#smrgKİTABEVİ Türkler ve Ötekileştirdiklerimiz -

Kondisyon:
Yeni
Basıldığı Matbaa:
Sistem Matbaacılık
Dizi Adı:
Düşünce
ISBN-10:
9789752636941
Kargoya Teslim Süresi:
1&3
Stok Kodu:
1199099019
Boyut:
14x21
Sayfa Sayısı:
400 s.
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2008
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Enso
Dili:
Türkçe
Kategori:
indirimli
30,40
Havale/EFT ile: 29,49
Stoktan teslim
1199099019
484822
Türkler ve Ötekileştirdiklerimiz -
Türkler ve Ötekileştirdiklerimiz - #smrgKİTABEVİ
30.40
Gözlerimizi köylerimize, şehirlerimize kapattık, okul, mesai ve silah arkadaşlarımızı, komşularımızı, hatta akrabalarımızı göremedik. Baksaydık, Oğuzların (Türkmenler) beraberinde Abhaz, Boşnak, Çeçen, Çerkez, Kürt, Laz, Pomak gibi sosyal gruplar görecektik.<
Türkiye Türklerini, sadece Oğuzlardan ibaret sandık ve ders kitaplarına öyle yazdık. Batı Türklüğü dedik, ama nasıl oluştuğunu hiç gündeme almadık. Sanki milletler tam teşekkülleriyle den ortaya çıkmıştı. Tarih içerisinde gelişip serpilmeyi anlayamadık.
Batıda milliyetçilik, romantizmden doğmuştu. Çok fazla romantik olmamız, gerçekliğimizle aramızda bir perde oldu. Batılılar sonunda tanımlamalarının yanlışlığını gördüler. Renan, Gellner, Hobsbawm, Anderson ve daha niceleri, detaylı araştırmalarla hataları tamamen gün ışığına çıkardılar. Biz yine de kendi gerçekliğimizi, kendi araştırmalarımızla ortaya koyamadık.
TİMAŞ Yayınlarının okurlarla buluşturduğu Türkler ve “Öteki”leştirdiklerimiz, Batı tipi milliyetçiliğin ülkemize aynen iktibas edilmesinin sebep olduğu sorunları tüm açıklığıyla ortaya seriyor ve bu toprakların dokusuna uygun bir dille önerilerde bulunuyor. Dayı, antropoloji, sosyoloji, tarih ve kültür disiplinlerinin verilerinden alabildiğine faydalanarak hazırladığı çalışmanın amacını şöyle izah ediyor:
“Millî birliğimizin tehdit altında olduğu bu dönemde, genellikle yapıldığının aksine bölücü akımları değil, bütünlüğümüzün temeli olması gereken Türk milleti anlayışımızı sorgulamak.
Her toplumunun oluşum ve yapısal farklılıklarından dolayı, Batılı ve sabit şablonlarla genel-geçer bir izah yapılamayacağını
Sosyal birliklerin şimdiye kadar farklı kimliklerle adlandırılmalarını, düşünce tarihindeki paradigma değişmeleriyle açıklamak.
Milletlerin biyolojik üremelerle değil, sosyal birleşmelerle oluştuğunu ispat ederek etnik ve ırkî köken izahlarını geçersiz kılmak.
Türk milliyetçileriyle ayrılıkçı milliyetçilerin, fikirleri ters olmasına rağmen, aynı terminolojiyi kullandıklarını ve bu terminolojinin yanlış olduğunu izah etmek.”
Gözlerimizi köylerimize, şehirlerimize kapattık, okul, mesai ve silah arkadaşlarımızı, komşularımızı, hatta akrabalarımızı göremedik. Baksaydık, Oğuzların (Türkmenler) beraberinde Abhaz, Boşnak, Çeçen, Çerkez, Kürt, Laz, Pomak gibi sosyal gruplar görecektik.<
Türkiye Türklerini, sadece Oğuzlardan ibaret sandık ve ders kitaplarına öyle yazdık. Batı Türklüğü dedik, ama nasıl oluştuğunu hiç gündeme almadık. Sanki milletler tam teşekkülleriyle den ortaya çıkmıştı. Tarih içerisinde gelişip serpilmeyi anlayamadık.
Batıda milliyetçilik, romantizmden doğmuştu. Çok fazla romantik olmamız, gerçekliğimizle aramızda bir perde oldu. Batılılar sonunda tanımlamalarının yanlışlığını gördüler. Renan, Gellner, Hobsbawm, Anderson ve daha niceleri, detaylı araştırmalarla hataları tamamen gün ışığına çıkardılar. Biz yine de kendi gerçekliğimizi, kendi araştırmalarımızla ortaya koyamadık.
TİMAŞ Yayınlarının okurlarla buluşturduğu Türkler ve “Öteki”leştirdiklerimiz, Batı tipi milliyetçiliğin ülkemize aynen iktibas edilmesinin sebep olduğu sorunları tüm açıklığıyla ortaya seriyor ve bu toprakların dokusuna uygun bir dille önerilerde bulunuyor. Dayı, antropoloji, sosyoloji, tarih ve kültür disiplinlerinin verilerinden alabildiğine faydalanarak hazırladığı çalışmanın amacını şöyle izah ediyor:
“Millî birliğimizin tehdit altında olduğu bu dönemde, genellikle yapıldığının aksine bölücü akımları değil, bütünlüğümüzün temeli olması gereken Türk milleti anlayışımızı sorgulamak.
Her toplumunun oluşum ve yapısal farklılıklarından dolayı, Batılı ve sabit şablonlarla genel-geçer bir izah yapılamayacağını
Sosyal birliklerin şimdiye kadar farklı kimliklerle adlandırılmalarını, düşünce tarihindeki paradigma değişmeleriyle açıklamak.
Milletlerin biyolojik üremelerle değil, sosyal birleşmelerle oluştuğunu ispat ederek etnik ve ırkî köken izahlarını geçersiz kılmak.
Türk milliyetçileriyle ayrılıkçı milliyetçilerin, fikirleri ters olmasına rağmen, aynı terminolojiyi kullandıklarını ve bu terminolojinin yanlış olduğunu izah etmek.”
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat