#smrgSAHAF Türkiye'nin Yüzyılına Romanın Tanıklığı -

Stok Kodu:
1199101370
Boyut:
14x21
Sayfa Sayısı:
189 s.
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
2
Basım Tarihi:
2009
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
3. Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
0,00
1199101370
487167
Türkiye'nin Yüzyılına Romanın Tanıklığı -
Türkiye'nin Yüzyılına Romanın Tanıklığı - #smrgSAHAF
0.00
Roman, uzun soluklu öykü, küçük yaşımdan bu yana bana dünyanın, ülkelerin kapılarını açan anahtar olmuş, bir anlamda yaşadığım yüzyılı ve öncesini kavramama tanıklık etmiştir. Okumaya başladığımdan itibaren Jules Verne'nin Esrarlı Ada, Seksen Günde Devrialem, Kaptan Grand'ın Çocukları gibi yapıtları, Güney Amerika pampalarından, Pasifik Okyanusu'nun gizemli adalarına uzanan, Uzakdoğu'yu tanıtan bir coğrafya dersi olmuştur. Hugo'nun Sefilleri XIX. yüzyıl sanayi devrimini, 1832 işçi direnişlerini, Zola'nın Germinal'i maden işçilerinin yaşamını öğretmiştir. Rusya'yı, Tolstoy, Turgenyev, Gogol, Dostoyevski vb. ile toplumsal, ekonomik ve siyasal yapısıyla kavradım. Yaşamım süresince her roman benim yönümden toplumsal gelişme, yapıya ve hepsinin ötesinde tarihe tanıklık eden bir belgedir. (Arka kapaktan) Tevfik Çavdar'ın Türkiye üzerine çok sayıda kitabı yayınlandı. Değişik gazete ve dergilerdeki makalelerini de buna eklediğimizde ülkemizin en üretken aydınlarından birisi olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Çavdar'ın bir diğer özelliği, iyi bir roman okuru olmasıdır. Çavdar her iki özelliğini de yansıtan bir kitapla çıkıyor okur karşısına. Kesintili ve birçok açıdan sorunlu tarih yazıcılığının bıraktığı boşlukları romanın tanıklığına başvurarak kapatmayı deneyen Tevfik Çavdar, bir yandan da edebiyat dünyamıza ilişkin cesur değerlendirmelerde bulunmakta ve bazı yazarların üzerini bir kalemde çizerken, kimilerinden büyük bir övgüyle söz etmektedir. Tanıklığına başvurduğu roman ve yazarların "en sevdikleri" olduğunu söylemiyor Tevfik Çavdar. Öndeyiş'te özür yerine de geçebilecek bir paragrafta Oğuz Atay, Mehmet Uzun, Sevgi Soysal, Buket Uzuner, İnci Aral ve gözdesi olan başka romancılarımıza atıfta bulunarak, "severek okuduğum birçok yazarın yapıtına yer vermediğimin farkındayım" diyor. "Batılılaşma çabaları ve roman" bölümüyle açılılan tanıklık, "yüzyılın perdesi kapanırken"le sonlanmakta. Toplam onsekiz bölüme dağılmış olan bu asırlık öyküyü bir solukta okuyacak ve sonra tanıklığına başvurulan romanlardan eksik bıraktıklarınızın kapağını açacaksınız. Polisiye tutkunları için de bir küçük not... Çavdar'ın kitabında "Türkiye polisiye romanla tanışıyor" başlıklı bir bölüm de var. (Tanıtım Yazısından)
Roman, uzun soluklu öykü, küçük yaşımdan bu yana bana dünyanın, ülkelerin kapılarını açan anahtar olmuş, bir anlamda yaşadığım yüzyılı ve öncesini kavramama tanıklık etmiştir. Okumaya başladığımdan itibaren Jules Verne'nin Esrarlı Ada, Seksen Günde Devrialem, Kaptan Grand'ın Çocukları gibi yapıtları, Güney Amerika pampalarından, Pasifik Okyanusu'nun gizemli adalarına uzanan, Uzakdoğu'yu tanıtan bir coğrafya dersi olmuştur. Hugo'nun Sefilleri XIX. yüzyıl sanayi devrimini, 1832 işçi direnişlerini, Zola'nın Germinal'i maden işçilerinin yaşamını öğretmiştir. Rusya'yı, Tolstoy, Turgenyev, Gogol, Dostoyevski vb. ile toplumsal, ekonomik ve siyasal yapısıyla kavradım. Yaşamım süresince her roman benim yönümden toplumsal gelişme, yapıya ve hepsinin ötesinde tarihe tanıklık eden bir belgedir. (Arka kapaktan) Tevfik Çavdar'ın Türkiye üzerine çok sayıda kitabı yayınlandı. Değişik gazete ve dergilerdeki makalelerini de buna eklediğimizde ülkemizin en üretken aydınlarından birisi olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Çavdar'ın bir diğer özelliği, iyi bir roman okuru olmasıdır. Çavdar her iki özelliğini de yansıtan bir kitapla çıkıyor okur karşısına. Kesintili ve birçok açıdan sorunlu tarih yazıcılığının bıraktığı boşlukları romanın tanıklığına başvurarak kapatmayı deneyen Tevfik Çavdar, bir yandan da edebiyat dünyamıza ilişkin cesur değerlendirmelerde bulunmakta ve bazı yazarların üzerini bir kalemde çizerken, kimilerinden büyük bir övgüyle söz etmektedir. Tanıklığına başvurduğu roman ve yazarların "en sevdikleri" olduğunu söylemiyor Tevfik Çavdar. Öndeyiş'te özür yerine de geçebilecek bir paragrafta Oğuz Atay, Mehmet Uzun, Sevgi Soysal, Buket Uzuner, İnci Aral ve gözdesi olan başka romancılarımıza atıfta bulunarak, "severek okuduğum birçok yazarın yapıtına yer vermediğimin farkındayım" diyor. "Batılılaşma çabaları ve roman" bölümüyle açılılan tanıklık, "yüzyılın perdesi kapanırken"le sonlanmakta. Toplam onsekiz bölüme dağılmış olan bu asırlık öyküyü bir solukta okuyacak ve sonra tanıklığına başvurulan romanlardan eksik bıraktıklarınızın kapağını açacaksınız. Polisiye tutkunları için de bir küçük not... Çavdar'ın kitabında "Türkiye polisiye romanla tanışıyor" başlıklı bir bölüm de var. (Tanıtım Yazısından)
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat