#smrgKİTABEVİ Üşüyorum Anne - 2024

Editör:
Kondisyon:
Yeni
Sunuş / Önsöz / Sonsöz / Giriş:
Basıldığı Matbaa:
ISBN-10:
6253748081
Kargoya Teslim Süresi:
4&6
Hazırlayan:
Cilt:
Amerikan Cilt
Stok Kodu:
1199234054
Boyut:
14x21
Sayfa Sayısı:
100
Basım Yeri:
Ankara
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2024
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Enso
Dili:
Türkçe
Kategori:
indirimli
66,30
Havale/EFT ile: 64,31
Siparişiniz 4&6 iş günü arasında kargoda
1199234054
620989
Üşüyorum Anne -        2024
Üşüyorum Anne - 2024 #smrgKİTABEVİ
66.30
Biliyordu ki gecekondu bebelerine yoksulluk, açların karınlarını doyurmak, çocuk okutmak, onların hayatlarını kurtarmak, hakkımızı almak gibi süslü cümleler kurunca akan sular dururdu. Yaptıkları hırsızlık, kapkaç gibi olayları kutsal bir görev ifa edermiş gibi düşünüp, değil pişmanlık, mahallelinin gözünde kahraman olduklarını bile hissederlerdi. Oysa gerçek şuydu; soyulan her dükkândan, kuyumcudan, taksiciden, konfeksiyon ürünleri taşıyan kamyonlardan çalınan takım elbiselerden elde edilen kirli paralar Ramo'nun servetine servet katıyordu…
***
Sabaha doğru kendisine gelen Sedat yatağından çıkmadan saatlerce düşündü. Nedendi bu yoksulluk, çaresizlik? Onu bunaltan, her gün biraz daha daraldığını hissettiği bu çemberden kurtulamayacak mıydı? İlla okuması, üniversite bitirmesi, büyük adam olması mı gerekiyordu? Emeğiyle, aklıyla rahat yaşamasını sağlayacak bir iş bulamaz mıydı? Birilerinin kapı kulu mu olması gerekirdi? Ne yapmalıydı? Annesinin, Ahu'nun, çocukların, komşuların ona ihtiyacı vardı. Madem iş bulamamıştı, arkadaşları gibi bir süre çalışıp sonra tövbe edeceği, annesinin, “Sakın bulaşma yavrum,” dediği o kirli işleri mi yapmalıydı?..
***
Duvarlara slogan yazılacağı bir gece, gözcülük yapan Saime, Musa'nın o güzel yazısına hayran hayran bakarken, köşebaşında beliren sivil polis aracını son anda fark etti. Islık çalarak uyarmasıyla boya tenekesini ve fırçayı oracıkta bırakıp kaçmaya başlamışlardı. Saime'nin yavaş koştuğunu, arkada kaldığını gören delikanlı, geriye dönerek onun elini sıkıca kavramıştı, birlikte uçar gibi koşmuşlardı. Güvenli bölgeye geldiklerinde bile ellerini bırakmak istemediler. Soluk soluğa, kan ter içinde kalmışlardı. Göz göze gelen iki genç sıkılarak, utanarak sarıldılar birbirlerine. Korku dolu, heyecanlı bu an, kendilerinden bile gizledikleri duygularının ilk ilanıydı…
Biliyordu ki gecekondu bebelerine yoksulluk, açların karınlarını doyurmak, çocuk okutmak, onların hayatlarını kurtarmak, hakkımızı almak gibi süslü cümleler kurunca akan sular dururdu. Yaptıkları hırsızlık, kapkaç gibi olayları kutsal bir görev ifa edermiş gibi düşünüp, değil pişmanlık, mahallelinin gözünde kahraman olduklarını bile hissederlerdi. Oysa gerçek şuydu; soyulan her dükkândan, kuyumcudan, taksiciden, konfeksiyon ürünleri taşıyan kamyonlardan çalınan takım elbiselerden elde edilen kirli paralar Ramo'nun servetine servet katıyordu…
***
Sabaha doğru kendisine gelen Sedat yatağından çıkmadan saatlerce düşündü. Nedendi bu yoksulluk, çaresizlik? Onu bunaltan, her gün biraz daha daraldığını hissettiği bu çemberden kurtulamayacak mıydı? İlla okuması, üniversite bitirmesi, büyük adam olması mı gerekiyordu? Emeğiyle, aklıyla rahat yaşamasını sağlayacak bir iş bulamaz mıydı? Birilerinin kapı kulu mu olması gerekirdi? Ne yapmalıydı? Annesinin, Ahu'nun, çocukların, komşuların ona ihtiyacı vardı. Madem iş bulamamıştı, arkadaşları gibi bir süre çalışıp sonra tövbe edeceği, annesinin, “Sakın bulaşma yavrum,” dediği o kirli işleri mi yapmalıydı?..
***
Duvarlara slogan yazılacağı bir gece, gözcülük yapan Saime, Musa'nın o güzel yazısına hayran hayran bakarken, köşebaşında beliren sivil polis aracını son anda fark etti. Islık çalarak uyarmasıyla boya tenekesini ve fırçayı oracıkta bırakıp kaçmaya başlamışlardı. Saime'nin yavaş koştuğunu, arkada kaldığını gören delikanlı, geriye dönerek onun elini sıkıca kavramıştı, birlikte uçar gibi koşmuşlardı. Güvenli bölgeye geldiklerinde bile ellerini bırakmak istemediler. Soluk soluğa, kan ter içinde kalmışlardı. Göz göze gelen iki genç sıkılarak, utanarak sarıldılar birbirlerine. Korku dolu, heyecanlı bu an, kendilerinden bile gizledikleri duygularının ilk ilanıydı…
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat