#smrgKİTABEVİ Türkiye'de Son Avcı - Toplayıcılar: Konar- Göçerlikten Yerleşik Yaşama Geçiş Epi- Paleolitik Dönem -

Kondisyon:
Yeni
Basıldığı Matbaa:
Net Kırtasiye Tan. ve Matbaa
ISBN-10:
6053960577
Stok Kodu:
1199145302
Boyut:
14x21
Sayfa Sayısı:
194 s.
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2009
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
1. Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
0,00
1199145302
531467
Türkiye'de Son Avcı - Toplayıcılar: Konar- Göçerlikten Yerleşik Yaşama Geçiş Epi- Paleolitik Dönem  -
Türkiye'de Son Avcı - Toplayıcılar: Konar- Göçerlikten Yerleşik Yaşama Geçiş Epi- Paleolitik Dönem - #smrgKİTABEVİ
0.00
Günümüzden yaklaşık 80 bin yıl önce başlayan son buzul aşaması (Würm), insanoğlunun doğaya karşı vermiş olduğu en çetin yaşam mücadelesine sahne olmuştur. Yaklaşık 22/20 bin yıl öncesine gelindiğinde, bu son buzul aşamasının iklimsel açıdan en soğuk olan doruk noktasına ulaşmıştır. Bu tarih, Yakındoğu coğrafyasında Epi-paleolitik dönemin başlangıcıdır. M.Ö. 10 binlere gelindiğinde ise Würm buzulaşaması sona ermiş ve içinde bulunduğumuz buzularası (Holosen) döneme girilmiştir.

Avrupa kronolojisine göre buzularası ile başlayan bu yeni iklimsel, ekolojik, sosyolojik, ekonomik, kültürel ve teknolojik gelişmeler, batılı araştırıcılar tarafından Mezolitik Çağ olarak isimlendirilmiştir. Yakındoğu ve Anadolu'da zamanın şartlarına göre mutlak tarihlendirme çalışmalarının olmadığı ya da yetersiz olduğu 20. yüzyılın ikinci yarısının başlarında, sadece materyal kültür belgelerinden yola çıkılarak Avrupa ile yapılan karşılaştırmalar, Mezolitik teriminin yanlış bir biçimde Yakındoğu ve Anadolu'nun mikrolitikli endüstrileri için de kullanılmasına yol açmıştır. Oysa Yakındoğu ve Anadolu'nun yoğun mikrolitikli endüstrilerinin ortaya çıkması M.Ö. 20 bin civarında gerçekleşmiştir.

Bu çalışma, yukarıdaki paradoksun detaylarını incelemek ve sorgulamakla birlikte, insanlığın avcılık ve toplayıcılık aşamasının Neolitik yaşam öncesindeki sürecini de geniş bir biçimde yansıtmaktadır. Çalışmanın diğer bir etabı, Anadolu'nun (Trakya dahil) Epi-paleolitik dönemine ait yerleşim yerleri ve buluntu toplulukları üzerine yoğunlaşmıştır. Son olarak, Anadolu Epi-paleolitiğinin anahtarı konumunda olan Öküzini Mağarası, tüm detaylarıyla açıklanmaya çalışılmış, ayrıca, kültürel açıdan Anadolu ile diğer komşu coğrafyalar arasındaki ayrılan ve benzeşen taraflar dile getirilmiştir.

Günümüzden yaklaşık 80 bin yıl önce başlayan son buzul aşaması (Würm), insanoğlunun doğaya karşı vermiş olduğu en çetin yaşam mücadelesine sahne olmuştur. Yaklaşık 22/20 bin yıl öncesine gelindiğinde, bu son buzul aşamasının iklimsel açıdan en soğuk olan doruk noktasına ulaşmıştır. Bu tarih, Yakındoğu coğrafyasında Epi-paleolitik dönemin başlangıcıdır. M.Ö. 10 binlere gelindiğinde ise Würm buzulaşaması sona ermiş ve içinde bulunduğumuz buzularası (Holosen) döneme girilmiştir.

Avrupa kronolojisine göre buzularası ile başlayan bu yeni iklimsel, ekolojik, sosyolojik, ekonomik, kültürel ve teknolojik gelişmeler, batılı araştırıcılar tarafından Mezolitik Çağ olarak isimlendirilmiştir. Yakındoğu ve Anadolu'da zamanın şartlarına göre mutlak tarihlendirme çalışmalarının olmadığı ya da yetersiz olduğu 20. yüzyılın ikinci yarısının başlarında, sadece materyal kültür belgelerinden yola çıkılarak Avrupa ile yapılan karşılaştırmalar, Mezolitik teriminin yanlış bir biçimde Yakındoğu ve Anadolu'nun mikrolitikli endüstrileri için de kullanılmasına yol açmıştır. Oysa Yakındoğu ve Anadolu'nun yoğun mikrolitikli endüstrilerinin ortaya çıkması M.Ö. 20 bin civarında gerçekleşmiştir.

Bu çalışma, yukarıdaki paradoksun detaylarını incelemek ve sorgulamakla birlikte, insanlığın avcılık ve toplayıcılık aşamasının Neolitik yaşam öncesindeki sürecini de geniş bir biçimde yansıtmaktadır. Çalışmanın diğer bir etabı, Anadolu'nun (Trakya dahil) Epi-paleolitik dönemine ait yerleşim yerleri ve buluntu toplulukları üzerine yoğunlaşmıştır. Son olarak, Anadolu Epi-paleolitiğinin anahtarı konumunda olan Öküzini Mağarası, tüm detaylarıyla açıklanmaya çalışılmış, ayrıca, kültürel açıdan Anadolu ile diğer komşu coğrafyalar arasındaki ayrılan ve benzeşen taraflar dile getirilmiştir.

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat