#smrgKİTABEVİ Türkiye Komünist Partisi Yayınlarında Kürtler - 2018
Türkiye Cumhuriyeti Türk-İslam ideolojisine dayalı bir ulus-devlet olarak kuruldu. Toplum, Türklerden ya da Türk olmayı benimseyenlerden oluşacaktı. Ne var ki, bunun gerçekleştirmenin önünde iki büyük engel vardı: Biri Lozan'da azınlık olarak tanınan gayrimüslim halklar, diğeri de Türk olmayan Müslüman halklardı. Gayrimüslimleri Türkleştirmek söz konusu olamazdı. Ama başta Kürtler olmak üzere, Müslüman fakat Türk olmayan halkları asimle ederek Türkleştirmek mümkün görünüyordu.
Türk olmayan Müslüman Kürtlerin Türkleşerek asimle olmaları gerçekleşememiş... Alınan bütün önlemlere karşın ulusal demokratik taleplerini sürdüren Kürtler Türk ulus-devlet projesinin gerçekleşmesine engel olmaya devam ediyor. Yüzyıla yakın bir süre boyunca ulus-devletin önündeki Kürt engelini aşmak ya da bugünkü deyimle Kürt Sorunu'nu çözmek için inişli çıkışlı pek çok yöntem uygulandı. Kürt varlığının inkârı, dil yasağı, sürgünler, faili meçhul cinayetler, köylerin ortadan kaldırılması vb yöntemler başarısız olunca, denenen sözde barış müzakereleri de sonuçsuz kaldı. Ve bugün yeniden Kürt diye bir halkın olmadığı, herkesin Türk olduğu iddiasına dayalı inkâr politikasına dönüldü. 1930'larda olduğu gibi, bugün de Kürtlerin varlığından, dilinden ve kültüründen söz etmek suç sayılmakta ve ceza tehdidi altıda tutulmaktadır.
TKP daha 1920'de yaptığı ilk kongrede, Kürt Sorunu'nun insani yöntemlerle ve kalıcı biçimde çözümünün mümkün olduğunu göstermiştir. Değerli dostum Fevzi Karadeniz'in büyük bir emekle hazırladığı TKP Yayınlarında Kürtler adlı kitap, TKP'nin Kürt Sorunu'na nasıl yaklaştığını ve önerdiği kalıcı çözüm yöntemini açıkça göstermektedir. Şimdi ulus-devlet yapılanmasının çözemediği Kürt Sorunu'nu insani yöntemlerle ve halka acı çektirmeden nasıl çözülebileceğini Fevzi Karadeniz'in TKP Yayınlarında Kürtler kitabından izleyelim. - Tarık Ziya Ekinci
Türkiye Cumhuriyeti Türk-İslam ideolojisine dayalı bir ulus-devlet olarak kuruldu. Toplum, Türklerden ya da Türk olmayı benimseyenlerden oluşacaktı. Ne var ki, bunun gerçekleştirmenin önünde iki büyük engel vardı: Biri Lozan'da azınlık olarak tanınan gayrimüslim halklar, diğeri de Türk olmayan Müslüman halklardı. Gayrimüslimleri Türkleştirmek söz konusu olamazdı. Ama başta Kürtler olmak üzere, Müslüman fakat Türk olmayan halkları asimle ederek Türkleştirmek mümkün görünüyordu.
Türk olmayan Müslüman Kürtlerin Türkleşerek asimle olmaları gerçekleşememiş... Alınan bütün önlemlere karşın ulusal demokratik taleplerini sürdüren Kürtler Türk ulus-devlet projesinin gerçekleşmesine engel olmaya devam ediyor. Yüzyıla yakın bir süre boyunca ulus-devletin önündeki Kürt engelini aşmak ya da bugünkü deyimle Kürt Sorunu'nu çözmek için inişli çıkışlı pek çok yöntem uygulandı. Kürt varlığının inkârı, dil yasağı, sürgünler, faili meçhul cinayetler, köylerin ortadan kaldırılması vb yöntemler başarısız olunca, denenen sözde barış müzakereleri de sonuçsuz kaldı. Ve bugün yeniden Kürt diye bir halkın olmadığı, herkesin Türk olduğu iddiasına dayalı inkâr politikasına dönüldü. 1930'larda olduğu gibi, bugün de Kürtlerin varlığından, dilinden ve kültüründen söz etmek suç sayılmakta ve ceza tehdidi altıda tutulmaktadır.
TKP daha 1920'de yaptığı ilk kongrede, Kürt Sorunu'nun insani yöntemlerle ve kalıcı biçimde çözümünün mümkün olduğunu göstermiştir. Değerli dostum Fevzi Karadeniz'in büyük bir emekle hazırladığı TKP Yayınlarında Kürtler adlı kitap, TKP'nin Kürt Sorunu'na nasıl yaklaştığını ve önerdiği kalıcı çözüm yöntemini açıkça göstermektedir. Şimdi ulus-devlet yapılanmasının çözemediği Kürt Sorunu'nu insani yöntemlerle ve halka acı çektirmeden nasıl çözülebileceğini Fevzi Karadeniz'in TKP Yayınlarında Kürtler kitabından izleyelim. - Tarık Ziya Ekinci