#smrgKİTABEVİ Umut Ağacı - 2024

Editör:
Kondisyon:
Yeni
Sunuş / Önsöz / Sonsöz / Giriş:
Basıldığı Matbaa:
Dizi Adı:
ISBN-10:
9786259849300
Kargoya Teslim Süresi:
3&6
Hazırlayan:
Cilt:
Amerikan Cilt
Stok Kodu:
1199223621
Boyut:
14x20
Sayfa Sayısı:
225
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2024
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Enso
Dili:
Türkçe
Kategori:
indirimli
154,00
Havale/EFT ile: 149,38
Siparişiniz 3&6 iş günü arasında kargoda
1199223621
609897
Umut Ağacı -        2024
Umut Ağacı - 2024 #smrgKİTABEVİ
154.00
“Anlattığı konuyu çok iyi bilen bir yazarın kaleminden, babadan oğula miras kalan bir yıkıntının, Türkiye'nin acı, dokunaklı ama bir o kadar umutlu hikâyesi.”
Alper Canıgüz

“Orhan Kemal Cengiz'in Umut Ağacı bir politik roman. Bir polisiye tadında politik roman. Daha fazlasını söylemek istemiyorum. Çünkü okuyacaksınız. Yalnız şu kadarını söylememe izin veriniz. Ne varsa Cemil'lerde var…”
Reha Çamuroğlu

“Umut Ağacı'nın çağrıştırdığı anlam, yaşam diyalektiğinin sırrının kapılarını aralıyor.
Öyle ki kavramlar üzerinde sistematik baskı uygulayan bu anlayış insan, aile, din, devlet, toplum, özgür irade gibi sorunların ele alınış biçimlerinin bile çürümüş bir zihnin travmatik belirtileri şeklinde ortaya çıkmasına neden oluyor.
Bazen toplumsal dinamikler öylesine burgaçların içerisinde kalıyor ki, kötülüklerden kendisini kurtaramıyor, hep bir fare leşinin kokusunu yayıyor. Hiçbir şey, hiçbir kimse ne yapsa o kokudan kendisini kurtaramıyor. Gerçek de bu değil mi? Karabasan gibi bir coğrafyada hayatlar, bireysel ahlak anlayışını yıkmaya muktedir hayatlardan oluşmuyor mu?”

“Anlattığı konuyu çok iyi bilen bir yazarın kaleminden, babadan oğula miras kalan bir yıkıntının, Türkiye'nin acı, dokunaklı ama bir o kadar umutlu hikâyesi.”
Alper Canıgüz

“Orhan Kemal Cengiz'in Umut Ağacı bir politik roman. Bir polisiye tadında politik roman. Daha fazlasını söylemek istemiyorum. Çünkü okuyacaksınız. Yalnız şu kadarını söylememe izin veriniz. Ne varsa Cemil'lerde var…”
Reha Çamuroğlu

“Umut Ağacı'nın çağrıştırdığı anlam, yaşam diyalektiğinin sırrının kapılarını aralıyor.
Öyle ki kavramlar üzerinde sistematik baskı uygulayan bu anlayış insan, aile, din, devlet, toplum, özgür irade gibi sorunların ele alınış biçimlerinin bile çürümüş bir zihnin travmatik belirtileri şeklinde ortaya çıkmasına neden oluyor.
Bazen toplumsal dinamikler öylesine burgaçların içerisinde kalıyor ki, kötülüklerden kendisini kurtaramıyor, hep bir fare leşinin kokusunu yayıyor. Hiçbir şey, hiçbir kimse ne yapsa o kokudan kendisini kurtaramıyor. Gerçek de bu değil mi? Karabasan gibi bir coğrafyada hayatlar, bireysel ahlak anlayışını yıkmaya muktedir hayatlardan oluşmuyor mu?”

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat