Çingeneler'in tarihini yazmak, arşivlerdeki evraklarda onların soyları, meslekleri, yönetici erkle olan ilişkileri, göçleri, iskânları, işledikleri suçları yanyana getirerek toparlanmış bilgiyi sunmak şeklinde algılanmıştır yıllarca. Onlarla ilgili kararnâmeleri, fermanları, mahkeme sicillerini taramak kuşkusuz tamamen kıymetsiz değildir. Fakat Çingene kimliğini, Çingene'nin yaşamla olan ilişkisini, doğaya karşı duruşunu, ruhunu tek ve kısa bir ifadeyle “Çingene kültürünü anlamak” bu topluluğun yaşamlarına nüfûz ederek onları anlamaktan geçer. Çingene, Hindistan içlerinden dünyanın dört bir yanına dağılan ve farklı adlarla anılan bir topluluğun Türkiye'deki genel adıdır.
Çingeneler'in bölgelere göre değişen isimleri vardır; bunların en yoğun nüfusa sahip olanı daha çok Türkiye'nin batı kesimlerinde yaşayan ve Roman adıyla bilinen gruptur. Türkiye Çingeneleri arasında Romanlar müzik ve dans kültürleriyle diğer akrabalarına göre daha tanınmış ve karakteristik bir yapıdadırlar.
Türkiye'de yayımlanan ilk Çingene müziği monografisi olma özelliğini taşıyan bu çalışmada, Romanlar'ın müzik ve dans kültürlerine paralel diğer Çingene toplulukları ile olan ilişkileri de ele alınmıştır.