#smrgKİTABEVİ Türkiye Solu 1960 - 1980: Bir Amneziğin Anıları - 2017
Kondisyon:
Yeni
Basıldığı Matbaa:
Ezgi Matbaacılık
Dizi Adı:
Tarih - Toplum - Siyaset
Boyut:
14x20
Sayfa Sayısı:
483 s.
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
3
Basım Tarihi:
2017
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Enso
Dili:
Türkçe
Kategori:
0,00
1199084502
470359
https://www.simurgkitabevi.com/turkiye-solu-1960-1980-bir-amnezigin-anilari-2017
Türkiye Solu 1960 - 1980: Bir Amneziğin Anıları - 2017 #smrgKİTABEVİ
0.00
Günümüzün marjinalleşmiş, siyaset-dışı ve parçalı solu kaçınılmaz mıdır?
Bu çalışma, bu soruya hemen başından bir hayır cevabını veriyor. Bugünün Türkiyesi pekâlâ, çalışanların kendi örgütlenmeleriyle ülke siyasetine katıldıkları bir ülke olabilirdi. Türkiyenin ekonomik, endüstriyel, politik ve kültürel gelişme düzeyi kadar, sol ve sosyal hareketin 1960-1980 döneminde yaşadığı deneyler de, bu tarihsel seçeneğin nesnel temellerinin var olduğunu göstermekte. Bu açıdan bakıldığında solun kaderini belirleyen, söz konusu yirmi yıldaki öznel müdahale ve gelişmelerdir. Türkiyede sol, siyasetin temel öznesi olma potansiyelini 1960lı yıllarda hem yaratmış hem de ziyan etmiştir. Geriye dönüp bakıldığında, 1968 yılına kadar geçen sürecin, bu konuda belirleyici bir olduğu görülür. Peki, solun kaderi niye 1968e gelindiğinde belli olmuştur?
Neden 1968 sonrasındaki yükseliş ya da 1974-1980 dönemindeki muazzam sol kitleselleşme, bu alanda yeni bir dinamiğin oluşması anlamına gelmemiştir?
Bütün bu süreç boyunca sol önderlerin tarihsel sorumlulukları konusunda neler söylenebilir?
Bu çalışma, bu temel sorulara cevap aramakta. Ergun AydınoğluYıldız Teknik Üniversitesi Uluslararası İlişkiler ve Siyaset Bilimi bölümünde öğretim görevlisidir.
Bu çalışma, bu soruya hemen başından bir hayır cevabını veriyor. Bugünün Türkiyesi pekâlâ, çalışanların kendi örgütlenmeleriyle ülke siyasetine katıldıkları bir ülke olabilirdi. Türkiyenin ekonomik, endüstriyel, politik ve kültürel gelişme düzeyi kadar, sol ve sosyal hareketin 1960-1980 döneminde yaşadığı deneyler de, bu tarihsel seçeneğin nesnel temellerinin var olduğunu göstermekte. Bu açıdan bakıldığında solun kaderini belirleyen, söz konusu yirmi yıldaki öznel müdahale ve gelişmelerdir. Türkiyede sol, siyasetin temel öznesi olma potansiyelini 1960lı yıllarda hem yaratmış hem de ziyan etmiştir. Geriye dönüp bakıldığında, 1968 yılına kadar geçen sürecin, bu konuda belirleyici bir olduğu görülür. Peki, solun kaderi niye 1968e gelindiğinde belli olmuştur?
Neden 1968 sonrasındaki yükseliş ya da 1974-1980 dönemindeki muazzam sol kitleselleşme, bu alanda yeni bir dinamiğin oluşması anlamına gelmemiştir?
Bütün bu süreç boyunca sol önderlerin tarihsel sorumlulukları konusunda neler söylenebilir?
Bu çalışma, bu temel sorulara cevap aramakta. Ergun AydınoğluYıldız Teknik Üniversitesi Uluslararası İlişkiler ve Siyaset Bilimi bölümünde öğretim görevlisidir.
Günümüzün marjinalleşmiş, siyaset-dışı ve parçalı solu kaçınılmaz mıdır?
Bu çalışma, bu soruya hemen başından bir hayır cevabını veriyor. Bugünün Türkiyesi pekâlâ, çalışanların kendi örgütlenmeleriyle ülke siyasetine katıldıkları bir ülke olabilirdi. Türkiyenin ekonomik, endüstriyel, politik ve kültürel gelişme düzeyi kadar, sol ve sosyal hareketin 1960-1980 döneminde yaşadığı deneyler de, bu tarihsel seçeneğin nesnel temellerinin var olduğunu göstermekte. Bu açıdan bakıldığında solun kaderini belirleyen, söz konusu yirmi yıldaki öznel müdahale ve gelişmelerdir. Türkiyede sol, siyasetin temel öznesi olma potansiyelini 1960lı yıllarda hem yaratmış hem de ziyan etmiştir. Geriye dönüp bakıldığında, 1968 yılına kadar geçen sürecin, bu konuda belirleyici bir olduğu görülür. Peki, solun kaderi niye 1968e gelindiğinde belli olmuştur?
Neden 1968 sonrasındaki yükseliş ya da 1974-1980 dönemindeki muazzam sol kitleselleşme, bu alanda yeni bir dinamiğin oluşması anlamına gelmemiştir?
Bütün bu süreç boyunca sol önderlerin tarihsel sorumlulukları konusunda neler söylenebilir?
Bu çalışma, bu temel sorulara cevap aramakta. Ergun AydınoğluYıldız Teknik Üniversitesi Uluslararası İlişkiler ve Siyaset Bilimi bölümünde öğretim görevlisidir.
Bu çalışma, bu soruya hemen başından bir hayır cevabını veriyor. Bugünün Türkiyesi pekâlâ, çalışanların kendi örgütlenmeleriyle ülke siyasetine katıldıkları bir ülke olabilirdi. Türkiyenin ekonomik, endüstriyel, politik ve kültürel gelişme düzeyi kadar, sol ve sosyal hareketin 1960-1980 döneminde yaşadığı deneyler de, bu tarihsel seçeneğin nesnel temellerinin var olduğunu göstermekte. Bu açıdan bakıldığında solun kaderini belirleyen, söz konusu yirmi yıldaki öznel müdahale ve gelişmelerdir. Türkiyede sol, siyasetin temel öznesi olma potansiyelini 1960lı yıllarda hem yaratmış hem de ziyan etmiştir. Geriye dönüp bakıldığında, 1968 yılına kadar geçen sürecin, bu konuda belirleyici bir olduğu görülür. Peki, solun kaderi niye 1968e gelindiğinde belli olmuştur?
Neden 1968 sonrasındaki yükseliş ya da 1974-1980 dönemindeki muazzam sol kitleselleşme, bu alanda yeni bir dinamiğin oluşması anlamına gelmemiştir?
Bütün bu süreç boyunca sol önderlerin tarihsel sorumlulukları konusunda neler söylenebilir?
Bu çalışma, bu temel sorulara cevap aramakta. Ergun AydınoğluYıldız Teknik Üniversitesi Uluslararası İlişkiler ve Siyaset Bilimi bölümünde öğretim görevlisidir.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.