Tolstoy'un, iyi bir haKızını zengin ve yaşlı bir prensle evlendirmeye çalışan hesapçı bir annenin oynadığı oyunları konu alan Amcanın Rüyası'nda Dostoyevski'nin güçlü mizah anlayışına; yalnız bir adamın kilisede gördüğü genç kadına duyduğu takıntılı aşkın anlatıldığı Ev Sahibesi'nde, genç bir kadınla yanındaki ihtiyarın anlaşılmaz ilişkisine; aynı kadını seven ve yıllar sonra karşılaşan iki erkek arasındaki ilişkiyi anlatan Ebedi Koca'da ise, eski sırların gün yüzüne çıkmasıyla alt üst olan hayatlara tanıklık ediyoruz. 1847-1870 yılları arasında yazılan bu üç novellada, Dostoyevski'nin genç kaleminin peşinden gidecek; trajedi, gizem ve mizahı bir arada bulacaksınız.Üç Novella'da bir araya gelen Ev Sahibesi, Amcanın Rüyası ve Ebedi Koca, akılda yer eden karakterleriyle Dostoyevski'nin büyük romanlarının lezzetini taşıyor.
Dostoyevski'de akla sığmaz ve inanılmayacak şeyler var ama gerçek şu ki, okudukça sizi değiştiriyorlar.”
- ERNEST HEMINGWAY
“Dostoyevski bana diğer bilim insanlarından daha fazla şey öğretti.”
- ALBERT EINSTEINyat yaşadığını zanneden bir adamın, ölümün yaklaştığını anladıkça yavaş yavaş aslında yaşamamış olduğunu fark edişini büyük bir saflık ve şaşırtıcı bir samimiyetle anlattığı bu kısa ama büyük romanını, Ergin Altay'ın Rusça aslından yaptığı güçlü çeviriyle sunuyoruz.
"Başlardaki adı Bir Yargıcın Ölümü olan hikâyeye ilişkin fikir Tolstoy'un aklına, 1881'de Tula Mahkemesi'nde yargıçlık yapan İvan İlyiç Meşnikov'un öldüğünü duyduğunda gelmiş ve Tolstoy daha sonra Meşnikov'un kardeşinden olayın ayrıntılarını öğrenmişti. Kafasındaki asıl fikir, ölümle önce mücadele eden, sonra da kendisini ona bırakan bir adamın günlüğünü kaleme almaktı. Ama yavaş yavaş eğer üçüncü şahıs gözünden anlatılırsa, hikayenin trajik boyutunun derinlik kazanacağını gördü. Ve günlük, bir romana dönüştü." -Henri Troyat, Tolstoy (Arka kapaktan)