Ancak buraya kadar... Mirasın özeti de aşağı yukarı budur. Eğer solun, tarihin akışı içinde oluşmuş ve gelecek kuşaklara devrolacağı kesin bir geleneği olsaydı, işler daha kolay olurdu.
Oysa bizde, geçmişten bir gelenek üretebilmek için, tarihle gelecek arasında ufuk açıcı, tamamlayıcı bir ilişki kurabilmek için, hatta sadece eskiden yaşanmış fragmanları sağlıklı bir kurguya yerleştirebilmek için bile, Nâzım gibi cam kırıklarında uçak hayal etmeye, Bedri Rahmi'nin çağrısındaki gibi en az "üç dil" bilmeye, Attila Jozsef'in dediği gibi "yedi kişilik" yaşamaya ihtiyaç var.
Ancak buraya kadar... Mirasın özeti de aşağı yukarı budur. Eğer solun, tarihin akışı içinde oluşmuş ve gelecek kuşaklara devrolacağı kesin bir geleneği olsaydı, işler daha kolay olurdu.
Oysa bizde, geçmişten bir gelenek üretebilmek için, tarihle gelecek arasında ufuk açıcı, tamamlayıcı bir ilişki kurabilmek için, hatta sadece eskiden yaşanmış fragmanları sağlıklı bir kurguya yerleştirebilmek için bile, Nâzım gibi cam kırıklarında uçak hayal etmeye, Bedri Rahmi'nin çağrısındaki gibi en az "üç dil" bilmeye, Attila Jozsef'in dediği gibi "yedi kişilik" yaşamaya ihtiyaç var.