#smrgKİTABEVİ Uluğmeşe Beyi - 2022
1965-1967 arasında CKMP ( Cumhuriyetçi Köylü Millet Partisi) Gençlik Kolları Genel Başkanı olarak Genel Başkanımız Alpaslan Türkeş'in yanında Çayeli'ne gelmiş, bir de konuşma yapmıştım. 1969 Adana Kurultayında adı MHP olan partinin o yıllarda çok yandaşı yoktu. Yüksek Öğretim gençliği arasında hızla yayılıyorsa da daha devlette üst görevli kimse çok azdı.
Böyle bir ortamda Çayeli'nde Ali Sırtlı ile tanışıp söyleşmenin tadı bambaşkaydı. Üstelik Ali Sırtlı CKMP'li, Türkçü-Toplumcu olmanın dışında sevimli, sözü-söyleşisi dinlenir, yüzünden gözünden içtenlik akan bir kişilikti.
Anılarında SBF'inde solcuların öğrenci Yılmaz Yalçıner'i milliyetçi diye dövmelerine kızarak İstanbul'da yaptığı eylemi anlatıyor. Doğrusu o olay beni de çok üzmüştü. Sonradan Yılmaz başka yerlere savruldu, ümmetçi oldu. O da başka konu...
1977'de Gün Sazak Bakan olup, beni de Müsteşar olarak atadığında, doğal olarak bakanlığın yönetimi ile görevlendirmeler konusunu bana bırakmıştı. Geleneğe aykırı olarak Bakanlık Teftiş Kurulu Başkanlığını da bana bağlamıştı. Görevimiz gümrüklerdeki rüşveti yok etmek, kaçaklığı ortadan kaldırmaktı.
Bakanımla anlaşmamız gereği, bunu başaracak kişiler bulup bakanlık üst düzey görevlerine atamalıydık. Partiden ya da politikacılardan gelecek istekleri yerine getirmeyecek, düzgün, nitelikli görevlilerin politik görüşlerine önem vermeyecektik. Görev isteyenleri bakanlığa yaklaştırmayacak, kişileri biz seçecektik. Böyle de yaptık. Bu yüzden Gün Sazak'ın kısa süren bakanlığı Türkiye yönetim geçmişine de, MHP'nin yaptıklarına da altın harflerle yazıldı.
Yeni alınanların düzgün, Türkçü gençlerden oluşması da bakanlıkta vermek istediğim savaşın doğası gereğiydi. Gümrüklerde yapılacak düzeltme işinde deneyimli, bilgili ,düzgün, gözü kara, sözünü dudaktan gözünü budaktan esirgemeyen birisi gerekiyordu. Gümrük Muhafaza Genel Müdürlüğü için gerekli kişiyi bulmuştuk. Ali Sırtlı bu işi başaracak kişiydi. Olmadı. Karşımıza C.B. engeli çıktı. Bunların ayrıntılarını bu kitapta bulacaksınız.
Aradan yıllar geçti. Ali Sırtlı kişiliğinin bir başka ürünü daha bizleri dalgalandırdı. Kardeşimiz gerçek bir araştırmacı yazar idi. Doğu Karadeniz'in Türklüğü konusundaki çalışmaları ve yayınları son derece önemli, değerli çalışmalardır.
1965-1967 arasında CKMP ( Cumhuriyetçi Köylü Millet Partisi) Gençlik Kolları Genel Başkanı olarak Genel Başkanımız Alpaslan Türkeş'in yanında Çayeli'ne gelmiş, bir de konuşma yapmıştım. 1969 Adana Kurultayında adı MHP olan partinin o yıllarda çok yandaşı yoktu. Yüksek Öğretim gençliği arasında hızla yayılıyorsa da daha devlette üst görevli kimse çok azdı.
Böyle bir ortamda Çayeli'nde Ali Sırtlı ile tanışıp söyleşmenin tadı bambaşkaydı. Üstelik Ali Sırtlı CKMP'li, Türkçü-Toplumcu olmanın dışında sevimli, sözü-söyleşisi dinlenir, yüzünden gözünden içtenlik akan bir kişilikti.
Anılarında SBF'inde solcuların öğrenci Yılmaz Yalçıner'i milliyetçi diye dövmelerine kızarak İstanbul'da yaptığı eylemi anlatıyor. Doğrusu o olay beni de çok üzmüştü. Sonradan Yılmaz başka yerlere savruldu, ümmetçi oldu. O da başka konu...
1977'de Gün Sazak Bakan olup, beni de Müsteşar olarak atadığında, doğal olarak bakanlığın yönetimi ile görevlendirmeler konusunu bana bırakmıştı. Geleneğe aykırı olarak Bakanlık Teftiş Kurulu Başkanlığını da bana bağlamıştı. Görevimiz gümrüklerdeki rüşveti yok etmek, kaçaklığı ortadan kaldırmaktı.
Bakanımla anlaşmamız gereği, bunu başaracak kişiler bulup bakanlık üst düzey görevlerine atamalıydık. Partiden ya da politikacılardan gelecek istekleri yerine getirmeyecek, düzgün, nitelikli görevlilerin politik görüşlerine önem vermeyecektik. Görev isteyenleri bakanlığa yaklaştırmayacak, kişileri biz seçecektik. Böyle de yaptık. Bu yüzden Gün Sazak'ın kısa süren bakanlığı Türkiye yönetim geçmişine de, MHP'nin yaptıklarına da altın harflerle yazıldı.
Yeni alınanların düzgün, Türkçü gençlerden oluşması da bakanlıkta vermek istediğim savaşın doğası gereğiydi. Gümrüklerde yapılacak düzeltme işinde deneyimli, bilgili ,düzgün, gözü kara, sözünü dudaktan gözünü budaktan esirgemeyen birisi gerekiyordu. Gümrük Muhafaza Genel Müdürlüğü için gerekli kişiyi bulmuştuk. Ali Sırtlı bu işi başaracak kişiydi. Olmadı. Karşımıza C.B. engeli çıktı. Bunların ayrıntılarını bu kitapta bulacaksınız.
Aradan yıllar geçti. Ali Sırtlı kişiliğinin bir başka ürünü daha bizleri dalgalandırdı. Kardeşimiz gerçek bir araştırmacı yazar idi. Doğu Karadeniz'in Türklüğü konusundaki çalışmaları ve yayınları son derece önemli, değerli çalışmalardır.
