#smrgSAHAF Umut Uzun Yaşar -

Stok Kodu:
1199075089
Boyut:
14x20
Sayfa Sayısı:
174 s.
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
1998
Çeviren:
Çev. Hasan Çelik; Fatoş Gürsoytırak
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
3. Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
0,00
1199075089
460978
Umut Uzun Yaşar -
Umut Uzun Yaşar - #smrgSAHAF
0.00
Küçük bir Gürcü öyküleri antolojisi olan Umut Uzun Yaşar, "Gürcüstan toplumunun o henüz karmaşıklaşmamış, yalın ve basit toplum yapısını gözler önüne sermesi bakımından önemli. Henüz toprakla ilişkisini koparmamış, insan yaşamındaki en önemli faktörün hâlâ doğa olduğu kırsal bir toplumun gündelik hikâyelerini anlatıyor bu öykülerin tamamı.

Genel bir özellik olarak öykülerin hiçbirine siyaset, politik olay ya da yorumun girmemiş olduğu söylenebilir. Bu, muhtemelen Gürcü yazarların bilinçli bir tercihi, kendilerini derin felsefi konulara eğilmek ya da topluma mesaj vermek türünden bir ruh hali içinde hissetmedikleri belli oluyor. Öykülerdeki tek politik olay, sarsıcı ve dramatik bir vurgu olarak II. Dünya Savaşı ve etkileri olarak beliriyor sadece. Burada da savaş hali içinde işgal edenin ve işgale uğrayanın siluetleri var en fazla. Toprakla içli dışlı toplulukların çoğunda görülebileceği türden bir sertlikse tüm öykülerin dokusuna sinmiş denebilir. Duygusallığa yer yok.

Ancak N. Dumbadze'nin 'Köpek' adlı öyküsü (kitaptaki en güzel öykülerden biri) gibi, merkezinde hayvanların durduğu birkaç öyküde farklı türden bir sıcaklık da mevcut. Kuduz korkusunun -kuruntusunun-kol gezdiği köyde, köpeğini öldürmeye kıyamayan ihtiyar köylü, itirazlar karşısında, öldüğünde mezarının üstünde bir köpeğin ulumasını istediğini söyler, işte her şey bu kadar yalın, bir o kadar da gerçek." (Arka kapaktan)

Küçük bir Gürcü öyküleri antolojisi olan Umut Uzun Yaşar, "Gürcüstan toplumunun o henüz karmaşıklaşmamış, yalın ve basit toplum yapısını gözler önüne sermesi bakımından önemli. Henüz toprakla ilişkisini koparmamış, insan yaşamındaki en önemli faktörün hâlâ doğa olduğu kırsal bir toplumun gündelik hikâyelerini anlatıyor bu öykülerin tamamı.

Genel bir özellik olarak öykülerin hiçbirine siyaset, politik olay ya da yorumun girmemiş olduğu söylenebilir. Bu, muhtemelen Gürcü yazarların bilinçli bir tercihi, kendilerini derin felsefi konulara eğilmek ya da topluma mesaj vermek türünden bir ruh hali içinde hissetmedikleri belli oluyor. Öykülerdeki tek politik olay, sarsıcı ve dramatik bir vurgu olarak II. Dünya Savaşı ve etkileri olarak beliriyor sadece. Burada da savaş hali içinde işgal edenin ve işgale uğrayanın siluetleri var en fazla. Toprakla içli dışlı toplulukların çoğunda görülebileceği türden bir sertlikse tüm öykülerin dokusuna sinmiş denebilir. Duygusallığa yer yok.

Ancak N. Dumbadze'nin 'Köpek' adlı öyküsü (kitaptaki en güzel öykülerden biri) gibi, merkezinde hayvanların durduğu birkaç öyküde farklı türden bir sıcaklık da mevcut. Kuduz korkusunun -kuruntusunun-kol gezdiği köyde, köpeğini öldürmeye kıyamayan ihtiyar köylü, itirazlar karşısında, öldüğünde mezarının üstünde bir köpeğin ulumasını istediğini söyler, işte her şey bu kadar yalın, bir o kadar da gerçek." (Arka kapaktan)

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat