Yelda Karataş şiiri, hem derin bir tarihsel bilinçten, hem de güncel yaşamdan beslenen bir şiirdir; karşımıza ayrıkotu gibi çıkar. Sevecen bir sivri dillilik görürüz onun şiirlerinde. Bu yüzdendir ki, yaşamda mutlaka karşılığını bulur söyledikleri. Bir büyücü anlatıcı gibidir o. Zaman, onun şiirinde izafi bir hal alır; Enel Aşk, Alacaydınlık ve Ürperme'nin Kitabesi'ne dönüşür. Yelda Karataş şiirinde Enheduanna'nın, Sapho'nun sesini buluruz, ama aynı zamanda çağdaşımız Frida Kahlo'nun tablolarındaki hüznü de yakalarız. Hüzün Suretleri, bir bölümü daha önce yayınlanmış, ama önemli bir bölümü de ilk kez yayınlanan şiirlerin toplamından oluşmaktadır. (Kitap tanıtımından)
Yelda Karataş şiiri, hem derin bir tarihsel bilinçten, hem de güncel yaşamdan beslenen bir şiirdir; karşımıza ayrıkotu gibi çıkar. Sevecen bir sivri dillilik görürüz onun şiirlerinde. Bu yüzdendir ki, yaşamda mutlaka karşılığını bulur söyledikleri. Bir büyücü anlatıcı gibidir o. Zaman, onun şiirinde izafi bir hal alır; Enel Aşk, Alacaydınlık ve Ürperme'nin Kitabesi'ne dönüşür. Yelda Karataş şiirinde Enheduanna'nın, Sapho'nun sesini buluruz, ama aynı zamanda çağdaşımız Frida Kahlo'nun tablolarındaki hüznü de yakalarız. Hüzün Suretleri, bir bölümü daha önce yayınlanmış, ama önemli bir bölümü de ilk kez yayınlanan şiirlerin toplamından oluşmaktadır. (Kitap tanıtımından)