#smrgKİTABEVİ Türkiye'de Sosyal Yardım Rejiminin Oluşumu: Birikim, Denetim, Disiplin -
Ancak sosyal yardımları bu bağın oluşumundan ibaret bir olgu olarak ele almak eksik kalacaktır. Sosyal yardımlar, sadece siyasal iktidar ilişkilerinin yeniden üretimi değil, işgücü piyasasının ve emeğin düzenlenmesine dönük eğilimleri bakımından da ele alındığında, sosyal gerçeklik içerisindeki özgün yerine oturtulabilir. Bu çalışma açısından bu çabanın yöntemi, eleştirel ekonomi politik yaklaşımdır. Sosyal yardımları, ekonomi politik perspektiften kavramayı amaçlayan bir çalışma, kendisini onun sadece siyasetle olan bağına odaklanan bir yaklaşımla sınırlandıramaz; birikim alanı ve işgücü piyasasının ve emeğin de sosyal yardım temelinde yeniden kuruluşunu gündemine almak durumundadır.
Bu kitap, bu perspektifi sosyal yardımları tüm yönleriyle kavramayı amaçlayan bir alan araştırması ile taçlandırıyor ve soyut ve somut kategorileri bir dizi yeni kavramsal türetim ile yerine getirmeyi deniyor. Kitap, Türkiye'de sosyal yardımları kuramsal ve ampirik temellerine yerleştiriyor ve böylelikle de konuyu her iki zeminde de ele alınmamış yönleriyle keşfetmeyi hedefliyor.
Kitap aynı zamanda, olgusal yönlerine ilişkin pek çok bilinmezi barındıran sosyal yardımları Ankara ilinde sadece yardım alanlarla değil, yardım verenlerle de (bakanlık, vakıflar, il ve ilçe belediyeleri ve özel sosyal yardım kuruluşları) yapılan derinlemesine görüşmelerin yanı sıra, ihtiyaç tespiti süreçleri kapsamında hane incelemelerine katılım ve yardım dağıtımlarının izlenmesine dayalı sistematik gözlemler ile tüm yönleriyle inceliyor.
Sosyal yardımların gerçekleşme biçimine ilişkin bir tür kazı çalışması olarak değerlendirilebilecek bu kitap, sermaye birikimi, genel olarak toplumsal denetim, özel olarak ise, sosyal yardım alma ve alıcısı olma disiplinini yaratan dinamikleri sistematik olarak çözümlüyor. Kitap aynı zamanda, yardım alanların “sesi” olma özelliği ile yardım alanların, sosyal yardımlar temelinde geliştirdikleri, beklenti, onay, red, kabullenme, talep gibi düşünce, duygu ve davranışlarını da kendi sözleri ile açığa çıkartıyor.
Ancak sosyal yardımları bu bağın oluşumundan ibaret bir olgu olarak ele almak eksik kalacaktır. Sosyal yardımlar, sadece siyasal iktidar ilişkilerinin yeniden üretimi değil, işgücü piyasasının ve emeğin düzenlenmesine dönük eğilimleri bakımından da ele alındığında, sosyal gerçeklik içerisindeki özgün yerine oturtulabilir. Bu çalışma açısından bu çabanın yöntemi, eleştirel ekonomi politik yaklaşımdır. Sosyal yardımları, ekonomi politik perspektiften kavramayı amaçlayan bir çalışma, kendisini onun sadece siyasetle olan bağına odaklanan bir yaklaşımla sınırlandıramaz; birikim alanı ve işgücü piyasasının ve emeğin de sosyal yardım temelinde yeniden kuruluşunu gündemine almak durumundadır.
Bu kitap, bu perspektifi sosyal yardımları tüm yönleriyle kavramayı amaçlayan bir alan araştırması ile taçlandırıyor ve soyut ve somut kategorileri bir dizi yeni kavramsal türetim ile yerine getirmeyi deniyor. Kitap, Türkiye'de sosyal yardımları kuramsal ve ampirik temellerine yerleştiriyor ve böylelikle de konuyu her iki zeminde de ele alınmamış yönleriyle keşfetmeyi hedefliyor.
Kitap aynı zamanda, olgusal yönlerine ilişkin pek çok bilinmezi barındıran sosyal yardımları Ankara ilinde sadece yardım alanlarla değil, yardım verenlerle de (bakanlık, vakıflar, il ve ilçe belediyeleri ve özel sosyal yardım kuruluşları) yapılan derinlemesine görüşmelerin yanı sıra, ihtiyaç tespiti süreçleri kapsamında hane incelemelerine katılım ve yardım dağıtımlarının izlenmesine dayalı sistematik gözlemler ile tüm yönleriyle inceliyor.
Sosyal yardımların gerçekleşme biçimine ilişkin bir tür kazı çalışması olarak değerlendirilebilecek bu kitap, sermaye birikimi, genel olarak toplumsal denetim, özel olarak ise, sosyal yardım alma ve alıcısı olma disiplinini yaratan dinamikleri sistematik olarak çözümlüyor. Kitap aynı zamanda, yardım alanların “sesi” olma özelliği ile yardım alanların, sosyal yardımlar temelinde geliştirdikleri, beklenti, onay, red, kabullenme, talep gibi düşünce, duygu ve davranışlarını da kendi sözleri ile açığa çıkartıyor.