanayii alanında yoğun olarak ortaya konan gelişmeler ve modernizasyon faaliyetleri de kitap kapsamında yer almıştır.
Millî Mücadele'nin zorluklarını yaşamış genç Türkiye Cumhuriyeti, ilk günlerinden başlayarak, millî savunma sanayiinin kurulmasına önem vermiş ve büyük girişimler başlatmıştır. Bu yıllarda uçak ve denizaltı yapmayı başaran Türkiye Cumhuriyeti Devleti 30'lu, 40'lı, yıllarda da önemli gayretler göstermiştir. 1950 yılında kurulan Makine ve Kimya Endüstrisi Kurumu, silah ve mühimmat sanayii, Türk Kuşu ve Tayyare Fabrikası, havacılık alanında benzeri pek çok girişim ciddi hedeflere işaret etmektedir. Ancak ülkenin ekonomik durumu ve soğuk savaş yıllarında alınan "Askerî Yardımlar" nedeniyle, millî savunma sanayii atılımları 50'li ve 60'lı yıllarda yavaşlamıştır. Sonuçta, Kıbrıs Barış Harekâtı ile gündeme gelen ve Türkiye'ye uygulanan ambargolar, askerî yatırımlara hız kazandırmış, bir yanda Türk Silahlı Kuvvetleri Güçlendirme Vakfı devreye girmiş, ASELSAN ve HAVELSAN, Türk Uçak Sanayii A.Ş. (TUSAŞ) ve diğer atılımlar başlamış, öte yandan askerî üretim birimleri hızla yapılandırılmıştır.
Ulusal savunma sanayiinin kuruluş ve geliştirme çalışmalarının yürütülmesi maksadıyla önce 1983 yılında Savunma Donatım İşleri Genel Müdürlüğü, 1985 yılında kabul edilen 3238 sayılı Kanun ile de Savunma Sanayii Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı (SAGEB) kurulmuştur. 3238 sayılı Kanun ile ayrıca Savunma Sanayii Yüksek Koordinasyon Kurulu (SSYKK) ve Savunma Sanayii İcra Komitesi (SSİK) kurulmuştur. SAGEB'in ismi daha sonra Savunma Sanayii Müsteşarlığı (SSM) olarak değiştirilmiştir. Müsteşarlığın 2012-2016 stratejik planında temel hedef, savunma ve güvenlik teknolojilerinde Türkiye'yi dünyada hak ettiği yere taşımak ve üstün kılmak olarak belirlenmiştir. Türkiye'nin savunma sanayii alanında yerli ve millî konsepte dönüştürülmesi bu dönemde gerçekleşmiş ve atılan adımlarla dışa bağımlılığı azaltan politikalar geliştirilmiştir. Müsteşarlık 2017 yılında gerçekleştirilen düzenleme ile Cumhurbaşkanlığı'na bağlanmış, 2018 yılında ise T.C. Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanlığı olarak yeniden yapılandırılmıştır.
Son yıllarda Türk Silahlı Kuvvetlerinin ihtiyaçlarının yurtiçinden karşılanması amacıyla savunma sanayii alt yapısını geliştirmeye ağırlık veren çalışmalar sonucunda, çok önemli ve stratejik savunma sanayii kuruluşları faaliyete geçirilmiştir. Bu kuruluşlar ve oluşturulan yeni savunma konseptleri ile Türkiye ulusal savunma sanayiini en üst seviyelere taşıyacaktır. Savunma sanayinin farklı yönlerini inceleyen akademik düzeyde veya bilimsel kaygılardan uzak nitelikte birçok çalışma mevcuttur. Ancak sürekli kendini yenilen bu alanda yeni ve özgün çalışmaların yapılması zarureti kendini hissettirmektedir.
Bütün bu olgular lisansüstü öğrenimim sırasında savunma sanayiinin gelişimini doktora tez konusu olarak seçmeme yol açtı. Bu kapsamda Dokuz Eylül Üniversitesi Atatürk ilkeleri ve İnkılap Tarihi Enstitüsünde İkinci Dünya Savaşı Sonrası dönemde Türkiye'de Savunma Sanayiinin gelişimini doktora tez konusu olarak belirleyerek çalışmalara başladım ve tezimi tamamladım. Daha sonraki dönemde bu çalışmayı genişleterek Milli Mücadele döneminden 2022 ye kadar olan süreci ele aldım ve 100 yıllık bir tarihsel süreçte Türk Savunma Sanayiinin gelişimi ortaya koymaya çalıştım.
Bu kitaptaki amacımız Türkiye'nin Millî Mücadele Döneminden itibaren savunma sanayii alanında ortaya koyduğu gelişmeleri ve özellikle Türkiye'nin jeopolitik yapısının bu gelişmeler üzerindeki etkilerini, uluslararası alanda meydana gelen gelişmeler ışığında ortaya koymaktır. Ayrıca, özellikle cumhuriyet dönemi atılımları ve bu atılımların daha sonra nasıl yavaşladığı, askerî yardımların Türkiye'nin ulusal savunma sanayiinin gelişimini nasıl etkilediği, 1980'li yıllardan itibaren savunma sanayiinde yeniden yapılanma süreci ele alınarak değerlendirilmiştir. Özellikle 2000'li yılların başından 2022 yılına kadar geçen süreçte savunma sanayii alanında yoğun olarak ortaya konan gelişmeler ve modernizasyon faaliyetleri de kitap kapsamında yer almıştır.