#smrgSAHAF Uluğbey'in Hazinesi - 2003

Basıldığı Matbaa:
Matsan Matbaacılık
Dizi Adı:
Edebi Eserler Dizisi
ISBN-10:
9758839128
Stok Kodu:
1199049434
Boyut:
14x20
Sayfa Sayısı:
430 s.
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2003
Çeviren:
D. Ahsen Batur
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
3. Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
0,00
1199049434
435430
Uluğbey'in Hazinesi -        2003
Uluğbey'in Hazinesi - 2003 #smrgSAHAF
0.00
Elinizdeki bu roman, Türkistan klasikleri arasında yer alan eserlerin başında gelir. "Uluğbey'in Hazinesi"ni Türkiye Türkçesine aktarırken, bir tarihî romanda bulunması gereken özelliklerin yansıtılmasına dikkat edilmiştir. Bu yüzden, o dönemin hitap şekilleri, saray konuşmaları, örf ve âdetleri yansıtılmış; zamanın kelimeleri bilhassa korunmaya çalışılmıştır. Günümüzde Türkiye Türkçesi ile Türkistan lehçelerini birbirine yakınlaştırma, bir orta-dil geliştirme yönünde bazı çalışmalar yapıldığını düşünürsek, bizlerin de yavaş yavaş o bölgede kullanılan kelimelere aşina olmaya çalışmamız gerekmektedir. Bu düşünceyle, Orta Asya Türk lehçesinde kullanılan ve bugün de canlılığını koruyan bazı kelimeler, aynen muhafaza edilmiş; ancak, çoğu yerde dipnotlarda karşılığı gösterilmiştir.

Elinizdeki eser, 1999 yılı itibariyle tam 27 dile çevrilmiş; Cengiz Aytmatov'un dahi yastık altı kitabı olmuş bir Özbek klasiğidir.

Esasen, romanda anlatılan olaylarla, Osmanlı'daki taht kavgaları arasında bir farklılık yoktur. Türkiye'de tarihî romancılığın can çekiştiği gözönünde bulundurulacak olursa, elinizdeki bu kitabın, sahasının en iyi örneklerinden birini teşkil edeceği şüphesizdir. Çünkü, bir tarihçimizin de dediği gibi, iki tane ansiklopedi maddesi okuyarak tarihî roman yazılamaz.

Bu romanın Sovyetler Birliği döneminde yazıldığını, o yüzden dine sataşmanın moda olduğu bir dönemde, yazarın da buna ayak uydurduğunu göz önünde bulundurmalıyız. -Ahsen Batur (Sunuştan)

Elinizdeki bu roman, Türkistan klasikleri arasında yer alan eserlerin başında gelir. "Uluğbey'in Hazinesi"ni Türkiye Türkçesine aktarırken, bir tarihî romanda bulunması gereken özelliklerin yansıtılmasına dikkat edilmiştir. Bu yüzden, o dönemin hitap şekilleri, saray konuşmaları, örf ve âdetleri yansıtılmış; zamanın kelimeleri bilhassa korunmaya çalışılmıştır. Günümüzde Türkiye Türkçesi ile Türkistan lehçelerini birbirine yakınlaştırma, bir orta-dil geliştirme yönünde bazı çalışmalar yapıldığını düşünürsek, bizlerin de yavaş yavaş o bölgede kullanılan kelimelere aşina olmaya çalışmamız gerekmektedir. Bu düşünceyle, Orta Asya Türk lehçesinde kullanılan ve bugün de canlılığını koruyan bazı kelimeler, aynen muhafaza edilmiş; ancak, çoğu yerde dipnotlarda karşılığı gösterilmiştir.

Elinizdeki eser, 1999 yılı itibariyle tam 27 dile çevrilmiş; Cengiz Aytmatov'un dahi yastık altı kitabı olmuş bir Özbek klasiğidir.

Esasen, romanda anlatılan olaylarla, Osmanlı'daki taht kavgaları arasında bir farklılık yoktur. Türkiye'de tarihî romancılığın can çekiştiği gözönünde bulundurulacak olursa, elinizdeki bu kitabın, sahasının en iyi örneklerinden birini teşkil edeceği şüphesizdir. Çünkü, bir tarihçimizin de dediği gibi, iki tane ansiklopedi maddesi okuyarak tarihî roman yazılamaz.

Bu romanın Sovyetler Birliği döneminde yazıldığını, o yüzden dine sataşmanın moda olduğu bir dönemde, yazarın da buna ayak uydurduğunu göz önünde bulundurmalıyız. -Ahsen Batur (Sunuştan)

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat