Üsküdarlılık kendini her şeyden önce insan ilişkilerinde belli eden müstesnâ bir haslettir. Güleryüzle candan bir selâm vermek; nezâketle hâl hatır sormak; muhâtabının sevinç ve kederine yapmacıksız bir şekilde, samimîyetle iştirâk etmek; hizmet ve yardımda gönüllü öne çıkmak; komşu hakkını ve hatırını kendi ailesininkiyle aynı düzeyde tutmak; hasta ziyâretini ihmâl etmemek; ticârettemuhâtabının hakkını sehâvetle korumak; fukarâ-i sâbîrini kollayıp gözetmek; mahallenin ırzına, nâmûsuna, terbiyesine, düzenine sâhip çıkmak; komşularının, mâhallesinin, beldenin bütün sâkinlerinin sıhhat ve âfiyeti için ve kezâ beldenin her türlü tabiî ve içtimaî âfetten korunması için Cenâb-ı Hakk'a her gün samimîyetle niyâzda bulunmak bu hasletin en belirgin özellikleridir. Üsküdarlılık aynı zamanda Üsküdar'dan büyük bir haz duymakve bunu iftihârlaifâde edebilmektir. Üsküdarlı olabilmek için bu mubârek beldenin geçmişini ve evliyâsını tanımak, yüzyılların tesis ettiği örf ve âdetlerine sâhip çıkmak, bunları korumak ve bizzât yaşamak lâzımdır.
Kısacası Üsküdar'da yaşamak kolaydır ammâ Üsküdarlı olmak bugün her babayiğidin kârı değildir.
Yazar, bu kitabında Üsküdar'a has örf, adet, zerafet, şehavet gibi hasletleri; beşeri münasebetlerdeki letafeti; bu beldede yeşermiş olan sanat ve kültürü; çocukluk ve gençlik yıllarında şahidi olduğu güzellikleri; kısacası "Üsküdar Medeniyeti"nin bir bölümünü tahassürle yadetmektedir.