Ülkemiz, şu anda Avrupa Birliği sürecinde ve küreselleşmenin eşiğinde yürümektedir. Ancak cemaatlaşma grubu, gelenekli yabancı soylu unsurlarla diyalog sağlayarak, ulus-devlet olgusunu dışlamakta ve “Kurucu Kültür”ü devre dışı bırakmaktadır.
Türk toplumu, şu anda kimlik krizi içinde. Avrupa Birliği'nin tarihsel yaklaşımını belirleyen Avcocracy yöntemleriyle, adeta bir federasyona doğru gitmektedir. Kemalist sistem ve bu sistemin yapı taşlarını oluşturan Gökalp sosyolojisi, artık devreden çıkarılmanın eşiğindedir.
Ancak Judeo-Hıristiyan akımının Büyük Ortadoğu Projesi, Güneydoğu'yu kuşatan etnik yapılaşmaların ittifakı, hala aşiret-kabile yapısı içindeki unsurların “kurucu kimlik”le bütünleşmeme eğilimlerini, ülkemizi yeniden Gökalp sosyolojisinin içine çekmektedir.” (Arka kapaktan)
Ülkemiz, şu anda Avrupa Birliği sürecinde ve küreselleşmenin eşiğinde yürümektedir. Ancak cemaatlaşma grubu, gelenekli yabancı soylu unsurlarla diyalog sağlayarak, ulus-devlet olgusunu dışlamakta ve “Kurucu Kültür”ü devre dışı bırakmaktadır.
Türk toplumu, şu anda kimlik krizi içinde. Avrupa Birliği'nin tarihsel yaklaşımını belirleyen Avcocracy yöntemleriyle, adeta bir federasyona doğru gitmektedir. Kemalist sistem ve bu sistemin yapı taşlarını oluşturan Gökalp sosyolojisi, artık devreden çıkarılmanın eşiğindedir.
Ancak Judeo-Hıristiyan akımının Büyük Ortadoğu Projesi, Güneydoğu'yu kuşatan etnik yapılaşmaların ittifakı, hala aşiret-kabile yapısı içindeki unsurların “kurucu kimlik”le bütünleşmeme eğilimlerini, ülkemizi yeniden Gökalp sosyolojisinin içine çekmektedir.” (Arka kapaktan)