#smrgKİTABEVİ Ulusların Zenginliği ve Uygarlığı: Eğitim Boyutu -

Kondisyon:
Yeni
Basıldığı Matbaa:
Minpa Matbaacılık
Dizi Adı:
İnceleme - Araştırma
ISBN-10:
9789944889476
Kargoya Teslim Süresi:
1&3
Stok Kodu:
1199149880
Boyut:
16x24
Sayfa Sayısı:
100 s.
Basım Yeri:
Ankara
Baskı:
2
Basım Tarihi:
2010
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
3. Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
0,00
1199149880
536040
Ulusların Zenginliği ve Uygarlığı: Eğitim Boyutu -
Ulusların Zenginliği ve Uygarlığı: Eğitim Boyutu - #smrgKİTABEVİ
0.00
Benim kuşağım varlıklı uluslarla yoksul ülkelerin derin çizgilerle birbirinden ayrılmış olduğu, ikiye bölünmüş bir dünyada büyüdü. Sanayileşmiş uluslar zenginliklerinin giderek daha da artacağını doğal veri olarak alıyor, yoksul ülkeler ise gelişmiş ulusların refah düzeyine yetişebilme konusunda umut beslemiyorlardı. Son otuz yılda Doğu Asya'da başlayıp hızla yayılan İkinci Sanayi Devrimi, Türkiye gibi ülkelerin görülebilir bir gelecekte sanayileşmiş ekonomiler düzeyini yakalamalarını artık olası ve olasılıklı bir senaryo olarak ortaya çıkarmıştır. Bu nasıl oldu? Belki daha önemli bir soru, genellikle yeni sanayileşen ülkelerin, özellikle Türkiye'nin uygarlık geleceği. Gelirleri hızla yükselen bu ülkeler küreselleşen bir ortamda, biçimsel bakımdan giderek Batı'ya benzeseler bile, acaba toplu yaşam uygarlığında da onların düzeyine erişebilecekler mi? Ya da çocuklarına insan değerinin yüceltildiği, düzenli, adil, güzel ve mutlu toplu yaşam sağlayan kendi dünyalarını yaratabilecekler mi? Ne yazık ki bu konuda görünüm iç açıcı olmaktan uzak. Yeni sanayileşen ülkelerde uygarlık düzeyi, özellikle toplu yaşam, kurum, kural ve gelenekleri, teknik ilerlemenin ve maddi zenginleşmenin gerisinde kalıyor ve üzerine ciddi bir biçimde eğilmedikçe, geride kalmaya, hatta daha da kötüye gitmeye mahkûm görünüyor. Neden? Ne yapmalı?
Benim kuşağım varlıklı uluslarla yoksul ülkelerin derin çizgilerle birbirinden ayrılmış olduğu, ikiye bölünmüş bir dünyada büyüdü. Sanayileşmiş uluslar zenginliklerinin giderek daha da artacağını doğal veri olarak alıyor, yoksul ülkeler ise gelişmiş ulusların refah düzeyine yetişebilme konusunda umut beslemiyorlardı. Son otuz yılda Doğu Asya'da başlayıp hızla yayılan İkinci Sanayi Devrimi, Türkiye gibi ülkelerin görülebilir bir gelecekte sanayileşmiş ekonomiler düzeyini yakalamalarını artık olası ve olasılıklı bir senaryo olarak ortaya çıkarmıştır. Bu nasıl oldu? Belki daha önemli bir soru, genellikle yeni sanayileşen ülkelerin, özellikle Türkiye'nin uygarlık geleceği. Gelirleri hızla yükselen bu ülkeler küreselleşen bir ortamda, biçimsel bakımdan giderek Batı'ya benzeseler bile, acaba toplu yaşam uygarlığında da onların düzeyine erişebilecekler mi? Ya da çocuklarına insan değerinin yüceltildiği, düzenli, adil, güzel ve mutlu toplu yaşam sağlayan kendi dünyalarını yaratabilecekler mi? Ne yazık ki bu konuda görünüm iç açıcı olmaktan uzak. Yeni sanayileşen ülkelerde uygarlık düzeyi, özellikle toplu yaşam, kurum, kural ve gelenekleri, teknik ilerlemenin ve maddi zenginleşmenin gerisinde kalıyor ve üzerine ciddi bir biçimde eğilmedikçe, geride kalmaya, hatta daha da kötüye gitmeye mahkûm görünüyor. Neden? Ne yapmalı?
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat