#smrgDERGİ Türkiye Notları Fikir Tarih Kültür Dergisi - Ankara: Terkip Arayışından Beton Yığınına - Sayı: 4 Nisan - Mayıs
Bu sayımızda, ülkemizin siyasi olduğu kadar kültürel öneme sahip başkentini, Ankara'yı merkeze aldık. Tarihi binlerce yıl geriye götürülebilen Ankara, hem Milli Mücadele'deki tarihi misyonu hem de daha sonra inşa edilmeye çalışılan yeni devlet sisteminin prototip kenti olması sebebiyle son yüz yılını oldukça hareketli geçirdi. İşte biz de Ankara'nın son yüzyılına ve bugününe odaklanmaya çalıştık. Bunu Ankara'nın, Mustafa Kemal'in olduğu kadar Orhan Veli'nin de şehri olduğunu unutmadan, Cumhuriyet'in tüm karmaşık siyasi yaşamına olduğu kadar dupduru Türk sinemasına da tanık olduğunu göz önünde bulundurarak yapmak istedik. Ankara'nın mimarisini de, “bu sevda kalbime bir gecekondu” marşına herhalde herkesin aşina olduğu Ankaragücü'nü de anlatmak istedik.
Ankara sayımız, bu dergiyi birlikte hazırlayan ve ikisi de Ankaralı olmayan, ama lise yıllarından sonra geldikleri Cebeci'den başlayarak Ankara'yı, başlarından veya içlerinden geçen iyi ve kötü, umutlu ve hayal kırıklıkları taşıyan, gülümseten ve iç acıtan her hatıra ile seven iki dostun bir tür saygı ve vefa gösterme çabasıdır.
Bu sayımızda, ülkemizin siyasi olduğu kadar kültürel öneme sahip başkentini, Ankara'yı merkeze aldık. Tarihi binlerce yıl geriye götürülebilen Ankara, hem Milli Mücadele'deki tarihi misyonu hem de daha sonra inşa edilmeye çalışılan yeni devlet sisteminin prototip kenti olması sebebiyle son yüz yılını oldukça hareketli geçirdi. İşte biz de Ankara'nın son yüzyılına ve bugününe odaklanmaya çalıştık. Bunu Ankara'nın, Mustafa Kemal'in olduğu kadar Orhan Veli'nin de şehri olduğunu unutmadan, Cumhuriyet'in tüm karmaşık siyasi yaşamına olduğu kadar dupduru Türk sinemasına da tanık olduğunu göz önünde bulundurarak yapmak istedik. Ankara'nın mimarisini de, “bu sevda kalbime bir gecekondu” marşına herhalde herkesin aşina olduğu Ankaragücü'nü de anlatmak istedik.
Ankara sayımız, bu dergiyi birlikte hazırlayan ve ikisi de Ankaralı olmayan, ama lise yıllarından sonra geldikleri Cebeci'den başlayarak Ankara'yı, başlarından veya içlerinden geçen iyi ve kötü, umutlu ve hayal kırıklıkları taşıyan, gülümseten ve iç acıtan her hatıra ile seven iki dostun bir tür saygı ve vefa gösterme çabasıdır.