#smrgKİTABEVİ Türkülerin İsyanı: Söz Yanlışlıkları - Sakatlıklar - Haksız Sahiplenmeler -

Stok Kodu:
1199050359
Boyut:
16x24
Sayfa Sayısı:
552 s.
Basım Yeri:
Ankara
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2003
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
1. Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
0,00
1199050359
436354
Türkülerin İsyanı: Söz Yanlışlıkları - Sakatlıklar - Haksız Sahiplenmeler -
Türkülerin İsyanı: Söz Yanlışlıkları - Sakatlıklar - Haksız Sahiplenmeler - #smrgKİTABEVİ
0.00
Türkülerin İsyanı: Türkülerimiz su gibidir. Deniz olur dalgalanır, nehir olur şahlanır. Bazen karlı dağ olur geçit vermez. Solmayan kır çiçekleri, yaban gülü gibi arı, duru ve yalınkattır. Zalim felek, gurbet, ayrılık, gönül onunla bütünleşir "Kadrin bilmeyenler alır eline / Onun için eğri biter menekşe" dizeleriyle değer vermeyi, "Canım esirgemem billahi senden / Götür sat pazara kölem var deyi" söyleyişiyle de sevgiye olan sadakati dile getirir. Düşündürür, güldürür, ağlatır, sevindirir. O, gönülün aziz dostu, duygu ve düşüncenin aynasıdır.

Biz de onun için düştük türkülerin ardına. Az gittik uz gittik, günler ayları, aylar yılları kovaladı. Sevdamız her gün biraz daha arttı. Ekmeğimiz, ekmek kapımız oldu türküler. Gönlümüz türküyle doldu. Çaldık söyledik. Güzellikleri onlarla yaşadık. Elbette onlara olan borcumuzun bedelini ödemek gerekirdi. Türkülerin İsyanı onlara olan minnet borcumun bedeli olarak kaleme alındı.

Türkülerimizin çoğuna, raflardaki tozlu kitaplar gibi hiç el değmemişti. Hepsinin yeniden incelenmesi gerekirdi. Türkü sözlerindeki yanlışlıklara gönlümüz rıza göstermedi. İçimizde büyüdükçe büyüdü. Sonunda taştı. Elimizin erdiği, gücümüzün yettiği kadar söz sakatlıkları, yanlışlıklar ve haksız sahiplenmeler tespit edilerek ilgililerin bilgisine sunuldu.

Bu çalışma "Cim karnında bir noktadır" Başlangıçtır. Dilerim bu başlangıç halk müziğimizin yeniden yapılanmasına, birtakım tartışmaların, kavram kargaşasının sona ermesine, söz yanlışlıklarının düzeltilmesine, kıstas ve kriterlerin belirlenmesini sağlayacak çalışmalara vesile olur. (Arka kapaktan)

Türkülerin İsyanı: Türkülerimiz su gibidir. Deniz olur dalgalanır, nehir olur şahlanır. Bazen karlı dağ olur geçit vermez. Solmayan kır çiçekleri, yaban gülü gibi arı, duru ve yalınkattır. Zalim felek, gurbet, ayrılık, gönül onunla bütünleşir "Kadrin bilmeyenler alır eline / Onun için eğri biter menekşe" dizeleriyle değer vermeyi, "Canım esirgemem billahi senden / Götür sat pazara kölem var deyi" söyleyişiyle de sevgiye olan sadakati dile getirir. Düşündürür, güldürür, ağlatır, sevindirir. O, gönülün aziz dostu, duygu ve düşüncenin aynasıdır.

Biz de onun için düştük türkülerin ardına. Az gittik uz gittik, günler ayları, aylar yılları kovaladı. Sevdamız her gün biraz daha arttı. Ekmeğimiz, ekmek kapımız oldu türküler. Gönlümüz türküyle doldu. Çaldık söyledik. Güzellikleri onlarla yaşadık. Elbette onlara olan borcumuzun bedelini ödemek gerekirdi. Türkülerin İsyanı onlara olan minnet borcumun bedeli olarak kaleme alındı.

Türkülerimizin çoğuna, raflardaki tozlu kitaplar gibi hiç el değmemişti. Hepsinin yeniden incelenmesi gerekirdi. Türkü sözlerindeki yanlışlıklara gönlümüz rıza göstermedi. İçimizde büyüdükçe büyüdü. Sonunda taştı. Elimizin erdiği, gücümüzün yettiği kadar söz sakatlıkları, yanlışlıklar ve haksız sahiplenmeler tespit edilerek ilgililerin bilgisine sunuldu.

Bu çalışma "Cim karnında bir noktadır" Başlangıçtır. Dilerim bu başlangıç halk müziğimizin yeniden yapılanmasına, birtakım tartışmaların, kavram kargaşasının sona ermesine, söz yanlışlıklarının düzeltilmesine, kıstas ve kriterlerin belirlenmesini sağlayacak çalışmalara vesile olur. (Arka kapaktan)

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat