Oğlan, kızın yolunu bekliyordu pencerenin önünde. Kız; susuz toprakların hiç tanımadığı, alışınca da vazgeçemediği bir su gibi akarak geliyor; pencereye, gün boyu beklenmiş bir gülücük taktıktan sonra ardında çiçek kokuları bırakarak karşıdaki köhne eve giriyordu."
Kurutulmuş gül mevsimlerinin, unutulmuş bütün akşamların, akşamlara akarı uzun ırmakların öykülerini yazıyor Ethem Baran; bazen sinemaların gediklisi olmuş bir çocuk oluyor,bazen de gurbetin ve ayrılıkların bozkır rengini almış sancısını duyuruyor. (Arka kapaktan)
Oğlan, kızın yolunu bekliyordu pencerenin önünde. Kız; susuz toprakların hiç tanımadığı, alışınca da vazgeçemediği bir su gibi akarak geliyor; pencereye, gün boyu beklenmiş bir gülücük taktıktan sonra ardında çiçek kokuları bırakarak karşıdaki köhne eve giriyordu."
Kurutulmuş gül mevsimlerinin, unutulmuş bütün akşamların, akşamlara akarı uzun ırmakların öykülerini yazıyor Ethem Baran; bazen sinemaların gediklisi olmuş bir çocuk oluyor,bazen de gurbetin ve ayrılıkların bozkır rengini almış sancısını duyuruyor. (Arka kapaktan)