#smrgKİTABEVİ Uluslararası Hukukta Hukuk Devleti - 2024
Konusu ve amacı genişleyip değişmiş olan örgütler ve uluslararası sivil toplum kuruluşları gibi unsurların küçülerek çoğaldığı uluslararası atom modelinde, düzensiz ve farklı yörünge ve devinimlere sahip devletler kadar, aynı zamanda farklı devletaltı parçacıkların da zaman içinde etkin olacağı, tüm bu unsurların sistem içinde, hem içsel hem dışsal düzeyde birbirine, temel unsuru demokrasi olan uluslararası Hukuk devleti ile bağlı olması gerektiği iddiasında yeni bir modele geçiş kaçınılmaz gözükmektedir. Hukuk devletinin Higgs bozonu benzer işleviyle, ulusaltı oluşumlara ve dolayısıyla uluslararası hukuka kütle kazandırması olasıdır; onun sağlayacağı ağla koordinasyon ve etkileşim gerçekleşebileceği müddetçe kütle kazanacak sosyal atomun nihayetinde Toplumlararası Hukuk devleti olması ise kaçınılmaz gözükmektedir.
Barış, güvenlik ve insan haklarının korunması ve geliştirilmesi üçgeninin, küresel düzeyde sürdürülebilir gelişme ve kalkınmadan bağımsız olamayacağı ortaya çıkmıştır. Bu üçgeni ayakta tutabilmenin temel gerekliliği ise onu taşıyacak "bütüncül yaklaşımlı Hukuk devleti" anlayışının oluşturduğu zeminde bulunmaktadır. Hukuk devletini küçük ölçekte, bütüncül biçimde ve topluca var etmek, uluslararası hukukta büyük hedeflere hep birlikte ulaşmanın en uygun yollarından biri olarak belirmektedir.
Konusu ve amacı genişleyip değişmiş olan örgütler ve uluslararası sivil toplum kuruluşları gibi unsurların küçülerek çoğaldığı uluslararası atom modelinde, düzensiz ve farklı yörünge ve devinimlere sahip devletler kadar, aynı zamanda farklı devletaltı parçacıkların da zaman içinde etkin olacağı, tüm bu unsurların sistem içinde, hem içsel hem dışsal düzeyde birbirine, temel unsuru demokrasi olan uluslararası Hukuk devleti ile bağlı olması gerektiği iddiasında yeni bir modele geçiş kaçınılmaz gözükmektedir. Hukuk devletinin Higgs bozonu benzer işleviyle, ulusaltı oluşumlara ve dolayısıyla uluslararası hukuka kütle kazandırması olasıdır; onun sağlayacağı ağla koordinasyon ve etkileşim gerçekleşebileceği müddetçe kütle kazanacak sosyal atomun nihayetinde Toplumlararası Hukuk devleti olması ise kaçınılmaz gözükmektedir.
Barış, güvenlik ve insan haklarının korunması ve geliştirilmesi üçgeninin, küresel düzeyde sürdürülebilir gelişme ve kalkınmadan bağımsız olamayacağı ortaya çıkmıştır. Bu üçgeni ayakta tutabilmenin temel gerekliliği ise onu taşıyacak "bütüncül yaklaşımlı Hukuk devleti" anlayışının oluşturduğu zeminde bulunmaktadır. Hukuk devletini küçük ölçekte, bütüncül biçimde ve topluca var etmek, uluslararası hukukta büyük hedeflere hep birlikte ulaşmanın en uygun yollarından biri olarak belirmektedir.