Tarihsel olarak Türkiye'deki Türk ulusu kimliğini savunan, Türkiye'de Türklüğü savunan üniversiteler ile Ordu arasındaki işbirliğini, Türkiye'nin temellerini oluşturan bu yapıya saldıran bir dönemde ancak ulusal devrimci bir örgütlenmeyi başarmak ve yalnız Türkiye sınırlarında değil, Türkiye'nin doğal uzanımı olan ve Türk uluslaşmasının ekseninde olan ülkelere doğru yaymayla mümkün olduğu gerçeği karşımıza çıkmaktadır. Bu görev için örgütlenmek Türkiye halkının ana sorunudur. Ve bu noktada sınıfsal, etnik, dinsel çelişkileri aşıp ulusal paydada bütünleşmek zorunluluğu vardır.
Bu nedenle de dünyayı ideolojik olarak, örgütsel olarak, politik olarak algılamamız, ulusal kimliğimizi, ulusal etnosun gelişim tarihini ortaya koymamız gerekmektedir. Bugüne kadar Kuvayı Milliyeci adı altında ortaya çıkan yapılanmalar genellikle bürokratik ve yukarıda kalan elitist Örgütlenmeler olarak tabana inme potansiyeli olmayan statik konumda kalmıştır. Burada, Türk Solu'nun farkı, Kemalist teoriyi kavrayarak günümüze taşıması ama bunun yanında da devrimci bir mücadelenin, kopmanın gerektirdiği halk örgütlenmesinin bilincine varmış olmasıdır.
Tarihsel olarak Türkiye'deki Türk ulusu kimliğini savunan, Türkiye'de Türklüğü savunan üniversiteler ile Ordu arasındaki işbirliğini, Türkiye'nin temellerini oluşturan bu yapıya saldıran bir dönemde ancak ulusal devrimci bir örgütlenmeyi başarmak ve yalnız Türkiye sınırlarında değil, Türkiye'nin doğal uzanımı olan ve Türk uluslaşmasının ekseninde olan ülkelere doğru yaymayla mümkün olduğu gerçeği karşımıza çıkmaktadır. Bu görev için örgütlenmek Türkiye halkının ana sorunudur. Ve bu noktada sınıfsal, etnik, dinsel çelişkileri aşıp ulusal paydada bütünleşmek zorunluluğu vardır.
Bu nedenle de dünyayı ideolojik olarak, örgütsel olarak, politik olarak algılamamız, ulusal kimliğimizi, ulusal etnosun gelişim tarihini ortaya koymamız gerekmektedir. Bugüne kadar Kuvayı Milliyeci adı altında ortaya çıkan yapılanmalar genellikle bürokratik ve yukarıda kalan elitist Örgütlenmeler olarak tabana inme potansiyeli olmayan statik konumda kalmıştır. Burada, Türk Solu'nun farkı, Kemalist teoriyi kavrayarak günümüze taşıması ama bunun yanında da devrimci bir mücadelenin, kopmanın gerektirdiği halk örgütlenmesinin bilincine varmış olmasıdır.