#smrgSAHAF Üç Tarzı Siyaset: Bir Üst Kimlik Tasarımı Olarak Türkiyelilik -

Stok Kodu:
1199050002
Boyut:
14x20
Sayfa Sayısı:
147 s.
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2003
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
3. Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
0,00
1199050002
435997
Üç Tarzı Siyaset: Bir Üst Kimlik Tasarımı Olarak Türkiyelilik -
Üç Tarzı Siyaset: Bir Üst Kimlik Tasarımı Olarak Türkiyelilik - #smrgSAHAF
0.00
II. Meşrutiyet'in ilanından dört yıl önce;

"Üç Tarzı Siyaset" adlı denemesiyle, o dönemin iyi yönetiminin muhtemel şekillerini şu şekilde belirlemiştir. Osmanlılık, Türklük, İslâmlık.

Devlete "üç farklı bağlılık ilkesi" şeklinde ifa-delendirilmesi de mümkün olan bu denemenin Ziya Gökalp'in Türkleşmek, İslamlaşmak ve Muasırlaşmak ile Türkçülüğün Esasları isimli eserlerinden mülhem olduğu iddialarını da hatırlarsak, Yeni Türkiye Cumhuriyeti'nin resmi politikasının belirlenmesindeki önemi de ortaya çıkar.

"Üç Tarzı Siyase"i iyi tahlil ettiğimiz zaman Türkiye'de tartışılan kavramlar etrafında nasıl bir kısır döngü oluşturulduğunu ve zihinlerimizin uzun süreden beri nasıl kilitlendiğini daha rahat gözlemleyebiliriz.

Osmanlı deneyimini yeniden okuyarak Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşı, hem artık Türkiyeli bir Türk, Türkiyeli bir Kürd, Türkiyeli bir Çerkez, hem de Türkiyeli bir Musevi, Türkiyeli bir Rum, Türkiyeli bir Ermeni olduğunu söylemenin getirdiği bir düşünsel rahatlığa ulaşabiliriz. Geçmişte bunu yapmış olmamız, bugün de yapabileceğimiz göstergesidir. (Arka kapaktan)

II. Meşrutiyet'in ilanından dört yıl önce;

"Üç Tarzı Siyaset" adlı denemesiyle, o dönemin iyi yönetiminin muhtemel şekillerini şu şekilde belirlemiştir. Osmanlılık, Türklük, İslâmlık.

Devlete "üç farklı bağlılık ilkesi" şeklinde ifa-delendirilmesi de mümkün olan bu denemenin Ziya Gökalp'in Türkleşmek, İslamlaşmak ve Muasırlaşmak ile Türkçülüğün Esasları isimli eserlerinden mülhem olduğu iddialarını da hatırlarsak, Yeni Türkiye Cumhuriyeti'nin resmi politikasının belirlenmesindeki önemi de ortaya çıkar.

"Üç Tarzı Siyase"i iyi tahlil ettiğimiz zaman Türkiye'de tartışılan kavramlar etrafında nasıl bir kısır döngü oluşturulduğunu ve zihinlerimizin uzun süreden beri nasıl kilitlendiğini daha rahat gözlemleyebiliriz.

Osmanlı deneyimini yeniden okuyarak Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşı, hem artık Türkiyeli bir Türk, Türkiyeli bir Kürd, Türkiyeli bir Çerkez, hem de Türkiyeli bir Musevi, Türkiyeli bir Rum, Türkiyeli bir Ermeni olduğunu söylemenin getirdiği bir düşünsel rahatlığa ulaşabiliriz. Geçmişte bunu yapmış olmamız, bugün de yapabileceğimiz göstergesidir. (Arka kapaktan)

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat