#smrgSAHAF Türklerde Harp Sanatı Taktik ve Strateji: M.Ö. 220 - M.S. 1453 - 2007
Gerek kendi kaynaklarımızda ve gerekse yabancı kaynaklarda, Türk Tarihi ve Türk harpleri hakkında yapılmış olan birçok araştırmalar vardır. Bu araştırmalar, Türk harplerini bu kitabın kendisine konu ettiği bakış açısından çok, kronolojik olarak sıralamış ve geçmişimizdeki savaşların yapıldığı coğrafi alanları, özelliklerini, nedenlerini ve sonuçlarını hedef almıştır. Genellikle, yabancı tarih ve strateji uzmanları, eserlerinde; Türkler ve Türk savaşları konusunda birçok gerçeği de, olmamış veya başka türlü olmuş gibi, saptırılmış bir şekilde bize aktarmış ve kaleme almışlardır. Diğer yandan yabancı askeri stratejistler; günümüze kadar ulaşan kitaplarında, dünya dengesini alt üst eden Türk Tarihi, Türk harp sanatı, strateji ve taktiğine ya az yer vermişler ya da hiç yer vermemişlerdir. Bu nedenle, elden geldiğince ve mevcut belgelerden yararlanarak hem gerçekleri ortaya çıkarmak ve hem de günümüzde batı uygarlığının teknik yöntem ve muharebe usullerini, ilmini kendi geçmiş harplerimizle kıyaslayarak, bütünüyle ulusal benlik ve bilincimizin yarattığı harp doktrinimizin esaslarını araştırmak ve yüce ulusumuza bu bakımdan geçmişindeki harplerde uygulanmış olan taktik, strateji ve harp sanatını aktarmak gereklidir.
Gerek kendi kaynaklarımızda ve gerekse yabancı kaynaklarda, Türk Tarihi ve Türk harpleri hakkında yapılmış olan birçok araştırmalar vardır. Bu araştırmalar, Türk harplerini bu kitabın kendisine konu ettiği bakış açısından çok, kronolojik olarak sıralamış ve geçmişimizdeki savaşların yapıldığı coğrafi alanları, özelliklerini, nedenlerini ve sonuçlarını hedef almıştır. Genellikle, yabancı tarih ve strateji uzmanları, eserlerinde; Türkler ve Türk savaşları konusunda birçok gerçeği de, olmamış veya başka türlü olmuş gibi, saptırılmış bir şekilde bize aktarmış ve kaleme almışlardır. Diğer yandan yabancı askeri stratejistler; günümüze kadar ulaşan kitaplarında, dünya dengesini alt üst eden Türk Tarihi, Türk harp sanatı, strateji ve taktiğine ya az yer vermişler ya da hiç yer vermemişlerdir. Bu nedenle, elden geldiğince ve mevcut belgelerden yararlanarak hem gerçekleri ortaya çıkarmak ve hem de günümüzde batı uygarlığının teknik yöntem ve muharebe usullerini, ilmini kendi geçmiş harplerimizle kıyaslayarak, bütünüyle ulusal benlik ve bilincimizin yarattığı harp doktrinimizin esaslarını araştırmak ve yüce ulusumuza bu bakımdan geçmişindeki harplerde uygulanmış olan taktik, strateji ve harp sanatını aktarmak gereklidir.