“UNESCO, eğitim, bilim ve kültür yolu ile adaletin ve hukukun üstünlüğünü, demokratik yaşama özgürlüklerini sağlamayı amaç edinmiş, uluslararası bir kuruluştur. İnsan haklarını ve özgürlüklerini, ulusların eşitliği anlayışını, hayata geçirmeye gayret etmektedir. Ekonomik, toplumsal, siyasal ve kültürel yaşamda bu ilkeyi egemen kılmak için önemli uğraş verir. İnsanların iç hayatlarının zenginleşmesi, siyasal toplum olarak devlet karşısında insan haklarının, özerkliğin korunup geliştirilmesi bu yolla mümkün olabilmektedir.” der.
Hâlbuki UNESCOnun, Atatürkün 100. Doğum Yıldönümü dolayısıyla aldığı kararda ileri sürülen önermeler, yalana dayalı Türk resmi ideolojisinin kabulüdür ve ideolojiktir. Amacı, eğitim, bilim ve kültür yolu ile Birleşmiş Milletler idealini gerçekleştirmek olan UNESCO için bu, kuşkusuz derin bir çelişkidir.
Bilim yönteminin somut bir olaya uygulanması açısından, “UNESCO'ya Mektup” önemli bir çalışmadır.
Kritik edilmesi dileğiyle!
“UNESCO, eğitim, bilim ve kültür yolu ile adaletin ve hukukun üstünlüğünü, demokratik yaşama özgürlüklerini sağlamayı amaç edinmiş, uluslararası bir kuruluştur. İnsan haklarını ve özgürlüklerini, ulusların eşitliği anlayışını, hayata geçirmeye gayret etmektedir. Ekonomik, toplumsal, siyasal ve kültürel yaşamda bu ilkeyi egemen kılmak için önemli uğraş verir. İnsanların iç hayatlarının zenginleşmesi, siyasal toplum olarak devlet karşısında insan haklarının, özerkliğin korunup geliştirilmesi bu yolla mümkün olabilmektedir.” der.
Hâlbuki UNESCOnun, Atatürkün 100. Doğum Yıldönümü dolayısıyla aldığı kararda ileri sürülen önermeler, yalana dayalı Türk resmi ideolojisinin kabulüdür ve ideolojiktir. Amacı, eğitim, bilim ve kültür yolu ile Birleşmiş Milletler idealini gerçekleştirmek olan UNESCO için bu, kuşkusuz derin bir çelişkidir.
Bilim yönteminin somut bir olaya uygulanması açısından, “UNESCO'ya Mektup” önemli bir çalışmadır.
Kritik edilmesi dileğiyle!