Kilborne tanınma özlemi ile görülme korkusu arasında sıkışıp kaldığını hisseden insanın acısından söz eder. Bu sıkışıp kalma hâli herhâlde en çok ergenlik durumunu tanımlamaktadır. Ergen, bir yandan neredeyse tüm dünyanın gözü onun üzerindeymiş gibi hisseder ve bunu arzularken bir yandan da görülmekten, kıyaslanmaktan alabildiğine korkar… Ergenlerde kuvvetli utanç duygusunun var olması genellikle terapiyi baltalar. Ancak terapi odası utanç dinamiğinin temel açmazı olan “aynı zamanda hem görünme hem de güvende olma” isteğinin gerçekleşebileceği bir yerdir. Terapinin sağladığı bu imkânı verimli bir biçimde kullanmayı seçen ergenler de az değildir. -Türkay Demir
Kilborne tanınma özlemi ile görülme korkusu arasında sıkışıp kaldığını hisseden insanın acısından söz eder. Bu sıkışıp kalma hâli herhâlde en çok ergenlik durumunu tanımlamaktadır. Ergen, bir yandan neredeyse tüm dünyanın gözü onun üzerindeymiş gibi hisseder ve bunu arzularken bir yandan da görülmekten, kıyaslanmaktan alabildiğine korkar… Ergenlerde kuvvetli utanç duygusunun var olması genellikle terapiyi baltalar. Ancak terapi odası utanç dinamiğinin temel açmazı olan “aynı zamanda hem görünme hem de güvende olma” isteğinin gerçekleşebileceği bir yerdir. Terapinin sağladığı bu imkânı verimli bir biçimde kullanmayı seçen ergenler de az değildir. -Türkay Demir