Kendi tanımını kendi yaratır. Bildik tanımları aralar, yıkar, kurular.
Asmasını bilirdi gerekirse... Konuşurken yapardı üstelik... Pek çok kez ona tanımlarla yüklü geldim. Atölyede veya Urban'da bir söyleşi yaptık. Konuşma bittikten sonra bir baktım, hepsinden arınmışım. Sanatla hayat arasındaki uçurumdan da düşmemişim.
Bu kitap aynı zamanda sivil bir sanat tarihi kitabı. Yazılmamış bütün tarihlerin de önünü açacak."
Daha dün gibi son yaptığımız söyleşi, kahkahaları hâlâ kulağımda ama Ömer Uluç aramızdan ayrılalı neredeyse dört yıl olacak.
30 yıllık hayat arkadaşı Vivet Kanetti ve can dostu Ayşegül Sönmez bir araya gelerek muhteşem bir Ömer Uluç kitabı ortaya çıkardılar: ‘Umut Burnundan Dolaşarak'.
Adını sanatçının bir resminden alan kitap iki yıllık yoğun bir çalışmanın ürünü. Vivet Kanetti'nin arşivini açtığı, tabii sadece açmak değil gecesini gündüzüne katarak belgeleri taradığı kitabın editörlüğünü Ayşegül Sönmez üstlenmiş. 1978- 2009 arası Ömer Uluç'la yapılan söyleşilerden oluşan ‘Umut Burnundan Dolaşarak', Sönmez'in kültür, sanat ve edebiyat sitesi ‘sanatatak.com'un bir uzantısı olarak kurduğu Sanatatak Yayınevi'nin ilk kitabı aynı zamanda. Vivet Kanetti Uluç ve Ayşegül Sönmez'in eli değer de ortaya çıkan basit bir söyleşiler kitabı olur mu? Bir roman tadında, bir film gibi ilerliyor...
Ömer Uluç'u yakından tanıyanlar, sohbetine katılanlar bilirler^, o aynı zamanda bir filozoftu da. Espri yaparken, güldürürken hep bir şeylere dokunurdu...
Kitapta yer alan söyleşilerinde de 1950'lerden 2000'lere soyuttan figüre uzanan resim serüvenini anlatırken hepimize hem sanat hem de hayat dersi veriyor.
Ece Ayhan, Taner Ceylan, Jale Erzen ve Ayşegül Sönmez gibi sanat eleştirmenleri, sanatçılar ve gazetecilerin yaptığı söyleşilerin hepsi birbirinden ilginç. Yüksel Arslan'la sohbetleri ise ayrı bir âlem.
Serfiraz Ergun'la yaptığı son televizyon röportajının çözümü de gözden kaçırılmaması gerekli bölümler arasında. Çünkü hiç kimse onun gibi büyüleyici tanımlayamadı bugüne dek kemoterapiyi...
Sönmez'in önsözde yazdığı gibi bu kitap ‘Yaptığı resmin önce resim olduğunu unutması gerektiğini bilen büyük yaramazın, buralı, dünyalı, uzaylı, sahici, dertli, neşeli, tutkulu, mizahi, ironik, komik Ömer Uluç'un nefes kesici hayat macerası...' - Radikal
Kendi tanımını kendi yaratır. Bildik tanımları aralar, yıkar, kurular.
Asmasını bilirdi gerekirse... Konuşurken yapardı üstelik... Pek çok kez ona tanımlarla yüklü geldim. Atölyede veya Urban'da bir söyleşi yaptık. Konuşma bittikten sonra bir baktım, hepsinden arınmışım. Sanatla hayat arasındaki uçurumdan da düşmemişim.
Bu kitap aynı zamanda sivil bir sanat tarihi kitabı. Yazılmamış bütün tarihlerin de önünü açacak."
Daha dün gibi son yaptığımız söyleşi, kahkahaları hâlâ kulağımda ama Ömer Uluç aramızdan ayrılalı neredeyse dört yıl olacak.
30 yıllık hayat arkadaşı Vivet Kanetti ve can dostu Ayşegül Sönmez bir araya gelerek muhteşem bir Ömer Uluç kitabı ortaya çıkardılar: ‘Umut Burnundan Dolaşarak'.
Adını sanatçının bir resminden alan kitap iki yıllık yoğun bir çalışmanın ürünü. Vivet Kanetti'nin arşivini açtığı, tabii sadece açmak değil gecesini gündüzüne katarak belgeleri taradığı kitabın editörlüğünü Ayşegül Sönmez üstlenmiş. 1978- 2009 arası Ömer Uluç'la yapılan söyleşilerden oluşan ‘Umut Burnundan Dolaşarak', Sönmez'in kültür, sanat ve edebiyat sitesi ‘sanatatak.com'un bir uzantısı olarak kurduğu Sanatatak Yayınevi'nin ilk kitabı aynı zamanda. Vivet Kanetti Uluç ve Ayşegül Sönmez'in eli değer de ortaya çıkan basit bir söyleşiler kitabı olur mu? Bir roman tadında, bir film gibi ilerliyor...
Ömer Uluç'u yakından tanıyanlar, sohbetine katılanlar bilirler^, o aynı zamanda bir filozoftu da. Espri yaparken, güldürürken hep bir şeylere dokunurdu...
Kitapta yer alan söyleşilerinde de 1950'lerden 2000'lere soyuttan figüre uzanan resim serüvenini anlatırken hepimize hem sanat hem de hayat dersi veriyor.
Ece Ayhan, Taner Ceylan, Jale Erzen ve Ayşegül Sönmez gibi sanat eleştirmenleri, sanatçılar ve gazetecilerin yaptığı söyleşilerin hepsi birbirinden ilginç. Yüksel Arslan'la sohbetleri ise ayrı bir âlem.
Serfiraz Ergun'la yaptığı son televizyon röportajının çözümü de gözden kaçırılmaması gerekli bölümler arasında. Çünkü hiç kimse onun gibi büyüleyici tanımlayamadı bugüne dek kemoterapiyi...
Sönmez'in önsözde yazdığı gibi bu kitap ‘Yaptığı resmin önce resim olduğunu unutması gerektiğini bilen büyük yaramazın, buralı, dünyalı, uzaylı, sahici, dertli, neşeli, tutkulu, mizahi, ironik, komik Ömer Uluç'un nefes kesici hayat macerası...' - Radikal